53.Bölüm

24.2K 857 176
                                    

Murat'tan

İkizlerin mevlidinin üzerinden iki ay geçmişti. Bebekler artık üç aylık olmak üzereydi. İlk doğdukları zamana göre hareketleri yerine oturmuştu. Halen daha çok hareketli olsalar da düzensiz hareketler yapmıyorlardı. Bu süreçte her bebeğin çektiği gaz sorunu bizde de baş gösteriyordu.

Beril ile geceleri kalkıp doyurduktan sonra sırtlarını sıvazlayarak uykuya dalmalarını sağlıyorduk. İki bebek olduğu için tek kişinin kalkması söz konusu bile değildi. İlk başlarda uykusuzluktan bayılacak gibiydik. Özellikle Beril çok halsiz düşmüştü.

Neyse ki yorgunluğumuzu gören annem geceleri nöbetlerde bize yardımcı oluyordu. Beril, emzirdiği için sürekli uyanması gerekiyordu. Babamla işe gittiğim için geceleri kalktığımda annem uyumamı söylüyordu. Fakat Beril uykusuzluktan yamulurken benim uyumam içten değildi.

Son zamanda uyanmalara alıştığımız için bu durumda düzene girmişti. Bugün ikizleri hastane kontrolüne götürdükten sonra Beril ile bebekleri eve bıraktım. Babamın yanına giderken yolda telefonum çaldı. Bir gözüm yolda iken telefonu açıp direk kulağıma götürdüm. Kimin aradığına bakma zahmetine girmedim.

"Alo," dediğimde karşı taraf da sessizlik hakimdi. Kimin aradığını şimdi daha çok merak etmiştim. Telefonu kulağımdan uzaklaştıracağım esnada karşıdaki kişi konuştu.

"Murat, sen misin?"

Gelen sesle irkildim. Bir an için şaşırıp gaza basıyor olmam gerekirken frene bastım. Araç aniden durunca yola baktım korkuyla. Allahtan önümde ne araç ne de insan vardı. Arkadan gelen korna seslerinden sonra arabayı sağa çektim ve istop ettirdim.

"Murat,"

"Ne var?" dedim sinirle. Beni ne yüzle aradığını sormak istiyordum. Onunla konuşmak istemiyordum.

"Bana yardım et!"

Sesi ağlamaklı olunca "Ne diyorsun sen?" diye sert bir şekilde sordum.

"Murat, şu an Eskişehir'de otogardayım. Burada kalakaldım. Lütfen bana yardım et," resmen bana yalvarıyordu.

"Aileni ara Fatma Nur!"

"Arayabilseydim senden yardım ister miydim? Murat, geçmişimizin hatırına yardım et!"

Böyle söyleyince iyice sinirlenip bağırmaya başladım.

"Geçmişimizin bir hatırı yok! Ne yüzle ararsın beni?"

"Zorda kalmasam inan seni arayacak yüz dahi bulamazdım. Ama anla, çok zor durumdayım," sesi ağlamaklıydı.

"Lütfen yardım et!"

Sinirle elimi direksiyona vurdum. Yardım etmek istemiyordum. Sorununun ne olduğunu bile bilmezken yanına gitmek istemiyordum. Yine de içimden bir ses son kez insanlığını yap diyordu. Eskiden olsa istediği an her şeyi yapacak kapasiteye ve sevgiye sahiptim. Öylesine aklından geçirdiklerini bile gerçekleştirirdim ama şimdi içimden bunları yapmak gelmiyordu.

"Sana yalvarıyorum,"

Sinirimi ve kırılan onurumu unutmak için derin bir nefes aldım. "Son kez, son kez geliyorum," dedim sert tuttuğum sesimle. Sesimden bile kendimi ne kadar çok sıktığım anlaşılırdı.

"Teşekkür ederim," demeye çalıştığı sırada telefonu suratına kapadım.

Otogara giderken babamı arayıp işimin çıktığını bildirdim. Aracı sürerken Fatma Nur'un neden beni aradığını düşünüyordum. Canı sıkılınca eskilere dönecek biri değildi o! Belirlediği yönde inatla ilerleyen biriydi!

Şehvetin EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin