Unusual? (M)

👓 lanet vampir filmleri ve lanet lise dersleri(?)

Jongdae elindeki koliyi güçlük çekmeden mahzende, onun için planladığı yere kaldırıp raf boyunca iterken zorlanmadı, eh, bundan çok daha fazlasını zorlanmadan yapabilirdi zaten. Yüzündeki ifade stabildi, sıkıntıdan ölüyormuş ve etrafındaki her şey canını sıkmaya sonsuza kadar devam edecekmiş gibi, yaklaşık otuz senedir böyleydi. Burada, yeni taşındıkları tatlı ve sevimli villada olmaktan sıkıldığı yoktu aslına bakılırsa, aksine buraya taşınmaktan memnundu. Çaktırmasa bile, hayatının son elli senesi, daha öncesine kıyasla fazlasıyla iyiydi, durgun ama keyifli. Kurallar olmadan, özgür ve dilediğini yapmak için biçilmiş kaftandı. Tırmandığı yerden aşağıya atladığında, ki bu neredeyse dört metreye falan denk geliyordu, yine en ufağından bir zorlanmadı bile ve şu vampir filmlerinde olduğu gibi tek dizi yerde, destek olsun diye tek eli ona eşlik ederken boynu dizine ve eline bakacak şekilde yere eğili değil de, iki ayağı yere sağlamca, zorlanmadan basaraktı, fazlasıyla zarif ve asildi, karşısında ayna olsa belki doğumundan bu yana asla kaybetmediği zarafetine memnuniyetle gülerdi -ki bakın bu son zamanların Jongdae profili için şaşılacak bir şeydi- insanların düşük hayal gücüne eşlik eden görsel efektli vampir filmlerinden ve insanların hayal güçlerine rağmen sıkı sıkıya sarıldıkları fizik kurallarından yılmıştı, cidden. Üst katlardan gelen seslere kulak kabartmasına gerek yoktu ama duymamak için algılarını da kapamamıştı, duyuyordu işte ve yeterince geriye çekildiğinde onun asla affı olmayan düzen düşkünlüğünün gereği, yerli yerinde olan mahzen tayfasına baktı. İçerisi sıfırın altında sekiz falandı, yaklaşık bir hafta kadar önce buraya taşınmaya karar verdiklerinde, iki katlı villanın yerin altındaki üçüncü katını, burası bodrum denilemeyecek kadar güzel ve geniş, yüksek tavanlı bir mahzendi, soğuk hava deposu haline getirmek için gerekli kişilerle anlaşarak kolları sıvamışlardı ve şimdi onun taşınma işine dair üzerine düşen son görevi de tamamlanmıştı işte. Adımlarını hızlandırmaya gerek duymadan merdivenlere ilerledi, tatlı demir kokusu almayı tercih edecek de olsa; tabii ki evlerinin altından bu kokunun süzülmesi yaklaşık üç asır kadar önce normal karşılanacağından bu mümkün değildi, tamamen kokusuz ve cidden o lanet filmlerde bahsedilen küf kokusu ya da ağır toz kokusu olmadan, ya hadi canım, burası Jongdae'nin mahzeniydi, kötü kokmasına izin verecek değildi, evin zemin katına çıktı.

Bakışları etrafta şöyle bir gezindi, zemin parkeydi ve çıplak ayaklarını memnun etmiyordu ama mermerden oyma evlerini özlemesi için bu rahatsızlık yeterli değildi, adımlarını mutfakta kıçını sallayarak kahve yapan kardeşinin üzerine dikti. Günümüz dünyası serserilerinden olmaya ayak uydurması çok sürmemişti onun, Tanrı aşkına belki de başından beri tamamen dünyanın günümüzdeki haline gelmesini iple çekmişti ve cidden, salladığı kıçının hiç şakası yoktu. Jongdae başını iki yana salladı, kahve kokusu geniş demenin hakaret sayılacağı, canlı kırık beyazın hakim olduğu mutfaklarını doldurmuştu.

"Dolap işi tamam mı tatlım?"

Jongin her zaman biraz yakındı, fazla yakındı, onu uzaklaştırabilmeniz için size hiçbir imkan bırakmazdı ve siz bundan zaten şüpheniz olmayacak kadar memnun ve minnettar kalırdınız, tatlı boğukluktaki sesi, Jongin'in arkasının Jongdae'ye dönük olmasına rağmen Jongdae'ye başını aşağı yukarı sallatmaya yetmişti ve kollarını diğerinin beline sarıp yüzünü daha uzun olan küçük kardeşinin sırtına gömdü, ki bu yapılacak en rahatlatıcı şeyler listesinde ilk sıraya adaydı.

"Evet ve oraya ineyim bile deme seni serseri. Etrafı dağıtman mikro saliseni alır ve ben bundan nefret ediyorum. İhtiyaç duyduğun neyse, benden istediğine emin ol."

Jongin'in dudakları kıvrılmıştı, isyan edemeyeceği kadar haklı olan büyüğe ve sırtına gömülü yüzüne rağmen umursamazca omuz silkti ve kahvesinden yudumladı. Aslına bakılırsa gömdüğü krema miktarı fit olmaya çabalayacak herhangi biri için korkunçtu, salt filtre kahve fikri ise Jongin için kabustu. Bu nedenle umursamazca şekersiz ama kahveden çok krema içeren kahvesini keyifle dikmeye devam etti.