4.bölüm

44 8 0
                                    

Hayel
Kendime birtürlü kendi kendime gelemiyorum.
icimdeki aynanın parcaları sanki kıpraştıkca bütün ruhumu parcalıyordu.
saki ruhum can cekişiyordu kendimi ayaklarıma bıraktım nereye götürürse oraya gidiyordum.
etrafımdaki ciceklerin ve cimlerin kokusu yeni sulanmış toprak kokusu beni kendime getirdi.
burası benim cennetim di kendimi bir bankta otururken bulmuştum.

içimden hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum.
daha fazla kendime hakim olamıyordum ve gözümden ılık bir şey aktığını hissettim.
sanki oyaşlar gözümden degil kalbimden akıyordu.
benşimdi ne yapacaktım nasıl razı olurdum.
tanımadığım biriyle evlen meye ya ümit ümit ne olacaktı.
ahbe ümit bir bilseydim beni hala senivdigini şimdi mutluluktan aglayacaktım.
telefon sesi geliyordu bir yerden etrafıma bakındım kimse yoktu.

cantamdan geliyordu.
ses cantamı acıp telefonu aldım rüya arıyordu acmadancantaya attım.

Telefon hala ısrarla çalıyordu.
telefonu çantamdan cıkarıp açtım. kendimi toplayıp cevap verdim. "efendim rüya"
"sen ağlıyormuş?"

kendimi biraz daha sakinleştirmeye çalışarak "
yok dedim."
rüya inanmadı.
"neredesin hemen geliyorum."

"gerkyok lütfen rüya."
"ozaman anlat ne oldu."
"rüya babam beni evlendirmek istiyor.
hemde tanımadığım biriyle"
"arif amca sen istemezsen vermez"

"sabah konuştuk ben söz verdim dönemem dedi"
"sen ne yaptın"
"kendimi zorla dışarı attım
" peki kim olduğunu hiçmi bilmiyorsun "
" hayır bilmiyorum"
" belki her sene sana kırmızı gülleri gönderenin"
"hayır rüya odegil
eminim rüya canım sonra konuşalım mı şimdi biraz düşünmek istiyorum"

"yanına gelmemi istemediğinden eminsin"
"eminim sağol rüya görüşürüz rüya"
nerden bilsinki o kırmızı gülleri abisi gönderiyor senelerdir her on dört şubat ta sabah bencıkmadan kapıya kırmızı gülleri bırakıyordu. sonra gün içinde cikolata gönderiyordu canım benim

Ahbe ümit ahbe ümit

***********

Ümit

Evden kacar gibi cıktım arabaya binip yola cıktım ısrarla telefonum calıyordu sinirle telefona baktım. Seyfi arıyordu
telefonu actım
" söyle Seyfi"

"abi cabuk ağaçlı yola gel"
"ne oldu sefil başınmı belada"
"hayır abi hayel"

ne oldu hayele "
" hayel kendini kaybetmiş gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyor"
telefonu kapatıp koltuğun üstüne bıraktım oraya nasıl gittim bilmiyorum bankın üstüne oturmuş ağlıyordu.

*************

Hayel
İçimdeki hıckırıkları susturamıyodum bir anda etrafımı onun kokusu kapladı
*****

Ümit
"Canım benim Seyfi ne oldu birşeymi oldu"
"yok abi koşarak evden cıktı buraya geldiğinden beri alıyor"
"tamam araba ilerde beni ordan ekle"

yavaşça hayele dogru yürümeye başladım yaklaştıkça kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyor!
hayel 'in saclarının kokusu rüzgarla yüzüme carpıyor nefesim kesiliyor bir adım biradımkala durdum
sanki sesim kaybolmuş gibi sesleniyorum ama sesimi ben bile duymuyorum.
bir anda ela gözleri şimşek gibi bana cevirdi aglamaktan gözlerini kırmızı hareler sarmıştı içimde deprem oluyordu ona sarılmak istiyordum.
gözyaşlarını silmek acılarını ondan söküp almak istiyorum ama ayaklarımı sanki yere yapıştırmışlar kıpırdamadan oracıkta gözlerine bakakaldım.

***********

Hayel

Onun kokusu her yanımı kaplamış beni içine hapsetmişti.
gözlerimi zorla karşımda duran adama cevirdim kokusu ümidin kokusu ama karşıda duran adam uzun boylu, beyaz tenli, simsiyah gözlü, simsiyah saçları, hafif yüzüne düşmüş iri, heybetli cok güzel bir fizigi olan üzerinde bogazlı siyah bir kazak altında,
siyah bir kot oldukça dikkat çeken biri ona baktıkça içimde ılık ılık dolaşan birşey siyah gözlerini bana kitlenmiş öylece duruyor sanki Oraya yapışmış da kıpır dayamıyor bir anda dudakları aralandı.
"hayel hayel"
bir andada içimden kopup gelen hıçkırıkar dahada coğaldı artık kendimi tutamıyordum.
bir anda beni kendine cekti beni sımsıkı göğsüne bastı göçlü kolları benisımsıkı sarıyordu öylece kaldık hıçkırıklarım ona sarılınca azaldı beni kucağına alıp az illerdeki ağaçlarla cevrili küçük güzel ciceklerle kaplı bir Taraftan akan derenin usul usul akan neşeli sesi olan benim küçük sığınağım beni yavaş ca yere indirdi.
kendiside yanıma oturup güzel parmaklarıyla gözlerimi sildi.

"artık ağlama ben yanındayım"
dedi

ve beni sımsıkı sardı onun kokusu beni mayıştırıyordu uykumun geldigimi hissediyordum.
kendimi huzurlu bir uykunun kucağına bıraktım nekadar uyudum bilmiyorum.
gözümü açtığımda bir an neredeyim diye anlamaya calıştım
başımı hafif kaldırdım onun güzel yüzünü gördüm kollarını bana dolamış huzur içinde uyuyordu hafif kıpırdandım gözlerini usulca actı "hayel iyimisin dedi"
"iyiyim şey kusura bakma uyuyakalmışım" dedim
hiç istemeyerek kollarını actı ve yattıgımız cimlerin üzerinde hafifçe doğrulduk
"anlatmak istemisin"
"şey babam beni tanımadığım biriyle evlendirmek istiyor"
sanki tüm vüçutu gerilmişti biran gözlerim gözlerine kaydı gözleri gece den daha karanlıktı öfkesi öyle belli oluyorduki ben bile korktum

"hayel benimle evlenirmisin dedi"

şaşkınlıktan kalakaldım bir süre sessizce kaldık tamben evet diyecektim konuş mayabaşladı.

"korkma şu gökteki yıldızlar şahidimdirki sen istemediğin sürece sana dokun manyacağım.
şimdi söyle hemen yarin benimle evlenir misin hayel"
birdakika sustum gözleri gözlerime dikmiş öylece bana bakıyordu

bir anda ona
"evet dedim"
gözlerinde şimşekler çakıyordu
öyle bir kükrediki sanki yer gökcınladı
sesine Seyfi koşarak geldi.
"Seyfi oğlum evetdedi"
diye bağırdı
Seyfi mutlu bir şekilde" cok çok sevindim abi "
dedi
" tebrik ederim yenğe" dedi
ümit bir baş hareketiyle gitmesini istedi
Seyfi arkasını döndü ve hızlı adımlarla uzaklaştı
ümit bana sımsıkı sarıldı
ve beni sert göğsüne bastırdı
ve hafifce cimlerin üzerine kendimizi bıraktık
yıldız ları izlemeye başladık
sanki yıldızlar bize şahitlik etmek istergibi sakladıkları yerden en ışıltılı kıyafetlerini giyip cıkmışlardı.

**********

 Gören Gözlerim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin