Bölüm 54 : Kavuşma

4.3K 440 23
                                    

Saniyeler içinde Mely ve Ersa'nın arasındaki mesafe kapanmıştı. Mely'nin hızı ile insanlar gözleri genişlemiş halde gerçekleşen olayı izliyordu. Mely, Ersa'nın yanına ulaştığından kıyafetlerini kaplayan kanları umursamadan sıkıca sarıldı. O kadar sıkı sarıldı ki Ersa'nın vücudu hafif bir ağrı hissetti.

"Neden bu kadar geç kaldın?" Mely'nin sesi Ersa'nın kulaklarına güzel bir melodi gibi gelmişti.

Mely'e sarıldı ve saçlarını okşadı. "Üzgünüm. Seni endişelendirdim. Sadece beklediğimden uzun sürdü."

Ersa'nın sesini dinleyen Mely içinde hoş bir his yaşadı. Özlediği bir sesti bu. Ersa'ya sarılı duran Mely, onlarca kişinin hayretler içerisindeki bakışlarına maruz kalıyordu.

İzleyenlerin neredeyse dilleri tutulmuştu. En fantastik hayallerinde bile böyle bir durumu hayal etmemişlerdi. Buz gibi kişiliği olan kişi, yanına kimseyi yaklaştırmayan kişi inisiyatif kullanarak birine sarılmıştı.

Mely'nin yanına bu zamana kadar hiçbir erkek yaklaşamamıştı. Cesaret eden ise kötü bir sonuçla karşı karşıya kalmıştı. Akademideki kızlar bile Mely ile çok yakın temas kurmuyordu.

Bu nedenle bomba gibi zihinlerine düşen bu sahne gözlerini ovuşturmalarına sebep olmuştu.

"Beni çimdikle. Bu bir rüya olmalı."

Bir genç yanındaki arkadaşını dürttü ve bunun hayal olmasını umdu. Birkaç dakikanın ardından Ersa, bakışların arasında daha fazla kalmak istemediğinden Mely'nin kulağına fısıldadı. "Hadi başka bir yere gidelim. Burada çok fazla insan var."

Mely, Ersa'yı kollarının arasından bıraktı. Hala birine sarılmak onu çok tuhaf hissettirse de Ersa'ya sarılmaktan kendini alıkoyamamıştı. Masmavi gözleri ona çevrili halde sordu. "Nereye gideceğiz?"

Ersa gülümseyerek üstünü gösterdi. "İlk önce duş alıyım. Her zamanki yerimizde buluşalım."

Mely, şaşkınlıktan Ersa'nın kanlı vücudunu unutmuştu. Endişeli bir sesle sordu. "Yaralı mısın? Neyin var?"

Ersa gülümsedi. "Hayır benim kanım değil bu. Tamamen iyiyim."

Ersa'nın rahat ifadesini gören Mely de rahatlamıştı.

İkili herkesin bakışları altında ayrıldılar. Mely buluşma yerine geçerken Ersa duş almaya gitmişti. Odasına girdiğinde kimse yoktu. Muhtemelen Bailey ve Ray dersteydiler.

Mely beklediğinden dolayı hızlıca duşunu aldı ve siyah bir kıyafet giydi. Sonrasında hemen buluşma alanına doğru yola çıktı. Alana vardığında sabırsız bir bedenin alanda dolandığını gördü.

"Mely."

Nazik bir ses duyan kız, mutlu yüzünü çocuğa çevirdi. Ne diyeceğini bilemiyordu. Neredeyse altı aydır görmüyordu Ersa'yı. Yaşamadığı konusunda da çok endişeliydi. Hayatında değer verdiği çok insan yoktu ve onlardan birini kaybetme korkusu onu çok tedirgin etmişti.

Ersa, Mely'nin sessiz halini görünce gülümseyerek yanına gitti.

"Ne oldu?"

"Bir daha böyle bir şey yaparsan kesinlikle bende geleceğim."

Mely'nin kesin konuşmasını duyan Ersa şaşırmıştı.

"Ama ge-"

"Ama falan deme. Hiçbir bahane duymak istemiyorum. Bu konuda tartışmak istemiyorum."

Mely'nin ilk defa böyle sinirli olduğunu gören Ersa söylediği şeyi kabul etmekten başka bir şey yapamamıştı. "Tamam. Söz veriyorum. Bir daha böyle bir şeye kalkışırsam seni de yanıma alacağım."

Yıldızlar KralıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin