Karanlık
Karanlık
Karanlık...Böyle işte benim hayatım. sadece siyahtan ibaret. sadece duyduğum sesler var bir de hissettiğim eller.
Henüz küçük yaşta geçirdiğim bir kaza yüzünden gözlerimi kaybettim. Ve artık insanların sesleri ile tanış oldum
11 Eylül 2005
güneşinin battığı ve bir daha hiç doğmadığı karanlık günüm şu anki sessizliğimin temelinin atıldığı zaman yani
Olacaklardan habersiz bir şekilde. Güne o kadar mutlu başlamıştım ki
yemek sırası bendeydi okulumuzda hergün birinin ailesi okula yemek getirir
sınıfın yemek işleriyle çocuk ilgilenir ve o yaşta sorumluluk sahibi olmamız empoze edilirdi
Annem köfte patates ve çorba içecek olarak vişne suyu yapmıştı tüm sınıf için
okul saati ilk defa gelmek bilmiyordu Annem farketmiş olsa gerek. O gün yarım saat erken çıkmıştık.
O gün yolda gördüğüm herşeyi kafama kazırcasına bakmak isterdim karanlığa gidiş yolumu bilmek isterdim
Gördüğüm kırmızı kulübeyi ayağı topal siyah köpeği yoldaki ağaçları tek tek izledim özel bir dikkat sarf etmeden baktım sadece
Okulun karşısında olan fotoğrafçıya girdik
Annem o günkü heyecanımı hatıra olarak saklamak istese gerek. benim fotoğrafımı çektirdi bir kaç tane.
Güldüğüm son fotoğraf olduğundan habersiz fotoğraflarda otuz iki diş sırıtmıştım.
oradan çıkıp okula doğru ilerledik annem de okula çok yakın olan mimoza kafede oturup yemek saatinin gelmesini bekliyecekti
Sınıfta yaptığımız bir kaç çalışmadan sonra yemek vakti gelmişti
Hocam yemekleri herkese ikram ettikten sonra beni tahtaya davet etti
Yemek duası için herkes ellerini açmış benim okumamı bekliyordu
Dua etmeye başladık herkese afiyet diledikten sonra yerime geçmeye yeltenmiştim ki
Üstüme bir bardak vişne suyunu döktüm
özenerek giydiğim elbisem kirlenince sinirlenmiştim ve kıtılmıştım bana gülenlere hocam lavaboya gönderdi tebessüm ederek
İşte herşey o zaman oldu
Lavaboda sınıfta hocamıza yardımcı olan emine abla vardı çamaşır suyu ile lavaboyu temizliyordu
Üstümü görünce temiz kıyafet almaya dolaplarımızın yanına gitmişti
Karşıda deterjanların bulunduğu dolaba yaklaştım çamaşır suyu olduğunu gördüğüm kutuyla çok sevindim
Şişeye erişebilmek için parmak uçlarımda kalkıp elime almaya çalıştım kapağı açık olduğu için
Cinayet aletim direkt gözlerime geldi ve tarif edilemez bir acı ile karşı karşıya kaldım
O zamanki çığlıklarım halen geceleri kulağımı tırmalar
Okulu dava etmiş haklı olarak mı yoksa babamın isminden dolayı mı bilmem biz kazandık
Ama o davanın sonucu bir daha gözlerimi geri vermedi
Şu an bu halde olmamdan dolayı birini suçlayıp ondan nefret etmek istiyorum ama tek bir hedef bulamıyorum
Ne emine ablaya ne de o vişne suyunu masama bırakan hocama karşı kin tutamıyorum
Yine göremediğim yıldızlara baktım göremiyorum belki ama onların orada olduklarını biliyorum ve hiç vazgeçmeden onlara bakıyorum
Saatin kaç olduğunu anlamak için saatimin camını kırmıştım
Her saatin kaç olduğunu
merak ettiğimde el yordamıyla tahmin etmeye çalışıyorumYanımda olan saatin ibaresini nazik bir hareketle takip ettim ve saatin gecenin biri olduğuna kanaat getirdim
Dakika kısmını pek fazla çıkaramadığım için bakmadım ve başımı yastığa koyup
Bu gece de tanrıya bana acıması için dua ettim ve çaresizce gözlerimi kapatıp uyudum
❣️E.K.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜNMEYEN İZLER
General FictionIşığı hiç kimse kör kadar sevemez. Peki ya görmeyen biri hiç görmediği bir çift göze aşık olabilirmiydi ?. ⚫25/01/2018 ⚫"Görünmeyen izler " isimliyle yazılan ilk kitaptır ⚫Kitabın tüm hakları bana aittir