SÖZ

SÖZ 1 (Askerin Çaresizliği)

Bugün bir askerimiz şehit olmuştu bu haberi nasıl verirdik ailesine "oğlunuz kahramanca şehit oldu." cümlesi bile çok gurur verici evet ama bir anneye nasıl denirki üzücü haber nasıl verilirki evet sonunda haber ailesine ulaştı annesi yıkılmıştı ağlıyordu Şehit annesinin tek bir cümlesi bile biz askerlerin gözlerini yaşartmaya yetmişti. "Benim Bir Oğlum Gitti Ama binlerce Oğlum var Vatan sağolsun" bu cümle bile bir şehit annesi için ağırdı ama bir o kadar da gurur vericiydi . Ve güne başlıyoruz Yavuz 28 yaşında Tim'in komutanıydı Sevgilisi Fransada yaşamaktadır adı Merve onunla birlikte güzel bir hayat düşünen Yavuz sevgilisini Türkiye'ye kalmaya davet eder hiç düşünmeden herşeyini orda bırakıp yeni bir sayfa açmak için Türkiye'ye gelir Yavuz Karabayırda bölükte olduğu için Merve onu dışarda beklemektedir tam oturmuş Yavuz'la birlikte çekindiği resimlere bakarken yanında bir teyze oturmaktadır ve o resimlere bakarken birden teyze şöyle bir soru sorar: "Sevgilin mi ?" diye sorar ve Merve gülümseyerek "Evet" cevabını verir daha sonra Teyze tekrar sorar "peki ne iş yapıyor" . Merve "Asker" cevabını verir . Teyze lafına şu sözlerle devam etmektedir " Ah! Be kızım ne güzelde kızsın bulamadın mı doğru düzgün bir işi olan bir Adam mesela bankacı olan Asker karısı olmak zordur benim babam Albay'dı rahmetli annem neler çekmişti bi bilsen Aylarca yapayalnız kaldı " diyerek bitirdi sözlerini ve hemen ardından Merve "Ben Beklerim biz birbirimizi çok seviyoruz Size iyi günler " diyerek sözlerini bitirdi ve oturduğu yerden doğrulup ayağa kalktı tam giderken 2 adam yolunu keser ve "Bizimle geleceksin" der. Merve tedirgin bir ses tonuyla "Pardon Neden Sizinle Gelecekmişim Polis misiniz siz" der hemen onun üstüne Polisler kimliklerini çıkartıp Merve'ye gösterirler ve Merve o esnada tekrar konuşmaya başlar "Pardon beyefendi bir yanlışlık olmuş sanırım"diye söyler Polislere fakat polisler hiç aldırış etmeden Merve'yi kolundan tutar ve götürürler merve o esnada "Beni Böyle götüremezsiniz ama" diye kızar ama polisler aldırmadan giderler .Merve'yi sorgu odasına alıp telefondan Yavuz'un resmini gösterip "Kim bu adam bizle dalga mı geçiyorsun sevgilin değil mi bu" diye sorarlar . Merve "Evet Sevgilim" cevabını verir . Polisler bunun üstüne "Ne zamandır tanışıyorsunuz ? "Sorusunu sorar Merve hemen ürkek bir ses tonuyla: "2 yıl belki biraz daha fazla" cevabını verir . Polisler hemen sonra "seviyor musun peki onu ? diye sorarlar Merve "evet seviyorum" cevabını verdikten sonra polisler tekrar sorar "peki ne kadar seviyorsun? " Merve artık sinirlenir ve "Ne biçim sorular bunlar " diyerek sert tepki verir . Polisler hemen ardından " baya soru işte nesini beğenmedin çabuk söyle sevgilini ne kadar seviyorsun? " diyerek soruyu tekrarlar . Merve anlamsız bir bakış atarak "Uğruna yurt dışındaki işimi, kariyerimi, herşeyimi bırakacak, herşeyden vazgeçecek kadar seviyorum" cevabı verir . Polisler tekrar sorar sorar "peki evlenecekmisiniz ? " Merve hiçbirşeyin fakında değildir ürkmüş bir ses tonuyla cevap verir: '' Evet bakın beyfendi beni buraya getirdiniz böyle sorular soruyorsunuz sizin derdiniz ne? '' diyerek cevap verir . bu cevabın üstüne polis hakkınızda hırsızlık suçlaması var diyerek çantayı döker o esnada Merve ''beyfendi siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz buna hakkınız yok '' diyerek kızar . Bunun üstüne çantadan bir Tektaş çıkar Merve çok saşırmış bir ses tonuyla ''bu benim değil bu çantaya nasıl girmiş hiçbir bilgim yok'' diyerek polislere bakar polisler bunun üstüne ''Tüm suçlularda aynısını söylüyor zaten Tektaş sizde olduğuna göre sevgiliniz daha evlenme teklifi etmedi eğer evlenme teklifi etseydi cevabınız ne olurdu'' diye sorar polisler . Merve iyice çıldırmıştır '' size ne bundan beyfendi nasıl sorular soruyorsunuz ?'' diye cevap verir bunun üstüne polisler ''Susta Sorumuza cevap ver'' der Merve bunun üstüne ''Evet Evet '' diyerek tersler şekilde cevap verir . Bunun üstüne polisler '' Peki artık yapacak birşey kalmadı derdini hakime anlatırsın'' diyerek cevap verir ve sözlerini bitirip sorgu odasından çıkıp kapıyı kapatırlar Merve bunun üstüne kapıyı zorlar ama açamaz arkasını döndüğü esnada kapı açılır ve söylenmeye başlar polis sandığı kişiye gelen kişi Polis değil Yavuz'dur . Merve şaşkın bir ses tonuyla ''Seni adi '' der çünkü korkmuştu bir o kadar da şaşırmıştı . Yavuz Hayır riskini alamadığı için ona ufak bir şaka yaparak cevabını öğrenmek istemiştir ve yaptığı gibi de olmuştur . Bir yandan Merve çok kızmıştır ama sevgi kızgınlığını alıp götürmüştür ve Yavuz sevgisi üstüne Söz verir Merve'ye ''Seni hiç bırakmayacağım'' diye Yavuz bunun üstüne tektaşı Merve'nin parmağına takar ve onu bu güzel günün hatrına AVM'ye götürmek ister ve bunun üstüne Merve hemen bir para çekmek için AVM'ye girer bunun üstübe Yavuz bir adamla çarpışır ve Adam pek tekin birine benzemiyordu onun için bi an tedirgin oldu ve adamı takip etmeye başladı . Bir tuhaflık vardı bu onun farkındaydı uzun bir süre etrafa bakındı . Şüphesinde haklıydı Hainlerden biri etrafa ateşler saçmaya başladı bunun üstüne Merve korkmuş bir ses tonuyla: '' Yavuz diye bağırır . Herkes kaçışmaya çalışır fakat pek başarılı olamazlar çünkü teröristler her yeri sarmıştır . 2 terörist AVM'nin önünde beklerken Yavuz 1'ini kalbinden birinide karnından vurarak etkisiz hale getirir . Merve onun üstüne bir çocuğa kurşun gelmesin diye kendini çocuğa siper etmiştir . Tam Yavuz hepsini temizledim diye düşünürken Kadın terörist canlı bombadır ve bombayı patladır . İşte bu saatten sonra Yavuz'un Hayatı tamamen değişir her yer savaş alanına dönmüştür Patlama dolayısıyla şuru yerinde olmayan Yavuz hemen Merveyi aramak için ayağa kalkar onunda yarası vardır. Fakat onun için Merve daha önemlidir . Mervenin durumu pek iyi değildir bunun üstüne ambulanslar gelir ve yaralıları Hastaneye götürmek için uğraşırlar . Hemen bunun üstüne karabayır hastanesinde Son Dakika haberi olarak AVM patlamasını verirler bunun üstüne tüm doktor ve hemşireler devreye girer . Merveyi Hastaneye getirmişlerdir fakat durumu hiç iyi değildir hemen Acile alırlar . Bunun üstüne Yavuz gelir aklı Mervededir her gördüğü hemşireye Merveyi sorar Fakat bir yanıt alamaz Sevdiği kadını kaybetmek istemez . Yavuz tam vermeyi beklerken yüzü kapalı vefat etmiş bir hastayı morg'a götürürken Yavuz durdurur ve yavaş yavaş yanına gider çok korkar bir umut belki Merve değildir diye gider yanına doktorlar yüzünü açar ve o an dünyası başına yıkılır sevdiği kadını kara toprağa verecek olmanın hayal kırıklığını duyar ama yapacak birşey kalmamıştır artık aradan 2 gün geçer ve Merveyi toprağa verirler Yavuz göz yaşlarını tutamaz Erdem Albay '' Bu zamana kadar sehit kocası derlerdi şimdi şehit karısı demekte varmış '' diyerek teselli etmeye çalışır ama yavuzun içindeki yarayı hiçbir acıyı azaltamazdı çünkü onun kalbi bir kere yanmıştı . Bunun üstüne Yavuz '' Benim yüzümden ben olmasaydım bunlar olmazdı keşke ben ölseydim '' diyerek ağlaya başlar ve bunun üstüne Merve'nin babası ''Oğlum ağlama sakın senin suçun yok eğer bir kızım olsaydı gene sana verirdim'' diyerek teselli eder . Merve'ye müdahale eden Kadın doktora Merve'nin kolyesini verirler . Bir yandan Yavuz tekrar askerliğe gelmek ister ama Erdem albay buna izin vermez ve kızar '' İlk defa sevdiklerimizi kaybetmiyoruz İlk değildi sonda olmayacak biran önce kendini topla'' der . ve Yavuz bunun üstüne Karabayır'a gitmeye karar verir .