Size gri bir adamdan bahsedeceğim.Beyefendinin duygu sağırlığı var.Yaşamış olduğu travmatolojik olaylar sonrasın da duygularını yitiriyor ve biz buna tıp dilinde Aleksimiti diyoruz.Bu hikayenin sonunda bir kızla tanışacak ve duygularına kavuşacağını sanıyorsanız,yanılıyorsunuz.Aşkta bir duygudur ve diğer duygulardan üstün değildir.En güzel çağında ki bu genç adam 25 yaşında.Adı Nâzım. Nâzım Hikmet gibi duygu yüklü bir adamdan gelme bu ismiyle başbaşa oturmuş şekersiz çayından yudumluyor.Ben ise tek arkadaşı doktor olma yolunda ki tıp öğrencisi Zafer.Birincisi tıp okuduğumu belirttim çünkü benimle ilgili tek şey bu.Onun dışında düz ve sıradan herifin tekiyim.ikincisi adım,babamın spermlerinden birinin üstün gayret ve çabalarından sonra annemin yumurtalığına ulaşmasıyla oluşan dokunaklı başarı öyküsünden gelmedir.Uzun uğraşlar ve tedaviler sonrası ortaya ben çıkıyorum.Hasta hikayelerini kaleme alan psikoloji bölümüne yeltenen ben.
Gel gelelim Nâzım'la bir bar taburesinin üstünden uçurumdan atlar gibi kucağıma yığılmasıyla tanıştık çok geçmeden sızan bu arkadaşı,tek ve bekar evimde kilitli bir odada bulundurmam da hiçbir sakınca görmedim.Tabi sabah hayvan gibi kafesini kırarak kurtuldu oradan.Mis gibi hazırladığım kahvaltı masasın da artık kendine zimnetli sandalyesine oturdu.Gelmiş geçmiş ne varsa kustuk o gün masaya,tuvalete de ciddi anlamda kustuk o ayrı.Şu an ilk hastam ve ev arkadaşım olan Nâzım her zaman gittiği kafede cam kenarında ki yerini almış,beni bekliyor.