Sıradanca kalkıp etrafıma baktım. Bugün hiç de sıradan değildi. Kraliyet Eğitimi'ne katılmıştım. 3 yıl boyunca bale,resim,heykel,görgü, moda gibi eğitimler alacaktım. Lakabım prenses. Bu yüzden ilgiye alışık biriyim. Giyinip odama son bir kez göz attım. Ailemle vedalaşıp bavulumu alarak çıktım evden. Kapıda bir limuzin vardı. Bindim ve bana hanımefendi dediler. Vardığımızda Cambridge tasarımlı kocaman bir bina bizi karşıladı. Benimle beraber kalması için oda arkadaşı seçmem gerekiyordu. Kuraya elimi attım ve ilk çıkan isim:Güneş! Ve ikinciye daldırdım çıkan isim:İrem! Sonrasında müdüreye gösterip oda numaramı seçmek için elimi tekrar kuraya attım. Şansa gel ki teras kattaki odayı seçtim. Bu harika değil mi? Bir esmer bir de kumral kız yanıma geldi. Oda arkadaşı olduğumuzu söylediler. Esmer olan yani İrem biraz mesafeliydi. Hatta hiç konuşmuyordu diyebiliriz. Kumral olan Güneş ise cıvıl cıvıldı. Odaya gitmek için asansöre bindiğimizde kızlar aynayı kaplamışlardı. Ben ise çantamdan aynamı çıkarıp nazikçe saçımı düzeltmeyi tercih ettim. Derken yanıma dağınık bir kız yaklaştı. Adı Şebnem imiş. Okulun futbol kaptanıymış. Ve 3. sınıf imiş. Ona abla demem gerektiğini söyledim o ise gülerek aynı yaştayız dedi. Ve kulağıma sessizce yarın saat 03.30'da 84 nolu odaya gel sana her şeyi anlatırım dedi. Neden o kadar erken olduğunu sorduğumda 05.00'da kalkmış bir vaziyette olmamız gerketiğini söyledi. Tanrım bu da ney? Teklifini kabul edip açılan asansör kapısına doğru ilerledim. 91! Oda numaram buydu. Güneş büyük bir heyecanla koşarak anahtarla kapıyı açtı. Hafif bir tebessümle yanımdaki İrem'e baktım. O ise buz gibi bakışları ve sahte gülümsemesi ile baktıktan 0.00000001 saniye sonra göz devirip hızlı adımlarla odaya girdi. Bu şey kendini ne sanıyordu? Evet "bu şey"!!!. Kendi yatağıma çarşafımı serip ince pembe battaniyemi dürerek koydum. Bavuluma dolabıma yerleştirmek için elime aldım fakat dolap yoktu. Derken farkettim ki kızlar bana tuhaf tuhaf bakıyorlar ve gülüyorlar. Nedenini sorduğumda oranın giriş olduğunu söylediler. Sonrasında fark ettim ki bir bölmenin içinde 3 kocaman oda var. Kendi odama gittiğimde şok olmuştum.(veya bim sjsijshshs yazarı mazur görün) Oda çok kocaman ve pembeydi. Hatta dolabın içinde kendi bedenimde kıyafeler vardı. Yan kısımda kendi ayak numaramda ayakkabılar da vardı. Bavulumundan ihtişamlı olan kıyafetleri yerleştirdim. Diğerlerini ertesi gün gidip çocuk esirgeme kurumuna verecektim. Zaten XS giydiğim için sıkıntı olmuyordu. Yerleştikten sonra akşam yemeğine indim. Yemekte soya fasulyesi vardı. Yanında da su. Herkes diyete girmek zorundaymış. Formunu korumak için. Zaten fazla yemek yiyen biri değilim hatta günlük 1 öğün falan yerim. Diğer öğünlerde çikolata falan geçiştirim. Ama artık böyle olmayacakmış. Akşam yemeğinden sonra bize yerimize oturmamızı söylediler. Her masaya pizza, dürüm, patates ve kola bıraktılar. Bu son geceniz istediğiniz kadar yiyin ama şunu unutmayın son defa olacak bu. Dediler... Yedik... Yedik... Yedik... Ardından milyonlarca çikolata ve tatlı bıraktılar. Biz yine yedik... Yedik... Yedik... Saat 06.00'da oradan ayrıldık malum geç yemek kilo yapar bu yüzden yemekleri erken yiyoruz. Gidince biraz okulu dolaşmak yerine odada kızlarla tanışmak istedim. Güneş 17 yaşında imiş. Yani benden 2 yaş büyük. Küçükken annesi ölmüş ve babası içki içen kumar oynayan bir tipmiş. Zaman zaman Güneş'i dövermiş. Meğer ne içten içe acılı bir kızmış. Ben de kendimden bahsettim. Balerin olduğumdan. Aynı zamanda okul takımında ve kulübte voleybol oynadığımdan. Güneş de voleybol oynuyormuş okul takımında. İrem kendinden sadece eski okullarından ve ailesinden bahsetti. Saata baktığımda 8'di bize gözetmen gelip yatmamız gerektiğini söyledi ve biz de odalarımıza gittik. Biraz müzik dinleyip yattım. K-Pop ve K-Drama hastası olduğum için günlük kotamı doldurmadan uyuyamıyorum.(öğvleqxwdyz) Saat 03.30'da kalkıp 84 numaralı odaya gittim. Üzerimde pembe bir t-shirt ve siyah kısa ve dar bir şort vardı. Kapıyı tık tıkladım ve Şebnem kapıyı açtı. Beni içeri buyur etti ve girdim. Ona hemen anlatmasını uykulu gözlerle söyledim. Hemen lafa daldı:"Bu okul farklıdır. İnsanlar sınıflara ayrılır. 1.sınıf zengin ceo veya başkanların kızları, 2.sınıf bakan, belediye başkanı vali veya devlette üst kurum kişilerin kızları, 3.sınıf sonradan görme veya mirastan sonra rahat hayat yaşayan işleri önemli kıdemde olmayan kişilerin kızları 4.sınıf ise kura ile bu okula gelen şansız ve fakir ailelerin kızları. Peki ya sen hangi sınıfsın? Benim annem maliye bakanı babam ise şirket yöneticisi tam olarak neyim? Şebnem:Ah sen 0'sınn. Bu okuldaki en üst kademe. 0 olan 1 kız daha var. Umarım aranızda rekabet olmaz. Neyse odana git artık geç oldu yarın ölçümler var bayyy. Sessizce kendi odama girdim ve yatağa yattım saat 4 idi 1 saat uyuyabilirdim. 1 saat sonra hanımefendinin tüm odalara verdiği anons ile uyandım giyindim banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Sonrasında ölçüm salonuna gittim ve Boy:164 Kilo:43 Ayak numarası:37
İrem'in Sonuçları:
Boy:158 Kilo:41 Ayak numarası:36,5
Güneş'in Sonuçları:
Boy:167 Kilo:58 Ayak numarası:40
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LALE DEVRİ
ChickLitAksiyon romantik ve komedi.Korku da vardır belki. Okuyun da anlayın işte jssisius