34- "Saf Acı"

242 36 18
                                    

       — OTUZ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM —



Ölüm kokan mezarın başında dikilmiş bir kiraz çiçeği vardı. Dalları rüzgarı usul usul sallarken dallarına asılan çürümüş kirazlar ruhumun penceresinde sallanıyordu.

Katran karası geceye miras bırıkılan acı çığlıkların gebe olduğu bu gece yanık ruhumun küllerini savuruyordu.

Her yer çürümüş kiraz kokarken ruhumdan çıkan yanık koku canımı yakıyordu. Yutkunurken boğazımı yakan kızgın demir azgın bir arsızıkla canımı yaktı. İçime çöreklenen acının vavelyasında kaybolmak istiyordum.

Yangın yeri olan kalbim dur durak bilmeden yeni acılarda yanıyordu.

Cehennem sıcağı olan boğazım düğüm düğümken sıklaşan nefeslerim içimi daraltıyordu. Kaybolduğum ıssız duvarların ardında yatan gerçekler siyah geceye beyaz bir mürekkep misali sıçramıştı.

Kaçmak istedikçe yakalanıyorduk.

Ruhumu daraltan gecenin kızıla boyanmasıyla göz kapaklarım aralandı. Uykuyla uyanık arası geçen gecenin son demlerinde arafın odadan çıkmasıyla uyandığımdan beri gözlerimi bir daha kapayamamıştım. Odadan çıkmasıyla uyku bana zehir olmuştu.

Odanın boş tavanıyla bir süre daha bakıştıktan sonra yatttığım yerden hafifçe doğruldum karnımda ki sızı hızla artarken derin bir nefes verdim.

Hemen yanımda yer alan komidinin üzerinde ki su dolu bardağa uzanmaya çalıştım fakat karnıma giren keskin bir acıyla elimde eğreti duran bardak hızla yeri boyladı. Kırık camın gürültüyle parçalara ayrılışını duyduğumda aynı anda odanın kapısı açıldı. Yere bakan bakışlarım kapıya döndüğünde onu gördüm. Üstü başı dağılmış göz altlarında oluşan hafif morluklar ve kızarık gözlerle endişeyle bana bakıyordu.

Yeşil vadilerinde yatan edndişenin benim için olduğunu görmek beni biraz olsun iyi hissettirmişti.

"Sakar" diyerek yanıma yaklaşan arafa göz devirmek istesemde karnımda ki keskin sızı birşeye müsade etmiyordu.

"Elimden kaydı" diyerek gözlerimi ondan kaçırdım. Bana attığı her adımda kalbim heyecanla atarken gözlerimi odada gezdirdim.

"Sakarsın kızıl kafa, ağrın var mı? "

Sesinde yer alan endişe kırıntısı kalbimi hızla attırmaya devam ederken çekingen mavilerim yeşil vadilerine döndü.

"Biraz"

"Utanma" ciddi ve kararlı duruşu ile bana bakmayı sürdürdü. Utançla yanan yanaklarımı saçlarımla gizlemeye çalışırken bana doğru bir adım attı.

Bir adım bir adım daha derken yanımda duruyordu. Bana bakan yeşil vadiler öyle güzeldiki en güzel intihar sebebi olabilirdi.

Beni kurtardığı gün o vadilere tutuklu kalmıştım zaten ben bırakamıyordum o beni kovmuyordu.

Yaralıydık, belkide tek çare birbirimize iyi gelmekti. Ya yaralarımızı birlikte sarıcaktık yada birbirimizi bir uçurum kenarından iticektik. Onunla her yol güzel geliyordu.

KİRAZ ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin