Bölüm 18

248 22 65
                                    

Belinda Kristen Grey

Eve geldiğimde hâlâ onu düşünüyordum, Froy onu öldürürse ben ne yapacaktım?

"DÜŞÜN KRİSTEN DÜŞÜN!" dedim odamda volta atarak.

Sonra bilgisayarımı açarak bir şeyler yapmaya başladım...

Bir şey bulamadığımda sinirle laptop ın kapağını kapattım.

Telefonum çalmaya başladığında arayanın özel numara olduğunu gördüm.

"ALO KİMSİN!" dedim bağırarak.

Telefonun ardından bir kız sesi duydum...

"KRİSTEN! BEN AALİYAH"

Aaliyah ismini duyduğumda telefonu düşürdüm sonra tekrardan eğilerek geri aldım...

"KRİSTEN NUMARANI KİMDEN BULDUĞUMU SORGULAMA AMA NOLUR BANA YARDIM ET NOLUR!"

İki arada bir derede kalmıştım şimdi sadece bir seçim yapmam gerekti...

Birinci tercih: Ya Aaliyah'ı kurtarıp Shawn'ı riske atacaktım...

İkinci tercih: Ya da Shawn'ı kurtarıp Aaliyah'ı riske atacaktım...

"TAMAM NEREDESİN GELECEĞİM!"

O sırada bağırma sesleri gelerek telefon kapandı...

Hızla Cameron'ı arayacaktım ki tekrardan telefonum çaldı..

Froy arıyor...

"ONA BİR ŞEY YAPARSAN SENİ GEBERTİRİM" dedim bağırarak.

"Sakin ol Kristen Shawn seninle konuşmak istiyor" dedi rahatlıkla...

"SHAWN! NOLUR DAYAN GELECEĞİM!" dedim telefonda ağlarken...

"Gelme Kristen... seni de öldürecek sakın gelme... beni unut....Aaliyah'ı kurtar, ama asla sana olan sevgimden şüphe etme. Sana yaşattıklarım için özür dilerim, eğer beni özlersen gökyüzüne bak ve gözlerini kapat... eğer rüzgar eserse bil ki orada sana sarılıyor olacağım.... çocuklara söyle, beni aramasınlar. Hep gülümse olur mu? Seni çok seviyorum küçük sıçan"

"SHAWN... BENDE SENİ SEVİYORUM"

Telefonda silah sesi geldikten sonra gzölerimi kapattım...

"TESLİM OL POLİS!"

Sesi duyduktan sonra bağırmaya başladım...

"ALO! BENİ DUYUYOR MUSUNUZ?"

Telefon kapandı...

Hemen Cameron'ı aradım tabiki...

"CAMERON HEMEN HASTANEYE GİDİN SHAWN VURULDU!"

"NE DEDİN SEN?"

Telefonu kapattığımda hemen bende oraya gittim...

...

İçeri girmeden önce gözlerimi kapattım ve kendi kendime sessizce fısıldadım...

"Tanrım... Nolur yaşıyor olsun nolur..."

Bir adım daha attıktan sonra birisinin kollarıyla bedenimi sıktığını hissettim...

"TANRIM! YAŞIYORSUN..." Dedim sarılarak...

"Buradayım... korkma" dedi saçlarımı okşarken...

"O kadar çok korktum ki..." dedim elini tutarak.

Daha sonra Nash koşarak yanımıza geldi...

"DOSTUM YAŞIYORSUN!" dedi gülerek.

Çocuklarla sarıldıktan sonra Shawn kolunu tuttu...

"Sanırım bir doktora görünmelisin" dedim ona bakarak.

...

2 saat sonra...

Shawn'ın göğüsüne kafamı koyarak konuşmaya başladım...

"Seni hiç tekrardan hapse göndermek istemiyorum" dedim sakince...

"Daha cezamı çekmedim Kristen..." dedi saçlarımı okşayarak.

"Aaliyah yaşıyor" dedim ona bakarak...

"Biliyordum ama kahretsin yerini bilmiyorum!" Dedi sesini yükselterek.

"Bulacağız onu" dedim yanağına bir öpücük kondurarak.

"Kristen..." dedi usulca...

"Hı?"

"Hâlâ bana kırgınsın değil mi?" Dedi gözlerime bakarak.

"Bunun bir önemi yok Mendes" dedim sarılarak.

...

Aaliyah Mendes

Sinirle bana bakan babamın suratına bir tokat atarak bağırdım...

"BENİ ABİME GÖTÜRECEKSİN ANLAŞILDI MI!" dedim.

"Aaliyah senin burada durman gerek neden anlamıyorsun?" Dedi sakince.

"NEDEN BİZİ AYIRDIN? NEDEN!"

"Zamanı gelince öğreneceksin şimdi uslu uslu otur" dedi bana bakarak.

Beni kilitlediği odamın perdesini açarak pencereyi araladım ve parmaklıklardan atlamaya çalıştım...

BÖLÜM SONU

UMARIM BEĞENİRSİNİZ









SORRY NOT SORRY/MENDES #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin