Ya ben anlatamadım ya sen anlamıyorsun. Ellere, yar olup bana varmıyorsun. Küflenmiş çeyizim, kırışmış yüzüm, tarihi geçmiş bir ürün gibi beni almanı bekliyorum. İç sesim şarkının ırzına geçerek bana ilham olurken, elimden düşmeyen kankim; sevgilisini tavlamaya çalışan sevgiliye benzeyen bol çamaşır suyu katkılı sarı bez ile temiz olan evi tekrar temizliyordum. Keyfimi bozan annemin, uykulu sesi eklenmişti." Kargalar b*kunu yemeden alıyorsun eline şu bezi, yetmiyormuş gibi karganın sesinden beter olan sesinle şarkı söylüyorsun. Kızım saat dört, sabah bile olmadı. Bir ayarın yok bozuk saat bile iki kere doğru çalışıyor sende o da yok. Neydi günahım, nasıl büyük konuştum, kimi kınadım da başıma kaldın." Deyip ayağındaki terliği, tam doksandan vurup, gitti odadan. Valla manas destanı bu kadının lafları yanında az kalıyordu.
İş ve temizliğin yorgunluğuyla üç saatlik uyku için gözümü kapadım. İşe hazırlanıp gözüm kapalı hislerimle yolu buluyorken iyi ölmeden yolumu buluyordum. Eve gelip yorgun halde evi temizlememe rağmen ev bir dakika temiz durmuyordu. Mahalledeki teyzeler hep bizdeydi maşallah. Yatmak için ayıp olmasın diye evlerine uğruyordular. Çamaşır suyu kokulu evi geldiğimde yanık çorap kokusuyla buluyordum. Süpürüp bal dök yala yaptığım yerlerde nenelerin takma dişlerinden çıkan yemek artıkları, dansın teri ve dedikodunun bol tükürük oluyordu.
Evi bok götürmesi annemin uğrunda mı kocaman hayır. Annemin en büyük derdi bendim evde kalmamdı. Allah razı olsun annemin aklından zaten çıkmıyor ama gelen her misafir konuyu mutlaka evliliğime getirirdi. Dertli anam Bakü-Kerkük hattı gibi bana döşedikçe döşer, herkes gittiğinde tek kaldığı zaman bana iyi ki evlenmemişsin deyip çatlaklığını kanıtlardı.
Babam ve ikiz erkek kardeşimin ölümüyle, annemle yalnız kalmıştık. Mahalledeki komşularımız sayesinde kocaman bir aile olmuştuk. Mahalledeki kedinin bile manitası vardı. Mahalledeki tek sap bendim. Gözdeki çöp bile daha az batıyordu insanlara...
Çok bunaldım ve sonunda birine evet dedim. Sonunda turnayı gözünden mi ya da başka yerinden mi vurdum. Ya da o turna yanlış yere konup beni trolledi mi? Bunca zaman bekledim bilmiyordum eğer ihtiyarlıktan çökmezsem zamanla görecektim.
(Bu hikâyenin gerçek kurum ve kişilerle ilişkisi hiç yoktur. Sap Firdevs'ten de beter ilişkisi olan çoktur. Çevremizde hep olan evde kalmış ama normalde gayet normal olan bir şeyi abartan ve deli edilen kişinin hayatını mizah katarak anlatıyorum. Yazım hatalarım için kusura bakmayın umarım beğenirsiniz. @QuetZaLL21 ablam umarım beğenirsin. )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN MI EVDE KALDIM? EV MI BENDE KALDI?
MizahWattpad de bu isimde yazılmış ilk mizah kurgu! Merakla, annemin telefonunun çalmasını bekliyordum. Telefonun çalmasıyla, ödümü bekar halde tahtalı köye uğurladım. Sonunda ilanımı biri görmüş ve aramıştı. Her şey iyi gidiyorken, telefondaki bey, ya d...