Tae'nin ağzından:
Gözlerimi açtım. Prensesim uyuyordu. Yanağına ufak bir öpücük kondurup yataktan kalktım. Kapıyı açtığımda sesler geliyordu. Salona geçip içerde kimin olduğuna baktım. Arkadaşım film izliyordu. Galiba filme çok dalmıştı. İçeri girdiğimiz bile fark etmemişti.
" Günaydın kraliçe "
" Günaydın Tae prensesin hâlâ uyuyor mu? "
" Evet. "
Odadan çıkıp yüzümü yıkadım. Telefonumdan saate baktım. Gece saat 2'ydi. Normalde bu saatte uyuyor olmam gerekiyordu. Ama daha yeni uyanmıştım. Bende odaya tekrar girip prensesin uyanmasını beklemek için tekrar odaya girdim. Uyanacakmış gibi durmuyordu. Çok yorulduğu belliydi. Yanına yattım. Saçlarıyla oynamaya başladım. Çok masum duruyordu. Onun her halini çok seviyordum.
" Uyandın mı Tae "
" Evet prensesim senin uyanmanı bekliyordum. Günaydın "
" Saçımla oynayarak mı? "
" Evet. Tatlı prensesim daha çabuk uyanmasını benimle daha çok konuşmasını istedim. "
" Gerçekten mi? Ben senin başını ağrıttığımı düşünüyordum. "
" Hayır seninle konuşunca kendimi daha iyi hissediyorum. "
" Tamam hadi bana önceki yaptıklarından bahset. "
" Gerçekten merak ediyor musun? "
" Eveeet"
" Dinle o zaman. Bir dakika sana önceki sevgililerimi anlatayım. "
Gözleri büyüdü. Kaşlarını çatıp bana dik dik bakıyordu. Sakince yattığı yataktan kendini hızla çekip
" Sevgilin mi hemde önceki"
" Şaka yaptım prensesim benim senden başka sevgilim olmadı. İlkimsin ve sonum olacaksın. "
" Öyle şaka mı yapılır? Kalbim söküldü gibi hissettim. Bidaha böyle bir şaka yapma. "
" Tamam prensesim bidaha yapmam. Ama sana söylediklerimi unutmuş gibisin. "
" Hayır unutmadım. Özür dilerim. Sana güvenmem gerekirdi. Birdaha asla senden şüphe duymayacağım. Söz veriyorum. "
" Özür dilemene gerek yok prensesim. Hem birşey soracağım. Sen benim ilkimsin peki ya ben senin ilkin miyim? "
" Hayır. "
Ne diyordu. Benimle dalga geçiyor olmalıydı.
" Şaka yapıyorsun değil mi? "
" Hayır"
" Peki ya benden önceki kimdi? "
" Kimse"
" Ne demek istediğini anlamadım prenses. "
" Sen de benim hem ilkim hem sonumsun. Bu arada galiba sende benden şüphe duymuş benziyorsun. "
" Hayır prenses zaten seni sevdiğimi söylemeden önce bile sevgilin olsaydı benim için önemi yoktu. Ne de olsa yine de beni sevecektin. "
" Nasıl bu kadar eminsin bay Tae "
" Çünkü ben dünyanın en mükemmel insanıyım. "
" Egonuz tavan yaptı bakıyorum. "
" Yoo her zamanki mükemmellliğim."
" Tamam Tae uzattın. "
" Prenses hani şimdi biz sevgiliyiz yaa"
" Ne diyeceksin acaba"
" Biz sevgiliyiz yaa "
" Evet Tae "
" Yarın okula gidecek miyiz? "
" Ne alaka sevgiliyle okul "
" Yok birşey yarın okula gidecek miyiz? "
" Gideriz. "
" Bekle beni prenses "
" Nereye yaaa"
" Bekle prenses süprizim var. "
" Yine ne karıştırıyorsun acaba"
Odadan çıktım. Mutfağa gidip pastaları ve 2 çatal aldım. İlk başta içeri gidip arkadaşıma verdim. Sonra prensesimin odasına geldim. Poşeti görünce anladı.
" Benim sana yaptığım süprizi kendin yapmış gibi mi gösterecektin"
" Yaa tamam pek süpriz sayılmaz."
" Tamam tamam gel hadi yiyelim. "
Gülümseyip yatağa oturdum. Pastanın birini açıp kimin isminin yazdığına baktık onun ismi yazıyordu. Sonra diğer pastayı da ben açmıştım. Üzerinde arkadaşımın ismi yazıyordu. Pastaları karıştırmıştım. Bizim odamızın kapısı çaldı. Kapıyı açmak için kalktım. Arkadaşım pastayı değiştirmek için gelmişti. Korktuğum başıma gelmemişti. Aksi takdirde süpriz bozulabilirdi. Zaten pek de süpriz sayılmazdı. Ama olsun berbat olmasına izin veremezdim. Pastaları değiştirip yatağa tekrar oturdum. Prenses hızlı davranıp çatalı tam pastaya değidirirken benim sesimle irkildi.
" Dur prenses "
" Ne oldu Tae "
" Ben bilerek tek çatal getirmiştim. "
" Başka çatal mı yoktu¿"
" Hâlâ anlamadın değil mi prenses "
" Evet ne güzel pastamı yiyecektim. Neden durdurdun ki? "
İlk başta salağa yattığını düşündüm ama gerçekten anlamamıştı. (biraz ağır oldu ama ne yazacağımı çözemedim.) Yüzünü bana çevirdim.
" Ne oluyor Tae "
Pastasını çatala batırıp ağzına götürdüm. Pastayı yedi ve konuşmaya başladı.
" Şimdi anladım sevgilimin ne istediğini"
Sonunda dedim içimden. Sonra o da bana yedirdi. Birdaha vermek için çatalı uzattı. Ağzımı tam açmıştım ki kendi ağzına götürdü. Güldü. Çok tatlı ve masum duruyordu. Ama ona sorsak vereceği cevaptan çok eminim. Ben ciddi bir insanım derdi. Bunu denemekten zarar gelmezdi. Bende direk sorumu sordum.
" Sence sen masum ve tatlı biri misin? "
" Hayır"
Biliyordum. Kendini kurnaz ve akıllı sanıyordu. Ama tam tersi çok saf bir insandı. En sevdiğim özelliği de buydu. Konuşmaya devam etti.
" Ben sana daha önce ruh yaşımın 6 olduğunu söylememiş miydim? Üstelik ben masum ve tatlı biri değilim. Ben çok masum ve çok tatlı biriyim. "
Aslında bu söylediği de ikinci şık olabilirdi. Bende biliyordum onun normal olmadığını ama kendinin bilmesi de iyiydi. Aslında bende fazla normal biri sayılmazdım. Ne de olsa onu seven biri normal sayılmazdı.Pastamızı bitirdikten sonra kraliçenin yanına gittik. Filmi bitmiş etrafı toparlıyordu. Galiba yatmaya hazırlanıyordu. Uyumamıştı sanırım. Prensesimle yanlız kalabilmiştik. Bütün olumsuzlukları düşünmeye başladım. Ne de olsa kırk yılda bir böyle fırsat oluyordu. Karnı aç değildi,az önce yedi, uykusu yoktu, az önce kalktı başka bir şey olamazdı. Bir dakika en önemli şeyi unutmuştum. TELEFON ama sadece onu kraliçe arıyordu. O da odada olduğu için aramazdı. Hem o uyuyacaktı. Yine de mutlaka biri aradı. O yüzden telefonu kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taehyung İle Hayal Et
FanficHayaller sınır tanımıyorsa Taehyung'la sınırları zorlayalım...