Bölüm 10; 'Erkekler ve Geçmiş.'

4.8K 170 17
                                    

Selam. :D Bölüm geç geldiği için üzgünüm. Ama bir türlü ilham gelmiyordu ve bu bölüm hüzünlüydü benim için ama yazdım. Geciktirmeler için üzgünüm. Ceyda'nın geçmişte yaşadığı bir şeyi yazdım. Tam yansıtamadım belki ama gerçekten yaşanmış bir olaydır. 

Her neyse multimedia Ceyda'nın bölümde anlatıldığı bir fotoğrafı. Şarkı Umut Kaya-Hakkınız Yoktu.

İyi okumalar...

 ▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬

Buse hala aynı konular ile beni boğmak istiyordu ama ona izin vermedim. Ne kadar aynı konuyu açmaya çalışsa bile sadece derse odaklandım ve bugünkü İngilizce sınavına girdim. İngilizcem o kadar kötü değildi ama kopya çekmem gerektiği kesindi.

Bir soruda takılınca gizli bir şekilde Buse’nin kağıdına bakmaya çalıştım. Buse ile zaten küs değil, tartışmıştık sadece. Öyle kavgalıda değiliz ve o bunu abartıp, kağıdını kapatmıyor. Ve ben birkaç soruya gizlice bakmak için büyük bir çaba harcıyorum. Hoca arkasını dönünce ben hemen bakmaya çalışıyorum, çaktırmayın.

Sınav bitiş yapar ve Ceyda  havalı bir şekilde yürüyüp kağıdı verir. Kesinlikle 70 üstü bir şeyler alacaktım. İyi geçmişti çünkü.

~

Okul Çıkışı;

Buse ile ufak ve ciddi bir uyarı yaptım okuldan çıkmadan önce. O da bir şeyler mırıldanıp, söz verdikten sonra okuldan çıkmış, eve doğru yürüyorduk. Bir yandan ise muhabbet ediyorduk.

“Yarın hangi sınavlar var Cey?” dedi Buse.

“Im. Yarın iki sınav var. Öğlen arasına kadar bitirmeyi planlıyor hocalar.” Dedim.

“O  zaman öğlen arasında okuldan kaçış yapalım mı? Gezeriz, bir şeyler alırız. Ne dersin?” dedi.

“Olur ama bak mağaza gezeceksek öyle çok uzun sürmeyecek!” diye uyardım Buseyi.

“Aman be sende! Sende kendine bir şeyler bak o zaman?” diye bir fikir önerdi. Aslında olabilir. Birkaç tişört ve pantolon alabilirim. Şu 2 aydır falan hiçbir şey bakmıyordum ve yaz geliyordu. Tişörtlere kesinlikle ihtiyacım vardı.

“Tamam. Geliyorum. Ama sıkılırsam, sen kabindeyken gizlice kaçar giderim.” Dedim. Omzuma vurdu Buse. Ben omzumu ovuştururken o gülüyordu. “Çok kötüsün Buse.” Dedim.

“Kaçarsan daha kötüsü olur canıms.” Dedi bana ezici bakışlar ile bakarken. Tabi bunda biraz şakayla karışık söylemişti.

“Gelmiyorum ben.” Dedim.

“Ya Ceyda! Mızmızlık yapma!” dedi şiddetle Buse hanım.

“Sende benim canımın sıkılmasına izin verme  canıms.” Dedim son kelimeyi bastırıp, onu taklit ederken.

“Asla bir Buse Sabuncu olamazsın.” Dedi.

“Senin soyadına hastayım. Hayır yani ne bileyim komik geliyor. Sabuncu mu baban güzel kız?” derken kahkaha ile gülüyordum. Ta ki Buse omzumun aynı yerine tekrar indirene kadar. Buse sefer ben ahlayıp,  Buseye lanet ederken, o kahkaha atmaya başladı.

“Ne çektim ben sizden ya. Yiğenin ayrı, sen ayrı. Sen soyadımla dalga geçersin. Çocuk bana öpücük abla der. Hep senin işlerin bunlar!” dedi oflarken.

Yalnız Olmak Güzeldi.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin