NATSU
Tahminimde yanılmamıştım çünkü parmağıyla Lucy'i işaret ediyordu. Lucy, benimle ne ilgisi var şaşkınlığına bürünüp bir şeyler gevelerken ben sinirlerime hakim olmak için yumruğumu sıktım ve "Hayır." diye cevap verdim.
Pislik herif aramıza biraz mesafe koyup bana garip bir şekilde bakınca "Lucy'i alamazsın!" nidaları attım.
Yüzündeki gülümsemeyi silmeden, "Onu senden sonsuza kadar alacak değilim, sadece onun yardımına ihtiyacım var." şeklinde ekledi ve Lucy'e döndü.
"Yonkou'ları biliyorsun, değil mi?"
Lucy'nin yutkunarak "Yeni Dünya'nın hakimi olan dört imparatordan mı bahsediyorsun?" sorusunu sormasını izledim.
Korsanların dünyası gerçekten çok daha karışık görünüyordu. Law denilen herif kafasını salladı ve "Onlardan birini ortadan kaldırmak için bir planım var ama ihtiyacım olan şeyi senin yardımın olmadan alamam." dedikten sonra Lucy'e beklentili bir şekilde baktı.
Bende ondan hiçbir şey beklememesi gerektiğini belirtmek adına Lucy'nin önüne geçip onun görüş alanını kapattım.
"Sana, hayır, dedim."
Ben olduğum yerde delirip dururken, Lucy omzuma dokunup "Bir dakika, Natsu." dedi ve Law'a döndü.
"Yonkou'lardan biri derken... Umarım Shanks'ı kastetmiyorsundur çünkü o Luffy'nin saygı duyup idol aldığı birisi, ona bulaşmana izin veremem."
"Hayır, endişelenme... Kızıl Saç'tan bahsetmiyorum. Benim hedefim Kaido."
"Delirdin mi, sen?! Bu bir intihar olur! O adam gerçek anlamıyla bir canavar, intihar etmesine rağmen kendisi bile ölmeyi başaramadı, aptal mısın sen?!"
Lucy'nin bu herif için endişelendiğini görmek canımı daha çok sıkmıştı, ona dönüp "Bırak kendini öldürsün, onunla uğraşmak zorunda mıyız?" diye atıldım.
Lucy, bana "Saçmalama, hayatımı kurtaran adamı ölüme gönderecek değilim!" cevabını verince adamın suratını dağıtmamak için kendimi zor tutmuştum. Cidden artık ortalıktan kaybolması gereken biriydi benim için.
"Üzgünüm, Lucy ama kararım kesin. Bana yardım edersen, onu yenebilecek bir fikrim var."
Lucy, "Hayır." dediğinde adamın hafif bir sinirle ona doğru yürüdüğünü gördüm ve tekrar Lucy'nin önüne geçip "Sana, hayır, dedi!" şeklinde kükredim.
Lucy ben hızla önüne geçince sırtıma yapışmıştı. Bedeninin getirdiği sıcaklık ve nefes alışverişi kalbimin daha da hızlı artmasının direkt sebepleriydi.
Onun hala bana güven duyduğunu hissetmeye ihtiyacım vardı ve bu biraz da olsa o hisse yaklaşmamı sağlamıştı. Gülmemem gerekiyor olabilirdi ama Lucy'e doğru dönüp "İstemediğin hiçbir şeyi yapmana izin vermeyeceğim." diyerek gülümsedim. Suratındaki hafif kızarıklığı izlemeye dalmak üzereydim ki pislik heriften tekrar "Shambles." diye bir ses duymamla yere çökmem bir oldu. Bu da neydi böyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Strong Enough (TAMAMLANDI)
FanficFairy Tail tekrar biraya gelmiş ve büyük düşmanlar yenilmişti. İşte asıl o zaman Lucy'nin aklına Natsu'nun onu geride bırakıp gitmesinden ve loncasının dağılmasından sonra geçirdiği bir koca yıl gelmişti, hem de en acı şekilde... Marineford... Bir...