Chapter 23

288 62 57
                                    

"Ne? N-ne babası Jungkook." Bu halime gülmüş aynadan beni inceliyordu.

"1 saatlik yolumuz var bu arada babam seni yemez tamam mı? Rahat ol!"

"Evet yemez beni 1000 parçaya ayırıp kurtlara yem eder.Ne yapacağım ben?"

Birden ağlamaya başladığımda kaşları çatılmış arabayı yolun kenarına çekmişti.Kapıların kilidini açma düğmesine basacağında çığırmıştım.

"Basma! Burası çok korkunç."Ağlamam daha da şiddetlenirken Jungkook emniyet kemerini çözmüş bana uzanmıştı.Beni kucağına çekip emniyet kemerini ikimizi alacak şekilde takmıştı.

Yine onda kayboluyordum.Beni sıkıca sarıp bir bebekmişim gibi sallıyordu.

"Şşş geçti bebeğim bak ben yanındayım.Benim yanımdayken kimse sana birşey yapamaz."

Sözleriyle sakinleşirken arabayı çalıştırmış herşey normalmiş gibi süremeye devam ediyordu.BEN KUCAĞINDAYDIM VE O ARABA SÜRÜYORDU.

Kafam onun boynuna gömülü babasının beni hangi yolla yem edeceğini düşünüyordum.

Yine sağ elimde ki yüzük parmağım acıdığında yüzümü sıcak boyundan çekip yüzük parmağıma bakmıştım.

Bu hareketime karşılık gözlerini yoldan ayırmadan kaşlarını çatmıştı.

"Bir sorun mu var?"

"Evet sorun var.Sorun sensin.Sorununu buldum sen çift kişilikli olabilir misin?"

"Saçmalamayı kes Taehyung."

"Asıl sen kes.Bunca şeyden sonra hiç birşey olmamış gibi davranamazsın."

"Taehyung sana saçmalamayı kesmeni söyledim."

"Arabayı durdur."

"Taehyung sınırlarımı zorlama."

"Sana arab..."

Sözümü kesen yumuşak dudakları olmuştu.Kendimi ne kadar geri çekmeye çalışsamda ensemde ki eli buna izin vermiyordu.

Dudağını sertçe ısırdığımda çekilmesini beklerken beni daha sert öpmeye başlamıştı.

Ben itmeye çalıştıkça kendisi bana daha çok yapışmaya başlamıştı.

Bir eli ensemde diğer eli belimdeydi.Eli belimden aşağı inerken artık onu durdurmam gerektiğini bir kez daha hatırladım.

"Jungkook dur artık!"

Düzensiz nefes alışlarımın arasından konuştuğumda alnını alnıma koymuş,gözlerini kapamış bekliyordu.

"Sana yeniden aşık oldum."

"Şimdi eski Taehyung olsa inanırdı.Ama o yok sen onu yok ettin yalanlarınla."

"Taehyung ben yal-"

"Beni eve götür."

"Taehyung ba-"

"Eve gitmek istiyorum."

"Ama ba-"

"Sağar mısın geri götür beni."

Sanırım üçüncü Sözünü kesmeme sinirlenmiş olucaktı ki beni kolumdan tuttuğu gibi arka koltuğa koydu.Emniyet kemerimi hızlı bir şekilde bağlayıp eski pozisyonuna geçti.

Acaba Ne yaparsam kurtulurum? Bayıltıp kaçsam nereye kaçıcam?

Şurda bağırsam o da kötü gibi ama denemekten zarar gelmez.

"ARTIK BENİ GERİ GÖTÜR!"

Ani bir frenle şaşırırken konuşmuştu;

"Çok mu gitmek istiyorsun?"

"E-evet"

"Tamam o zaman hadi git."

"Ne?"

"Gitmek istemiyor musun?"

"İstiyorum."

"Tamam git."

Bakışları ciddi olduğunun bir kanıtıydı.Ama ben sadec.. düşüncelerimi kenara atmamı sağlayan ciddi ses beni bölmüştü.

"Hadi in Taehyung."

"Çok mu gitmemi İstiyorsun?"

"Evet."

"Öyle mi? Tamam giderim ben."

"Git."

"Seni hiç bir zaman anlayamıyorum.Galiba hiç bir zaman da anlayamayacağım Jungkook.Kapalı bir kutu gibisin ne içeri alıyorsun Ne de kendin açılıyorsun."

Dediklerimin karşısında şaşırmıştı.Ne yalan söyleyeyim bende kendime şaşırıyordum bazen.

"Üzgünüm Taehyung kapalı kutu gibi olduğum için ama kutunun açılması küçük ayrıntılarda saklı.Eğer kilidi bulursan açılır yoksa hiç varolmamış gibi yaşamına devam eder.Üzgünüm."

"Senin benim hakkında herşeyi bilmen ama benim senin hakkında az birşey bilmek adaletsiz."

"Öyle mi düşünüyorsun Taehyung? Sen kutunu benim küçük haraketimle açtın."

"Peki senin hakkında az birşey biliyorsam o kutuyu nasıl açarım?"

"Bildiğin yoldan gitmeyi değil kendi yolunu bulmayı öğrenerek."

"Ben seni an-"

"Anlamana gerek yok Zaten."

Al İşte yine şifreli konuşmaya başlamıştı.Ve yine hiç birşey anlamıyordum.

Kalbinin anahtarını açamamıştım demek ki o gün bana hasretken bile açılmamıştı.

Peki bu kutu nasıl açılırdı?

Merhaba YİNE BEN geç gelen bir bölüm oldu bu yüzden sizden özür dilerim.

Yazarınız 2. Animesine başladı 😂 Eğer önermek istediğiniz varsa yazın lütfen.

Kendinize iyi bakın!

my angel ✘ vkook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin