3.Bölüm

9.6K 235 24
                                    

Sabah güneşinin sinir bozucu ışınlarının gözüme vurmasıyla uyanmıştım. Bunca yaşadıklarımın bir rüya olmasını umut ediyordum. Hani filmlerde olur ya , gözlerini kapatır bu bir rüya olsun dersin sonra gözlerini yeniden açarsın ve bir bakmışsın o rüyadan ibarettir. Bende öyle olmasını ummuştum. Ama her gözlerimi kapadığımda biliyordum ki bu bir rüya değildi. Sadece rüya olmasını istemiştim.

  Yatağımdan  doğrulup yeni bir  güne merhaba  derken olayın üzerinden geçen  iki  haftaya  ise  güle güle  deyip kıçına  tekmeyi basıyordum. Koray'ın o gece  söylediklerinden ve yaşadığımız şeylerden sonra hiç  görmemiştim. Arada  annem  düğün hazırlımlarıma başlayalım kızım diye  ne kadar  ısrar  etsede  ben  bunun çok erken  olduğunu vurgulayıp duruyordum. Evden  kaçış  yolu olarak şirkette gece  yarılarına kadar  çizim yapıyordum. Yeni  evim bellemiştim şirketteki odamı. Herkesten kaçar  olmuştum. Şirket , ev  arası mekik dokuyurdum günlerdir.

  Sabah  rutinlerimi halledip üzerimi  giyindim. Her  zamanki  gibi  spor ve  şıktım. Hafif  bir makyajla yüzümü renklendirip odamdan çıktım.

   Sessiz  sedasız  evden  çıkmak niyetinde  olsamda  annemin radar  sistemine  yakalanmıştım. "Akşam erken gel. Dünürlerle  yemeğe  gideceğiz."

  Oldu. Başka  arzunuz var mıydı? Evlenmek istemiyordum ki ben. Hem de Koray'la. Ne kadar  imkansız  bir  şeydi bu benim için. İmkansızı imkana  çevirmişlerdi resmen. Anneme  kafamı sallayıp arabama  geçtim. Saçlarımı geriye  atıp arabamı çalıştırdım.

   Bleiver  şarkısının eşliğinde  yola  devam ederken  siyah oldukça  lüks  bir  arabanın bana makas  attığını fark ettim. O kadar  dalmışım ki  bu olayı daha yeni fark ediyordum. Boş  otobanda  daha da  hızlanıp aramıza  fark attım. Neticede kasaptan almamıştım ehliyetimi. Çocukluğumdan gelen araba  merakım nedeniyle dedem  onbeş  yaşımda öğretmişti bana  araba kullanmasını. O zamandan bugüne  kadar kendimi manevralarda  geliştirmiştim. Anlayacağınız  bu deli kız  az  araba  yarışlarına  ruhsatına  katılmıştı. Ama  şu var ki bir yarış  yüzünden kimsenin ruhsatına  el koymazdım ne kadar  kazansam bile.

  Araba  seri hızıyla  ilerlerken  siyah araba  önüme geçti. Her  zamanki  taktiğimi uygulayacaktım. Yol ise buna  el  verişliydi. Arabayı  daha da hızlandırıp onun önüne geçtim. O ise  daha  da hızlandı ve hızlandı.. Hadi kırmızı ışık sıra sende. Bu durumlarda kimsenin gözü  ışıkları  görmezdi. Ben ise  bu durumdan yararlanıp  ani frenle kırmızı ışıkta  dururken siyah  araba  frenlerini  devreye  dahi  sokamamıştı. Arabanın  sahibine hız  yüzünden radardan güzel  bir para  cezası  girmiş  olamalıydı. Üstüne üstlük bir de kırmızı ışıkta  geçmişti. Benim  gibi  stratejik  oyunları iyi bilen  bir  kadınla  araba  yarışı  yapmak  büyük  aptallıktı.

  Sabah sabah  iyi  gelmişti bu yarış. Şirkete  neşeyle  girerken  karşımda  gördüğüm şey  yüzünden  yüzüm düştü. Aldırış etmeden  görmemiş  gibi  yaparak geçerken bu sefer  babam beni  durdu.

   "Ayçin bak  kimler  geldi."

  Babamın yanında  duran Koray  ve  babasına  gülümseyip "Önemli bir toplantım  var. Daha  sonra  telafi  ederim. Kusuruma bakmayın."diyerekten oradan uzaklaştım.

  Aptaldım. Koca şirkette  yine  seni  bulmayacaklar  sanki. Mehmet  amcayla ve Korayla  iki kelam  edip neden kaçmamıştım. En azından bir  daha  şey olmazdı. Hemen odama geçip  toplantı için  çizimlerimi aldım.

  Ortak şirketten  projeyi  görmeye geleceklerdi. Ben ise  bu  toplantı ilk toplantım olduğu için her şeyi özenle  hazırlatmıştım. Toplantı odasına  girdiğim an  hiç  beklemediğim bir  görüntüyle karşılaştım. Biraz  afallasamda kendimi  toparlayıp toplantıya başladım.

Geçmişin İzi +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin