0.1.7(düzenlendi)

2.9K 186 46
                                    

Jeongguk ve yaptığı zihnimi meşgul eden tek konuydu . Benim hazırladığım boşanma evraklarında böyle saçma bir şey yoktu ve tek sayfalık evrakımdaki imzam aynı şekilde önümde duruyordu . Onu ben atmadığıma emindim ama benimkinin tıpa tıp aynısı görünmesi beni çıldırtıyordu . Zaten bu kadından her şey beklenirdi ama Jeongguk ...

Bütün kelimelerimin tek tek bağlanmasının sebebiydi Jeon . Düşüncelerimin yıkımının , gözlerimin buğulanmasının ve kalbimden tek bir parça geriye kalmamasının sebebiydi .

Özür dilerim babacığım...

Senin yaptığını yapmayacağım!

Flashback

" Bugüne kadar hiçbir şeyi bilmediğimi mi düşünüyorsun ?" demişti karşısındaki eşine karşı.

" Jacob'ın oğlun olduğunu , beni hiç sevmediğini ve aynı şekilde Rebecca'yı da sadece bir para olarak baktığını ." söylediklerinden sonra sesli bir nefes vermişti koca adam .

" O zaman neden hala yanındayım ?"

İkilinin sakinlikleri ortamda konuşulanları kaldırmayacak kadar fazlaydı . Adam bugün onun için yapılmış olan planın farkındaydı . Salak değildi . Dediği gibi bilmediği yoktu . Sadece göz yumuyordu işte .

Sevdiği için...

" Seni seviyorum." dedi sadece kısa tutarak .

" Vicdan azabı çekmem için mi söylüyorsun ?" dedi kadın bağırarak .

Adam ise vicdan azabı çekeceği için sevindi . Kadının gözünde en azından vicdan azabı çektirebilecek değeri olduğu için.

" İstediğini yap." dedi kadına sunduğu gülümsemesiyle . " Ama Rebecca'ya karışma ."

Kadın eliyle arkadaki adamları çağırırken cevap verdi adama .

" Söz veremem ."

Gözlerini kapatmak istedi adam ama yapmadı . Zayıf bir şekilde ölmüyordu . O severek ölüyordu . Sevgi eğer ki hayatına daha erken girseydi daha başka yerlerde olabileceğini düşündü . Güzel kızına bir mafya kızı damgası yerine verebileceği daha güzel şeyler olabilirdi belki . Son kez geçirdi aklından .

Sen benim gibi olma güzel kızım . Aşık ol ama onu hayatın yapma ...

Flashback End

Hangi insan diğer insanın içinden geçirdiği düşünceleri bilebilirdi ? Bilemezdi değil mi kimse ? Rebecca'da bilemiyordu işte babasının son dediklerini yaptığını .

Gözleri kızarmıştı . Boşanma evraklarını gördüğü günden sonra her gününü ağlamaya adamıştı ama biraz gelişme vardı sanki hayatında .

Babasını öldürmüş olan annesiyle aynı masada yemek yiyor . Kendisini sevdiğini bilmediği abisine daha ılımlı bakıyordu .

Neden böyle yaptığı meçhul müydü ? Tartışılırdı . Daha 10 yaşında öğrendiklerinden sonra durmamıştı yanlarında . O zaman bile inatçı olan ruhuna şimdi ne olmuştu ?

Belki de inatçı olmak yerine özgürlükçü olmayı seçmişti .

O artık özgürlüğünü istiyordu ve ne yapması gerekirse gereksin özgürlüğünü alacaktı .

Buna şimdi karşındaki masada , takım elbisesi ile oturmuş olan o çok sevdiği ve kendisine çok güven duyduğu (!) eşide dahildi bu radikal kararlarına .

" Bir itirazı olan var mı ?" Hakimden gelen sesle çıktı düşüncelerinden ve kalktı üzerini düzelterek . Gözleri kızarık olsada göz altlarındaki morlukları makyaj ile kapatmış , sırf bu duruşma için kalem eteği ile beyaz gömleğini giymişti . Kore'ye gelirken uçakta giydikleriyle çok farklıydı .

" Boşanma maddelerimizde olan 8.Madde'ye itiraz ediyorum ve iptal edilmesini istiyorum ."

Arkada sandalyelerde oturan annesine ve abisine döndürdü bakışlarını ve göz kırptı . İkisinin de ne yaptığından haberi vardı ve desteklemişlerdi .

Hakim , Jeongguk ile konuşurken dinlememişti bile onları . Annesi tarafından yönetilen Jeongguk'un direkt olarak kabul edeceğini düşünüyordu . Ne de olsa artık onların tarafındaydı ? Aynı taraftaydılar (?)

Gözleri Jeongguk'un abilerinde gezindi ve gülümsedi onlara göz göze gelince . Bu öyle masum bir gülümseme değildi . Kızın içinde aşkın verdiği bir nefret büyüyordu . Ne yaptıkları kendisiyle uyuşuyordu ne de yapacakları .

MARRY ME ? ( Düzenleniyor ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin