YOK!

108 7 2
                                    

 Gözüme vuran bir güneş ışığıyla veya alarmın itici sesiyle değil, annemin bağrışlarıyla uyandım. “Gökhaan, Gökhaaaan!”

“Haaa!!”

“Hadi yavrum saat 8 oldu kalk artık geç kalıyorsun.” Dediğinde hemen yataktan fırlayıp saate baktım. 

“Oha anne yaa saat daha yedi buçuk!”

“Anneye oha denilmez, öküz müsün evladım?”

Söylene söylene hazırlandım ve mutfağa uğramadan dışarı çıktım. Normalde komşumuz Elif ablayla aynı anda çıkarız. Onun olmadığını fark ettiğimde aklıma saate bakmak geldi. Cemil abinin gelmesine 10 dakika olduğunu gördüm ve kaldırıma oturdum.  Telefonumu çıkardım ve Cem Adrian eşliğinde 2048 oynamaya başladım.  Tam “Herkes Gider mi?” başlamıştı ki biri kulaklığımı çıkardı ve “Merak etme ben gitmem.” Dedi. Kafamı kaldırdığımda bunun Elif abla olduğunu gördüm. “Ha ha çok komik.” Dediğimde saçlarımı karıştırdı ve “Kalk hadi toton üşüyecek. Ayrıca servisin geliyor.” Deyip uzaktan gelen Cemil abiyi gösterdi. “Off yaa.” Dememe kalmadan yanağımı öpüp “Görüşürüz ufaklık.” Dedi ve arabasına binip uzaklaştı. O sırada servis geldi ve Cemil abiye selam verip arkaya doğru ilerledim. Yerimde oturan 9. Sınıf çömezi görünce benim şarteller attı. “Kalk lan ordan!” diye bağırmamla iki sıra önden bir kızın “Sana ne be!” diye çıkışması bir oldu. Kıza baktığımda onun 11. Sınıftan Okyanus olduğunu gördüm. Yine mi bu kız benimle uğraşıyor… Ona takmayıp önüme döndüm. Çocuk ben Okyanusa bakarken ordan kalkmış gitmişti. Yerime oturdum ve müzik dinlemeye devam ettim.

Ne uyumuşum ya … Kalktığımda  okula gelmiştik. Kalkıp hemen aşağıya indim.  Okul bahçesine girdiğim an İstiklal Marşı başladı duydum ve hazır ola geçtim. İstiklal Marşı bitince bizimkilerin yanına gittim ve Mert’in okula gelmediğini fark ettim. Nedenini bilen yoktu. Ben de mesaj atayım dedim.

“Nerdesin lan?”  

“Yatıyom oğlum ne var?”

“La gerizekalı bugün pazartesi.”

“Yani?”

“Yani okul var.”

“Hass… Lan ben okulu unuttum ya. Ah be annem de aramadı. Neyse sen beni yok yazdırma ben 15 dakikaya ordayım.”

“Tamam lan çabuk ol.”

Salak Mert ya! Neyse bunun gelmesine daha çok var diye yukarı çıktım. Çantamı Mert’le oturduğumuz sıraya fırlattım. Kafamı çevirdiğimde Ece dibimde duruyordu.. İstemeye istemeye “Günaydın.” Dedim. Ayağına gelen fırsatı kaçırır mı? Başladı cır cır konuşmaya. Ben de onu dinlemediğimi belli etmek için etrafa bakınmaya karar verdim. Kapıya baktığım sırada Okyanus’un sevgilisi Cem sınıfa girdi. Cemde az orospu çocuğu değil ha aynı Okyanus gibi gıcığın havalının teki. Mert bu Okyanus’un nesini seviyor anlamıyorum.

Cem sınıfa bakıp bakıp gitti. Ne bok aradığını merak etsem de ses etmedim. Zil çalınca kimyacı içeri girdi bende direk kafamı sıraya gömdüm.

Beni uyandıran Mert’in anırması oldu.

“Lan oğlum kalksana öğlen oldu!”

“Ne bağrıyon lan! Bi uyutmadınız ya…”

Küfür ede ede doğruldum. Sınıfın boş olduğunu o zaman fark ettim.

“Herkes nerde lan? Saat kaç oldu?”

“Yavaş gel be abicim. Öğlen oldu herkes yemeğe gitti. Ben de sekiz saattir seni bekliyorum işte napayım.”

Ağır ağır kalktım ve o zaman kurt gibi aç olduğumu fark ettim. Biz kantine giderken Cem dışarı çıkıyordu. O sırada Mert’ten gelen homurdanmalarla ona baktım.

“Bak bak şerefsize bak. Kesin bi şeyler çeviriyor.”

“Savunmak için söylemiyorum ama sen de bu çocuğu sevmiyorsun diye her boka işkilleniyorsun.”

“Öyle deme bak bundan kesin bir şey çıkacak.”

Derken biz kantine gelmiştik. Yemekleri alıp kenarda bi masaya oturduk. Biz hayvan gibi yemeğe gömülmüşken yan masadaki sandalyelerin çekilmesiyle kafamı kaldırdım ve Okyanus’la Aylin’in oturduğunu gördüm. Mert’i dürttüm. Bu mal ağzı açık Okyanus’u izlemeye başladı. Kızlar bizi fark etmemişti. Okyanus durmadan Aylin’e bir şeyler anlatıyordu.

“Uh be oğlum! Gözünle yedin kızı. Dön önüne de onları dinlediğimizi çakmasınlar.”

“Ha? Ne?”

“Ne? Tabi ya ağzını diyorum, kapa da sinek kaçmasın.”

Bu sırada kızların konuşmasını daha net duymaya başlamıştık. Birkaç dedikodu dinlemekten zarar gelmez diyerek yan masaya kulak verdik.

“Aylin duydun mu bizim Serkan’la 9’lardan bir kız konuşuyormuş. Utanmasa anasınıfı çocuğuyla çıkacak.”

Boş muhabbet olduğunu anlayınca bahçeye çıkmaya karar verdik. Bahçe çok kalabalık olduğu için arka tarafa doğru ilerlemeye başladık. Arka bahçe çok tenhaydı. O sırada Mert’in ettiği küfrü duydum ve kafamı onun baktığı yöne doğru çevirdim. O an donup kaldım. Cem piçi bir kızla öpüşüyordu! 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 12, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YOK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin