Eve geldik,üstümü giyindim. Yarın Emily'e mutfaktaki işaretleri anlatacaktım. Eve gelir gelmez onu düşünmeye başlamıştım bile. Bir türlü aklımdan çıkmıyordu ki...
Aşağıya indim ve yemeğimi hazırladığı için Bob'a içten bir teşekkür edip masaya oturdum. Yemekler çok güzeldi. Bir süre sonra yemekten karnım ağrımıştı. Televizyonun karşısına geçtim ve ışık kapalı bir biçimde izlemeye başladım. Yavaş yavaş uykum geliyordu. Küçük bir ses duydum ve hemen arkama döndüm. Rose'nin hayaletini gördüm. Elim ayağıma dolanmıştı. Gözleri bembeyazdı,yüzü soluktu ve kolları yoktu. Benim adımı sayıklamaya başladı"Daniel,Daniel,Daniel" sesi çok ürkütücüydü. Son sözü"Beni aldattın" oldu.
Birden gözlerimi açtım. Neyseki hepsi bir rüyaydı. Çok susamıştım. Yavaş yavaş mutfağa iniyordum ki mutfaktan bir ses geldi. Bob'un çıkardığını umarken beyaz bir üst gördüm ve içindekinin kolları yoktu. Kendimi belli etmemeliydim. Eğer belli edersem beni öldürürdü. Hareket etmeden 5 dk geçirdim. Artık onu görmüyordum. Tam Bob'un yanına gitmek için kalkmıştım ki Rose dibimde belirdi. Aynı rüyamdaki gibiydi. Bir dakika aynı yerdeydik. Aynı yüz ifadesi ve aynı sözler...
Kendimi cimcikledim ve tekrar uyandım. Bu sefer hiçbir yere gitmeyecektim. Emindim,yine orada beni bekliyordu... Son kez uyumaya çalıştım.