Bölüm 30

356 14 0
                                    

" sana kötü davrandığım için özür dilerim. Çok zor bir süreçten geçtim ve kalbini hep kırdım. Ama sonunda bitti." Dedim Taylor'ın gözlerine bakarak. Harry ise hemen yanımda oturuyordu. Taylor ise karşımda duruyordu. Ellerini tutuyordum.

" Evet baba canavar gibiydin." Dedi o da kaşlarını çatarak. Bu bir bakıma doğruydu. Canavar benzetmesi dahi az kalırdı. " Hulk gibiydim ha?" Buna gülmüştü. " Hayır baba ondan daha saldırgandın." Bende gülmüştüm bu sefer kendime yaklaştırdım. Sıkıca sarıldım. Yanaklarına birçok öpücük bırakırken başını uzaklaştırmya çalışıyordu. " Baba sakallarını benden uzak tut." Öpmekten vazgeçip sakallarımı yanaklarına sürterken Harry devreye girmişti.

" Louis ne kadar da kötüsün. Yanakları kıpkırmızı oldu." Taylor'ın yanaklarını ovuşturdum. Sonra da başını göğsüme zorla yasladım. Saçlarına öpücükler bıraktım. " Pekala barıştık değil mi?"

" Ben sana hiç küsmedim ki baba." Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Boş yere özür dilemiştim. " Baban bir daha sana öyle davranmaya cesaret edemeyecek." Evet bu konuda Harry haklıydı. Beni gerçekten sert bir şekilde uyarmıştı. Taylor boynuma sarılarak yanağımdan öptü. Bende öptüm. " Harry buraya geldiğin için teşekkürler. Sonunda babam iyi davranıyor." Ona da sarılmıştı. O ikisi sarılırken bende sırtımı arkaya yasladım. Taylor'ı bu şekilde görmek mutlu etmişti beni.

" Pekala ben odama çıkıyorum. Çünkü büyükannem sizi başbaşa bırakmam gerektiğini söyledi. İyi geceler baba." Dudaklarına minik bir öpücük bıraktım.

" Bizimle kalmak istiyorsan kalabilirsin oğlum."

" Evet Tay."

" Hayır olmaz. Büyükannemin dediklerine uymam gerekiyor." Harry'yi de öptü.

" Pekala iyi geceler bebeğim. Seni öpmek için geleceğim." Bana el sallayarak gitti. Harry hala onun arkasından bakarken bende ona bakıyordum. " Louis her şeyi büyük bir olgunlukla karşıladı değil mi?"

" Aslında hep böyle bir çocuktu sadece anne konusuna tahammülümüz yok." Gülümsedim. " Sevişmemiz için izin bile verdi Harry." Elbette bunu bilinçli bir şekilde yapmamıştı. Kolunun altına girdim. Harry kolunu etrafıma sararken başımı göğsüne koydum ona sıkıca sarıldım. Ona sarılmayı çok özlemiştim.

" Miniciksin benim yakışıklı kocam. Ah görüyor musun minik yerlere hemen sığabiliyorsun." Romantik anları bu şekilde mahvetmeye bayılıyor olmalıydı.

" Ufak bir hatırlatma Harold. 2 yıl öncesi altımda inlerken boyumun kısa olmasından hiç söz etmiyorduk."

" Ama artık altımda inleyen sensin. Çünkü miniksin." Doğrulacakken bana sıkıca sarılmıştı. " Minik olduğun içinde hemen sinirleniyorsun sevgilim." Yanaklarıma öpücükler bırakırken gülmemeye çalışıyordum. Çünkü ciddi bir konuydu. Harry ani bir hareketle beni altına almıştı. Elleriyle kollarımı tutuyordu.

" Louis sahiden boyun kaçtı senin?" Tam onu öpecekken vazgeçtim. Ah yine bir boy konusuydu. " Harry beni sinirlendiriyorsun." Boynumdan öptü. " Ayrıca uzunum ben."

" Ah tabi bu göreceli bir kavram aşkım. Böyle huysuzken daha tatlı oluyorsun." Bacaklarımı sıkıca beline doladım. Onu kendime bastırdım. " Harry ben yaşlı bir adamım neden böyle davranıyorsun? Bu çok saygısızca"

" Şuna bir bak.... Louis Tomlinson ilk defa bana karşı savunmasız kaldı." Dudağımdan öptü. Bu bir bakıma doğruydu. Ama bu yüzden susmuyordum. " Tamam benim minik kirpim. Bu bakışlar susmam gerektiğine işaret." Elleri pantolonuma gittiğinde başımı olumsuz anlamda salladım.

Forgive Me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin