0.0

97 9 9
                                    

Multide Nazlı ;)

    Ben o ölümcül terliği yemeden önce çok mutluydum. Zenginler terlik atamaz diye bir kural yoktur. Daha serti vardır.
"Anne napıyosun ya?"
"Kızım ayrı eve çıkıcam diye tutturdun, evi tuttuk hâlâ yatıyosun, aşağıda Azra se-"
"Anne ya önceden söylesene Azra'nın geldiğini!" derken ayıcıklı panduflarımı giydim ve aşağı kaydım. Evet 'kaydım', yandaki korkuluğa oturup kaydım. Aşağıda babamla konuşan bir adet Azra gördüm. Pardon babam konuşuyor, Azra dinliyormuş gibi yapıp telefonla uğraşıyor. Koşup Azra'ya sarıldım ve odama çıkmaya başladık. Üzerime siyah kot şort ve beyaz tişört giydim. Üzerime siyah kot ceketimi alıp aşağı indim annemi öpüp, babama 'param yok' bakışı attım ve iki gün önce el konulan kredi kartımı aldım. Babamı da öperek beyaz air max ayakkabılarımı giyerek dışarı çıktım. Azra da peşimden geliyordu. Kapının önünde Azra'nın arabasını görüp içine doğru bakmaya çalıştım. Arabanın içindeki Batu'yu görünce arabaya doğru koştum. Arabanın kapısını açarak Batu'yu  kucağıma aldım ve kocaman sarıldım. Azra arkadan "Ooo bensiz ha?" deyince bende "Ooo Azra hanım buyrun" dedim alayla. O da üstümüze doğru gelip bize sarıldı ve arabalara binerken telefonum çaldı. Ben durunca Azra da Batu'yu arabaya bindirerek yanıma geldi. Arayan Tuvana'ydı. Açar açmaz "Kızım nerdesiniz burda üç kız ağaç olduk! Eğer biraz daha gelmezseniz gidicez. Azra da yanında dimi? Kim kim geliyosunuz? Nele-" taramalı tüfek maşallah.. "İlk öncelikle sus Tuvana. Bu bir. İkincisi, evet Azra yanımda ve Batu'yla beraber geliyoruz." Bi 'hmm' gibi ses çıkardı ve, "Tamam bebek, hızlı olun." deyip yüzüme kapattı. Azra'ya bakarak başımla 'hadi' işareti yaptım o da başını olumlu anlamda aşağı yukarı sallayarak arabasına bindi. Bende bindim ve son sürat AVM'ye sürmeye başladık.

      AVM'ye vardığımız da kızlar kapıda bekliyorlardı. Batu bir anda arabadan fırlayıp koşarak İlayda'ya sarılmıştı. Tabi boyu yetmediği için bacaklarına sarılmıştı ve 'beni kucağına al' bakışları atıyordu. İlayda bunu fark etmiş olmalı ki eğilip Batu'yu kucağına aldı. Bu sırada telefonumdan gelen sesle bakışlarımı telefona çevirdim. Çağrı abi mesaj atmıştı. Çağrı abi Elif'in çapkın abisiydi. Bir nevi benim de abim oluyordu. Mesajda 'Nazlı beni alsana arabam yolda kaldı' yazıyordu. Kızlara haber verip Çağrı abiyi aradım. İlk çalışta açtı ve direk konuşmaya başladım. "Nerdesin Çağrı abi?" dedim ve cevap vermesini bekledim. "Anlatmaya üşendim konum atsam olur mu?" dedi. "Olur, bekliyorum abi." diyerek telefonu kapattım ve mesajın gelmesini bekledim. Mesaj geldiği an arabayı çalıştırdım ve oraya doğru sürmeye başladım. Bize yakın bir yerler de bozulmuş arabası 10 dakika kadar sonra arabasının kaputuna yaslanmış sigara içerek beni bekleyen Çağrı abiyi gördüm. Bir yandan da telefonla konuşuyordu. Kornaya bastım ve arabadan indim. Yanına giderek sıkıca sarıldım. Bayâdır görüşmüyorduk ve özlemiştim. Ayrılınca beni bir süzdü ve "O şort ne!" diye adeta kükredi. Ben yerimde sıçrarken pişkince sırıtıp "tamam tamam bu sefer bişey demiyicem, ama bir daha giymek yok." dedi. Usulca kafamı aşağı yukarı salladım. O sırada arkadan bir araba kornası sesini duyduk. Arkama doğru bakarken Çağrı abinin sesini duydum. "Ne çalıyon lan düt düt beynimi siktin." dedi. Tam o anda arabanın kapısı açıldı ve içinden abim çıktı. Ben şaşkınca ona bakarken bir anda kendime geldim ve "Abiiiiii!" diyerek Emre abime doğru koşmaya başladım. Tam geldim sarılıcam derken ayağım burkuldu ve yere yapıştım. Aynı zamanda da bağırmaya başladım. "Çok acıyooo!" Emre abim bir anda beni kucağına aldı ve kendi arabasına bindirdi. Çağrı abim de benim arabamla arkamızdan geliyordu. Galiba kırdım..

                      Çağrı'dan..

Nazlı'nın ayağı burkulunca Emre onu alıp kendi arabasına bindirdi. Ben de Nazlı'nın arabasına binerek onları takip etmeye başladım. Yan koltukta telefon çalmaya başladı. Azra arıyordu. Kapattım, tekrar aradı. Tekrar kapattım, tekrar aradı.. ve en sonunda dayanamayıp açtım. "Ne var kızım, zır zır öttün beynimi siktin." dedim. "Nazlı nerde ya, sen kimsin?" diye sordu. "Çağrı" diye kısa bir cevap verdim. "Ne Çağrı mı?, sen askerde değil misin?" diye sordu. Oflayıp "Azra yuh ama ya, benim ben Çağrı. Sizin dilinizde çapkın olan Çağrı. Neyse biz şimdi hastaneye gidiyoruz." dedim. "Ne? Neden? Niye? Kime, ne oldu? Ki-" valla taramalı tüfek lan bunlar. "Azra!" diye bağırınca sözleri yarım kaldı ve usulca "Efendim." dedi. Bende "Nefes al ve Nazlı ayağını burktuğu için hastaneye gidiyoruz gelirsiniz." bir anda ağzından şaşkınlık nidası kaçtı ve "Oha! Tamam geliyoruz." diyerek telefonu yüzüme kapattı. Ulan, sonra sorucam ben sana yüzüme telefon kapatmayı..

                         Azra'dan..

Nazlı'yı en az 38 kere aradım. Alışverişi bitirmiş, evi döşemiştik. En son bir kere daha aradım ve bu sefer bir erkek sesi duymuştum. Çağrı olduğunu ve neler olduğunu öğrenince kızlara haber vererek  hastaneye süremeye başladım. Bir ara arka koltuğa baktığımda Batu'nun uyuduğunu gördüm. O sırada da hastaneye gelmiştim. Batu'yu arabada bırakarak hemen arabadan indim ve Nazlı'yı aldıkları odaya doğru yürüdüm. İçeri girdiğimde Emre abiyi de odada görünce şaşırdım ve koşarak ona sarıldım. Ondan ayrıldığımda oda da Çağrı abinin de olduğunu fark ettim. Gidip ona da sarıldım sonra Nazlı'nın yanına geçerek nasıl olduğunu sordum. Ayağını sarmışlardı, fazla bişeyi yok gibi gözüküyordu. Nazlı'ya da sarılarak yanaklarını öptüm. Biraz sohbet edip odada durduktan sonra doktor geldi ve taburcu olabileceğini söyledi. Çağrı abi çıkış işlemleri için odadan çıkarken benim de o anda aklıma Batu'nun uyanmış olabileceği geldi ve hızla ayağa kalkarak "Batu arabada uyuyordu, uyanıp da beni görememişse korkmuştur. Ben bir bakıp geleyim." diyerek çıkışa doğru depar atmaya başladım. Otoparka girip arabanın yanına gelince içerden ağlama sesi duydum. Hemen kapıları açtım ve ağlayan bir adet Batu'yla karşılaştım. Hemen kucağıma alarak arabadan dışarı çıkarttım ve sımsıkı sarıldım, o da kollarını boynuma dolayınca biraz öyle kaldık ve sonradan ayrıldık. Kapıları tekrar kilitleyerek Batu'nun elinden tuttum ve hastaneye doğru yürümeye başladık. Tam girecektik ki Nazlı'ların geldiğini görünce kapıda beklemeye başladık. Batu Emre abiyi görünce koşarak bacaklarına sarıldı ve Emre abinin onu kucağına almasını bekledi. Emre abi de anlayıp Batu'yu kucağına aldı ve biraz öyle durduktan sonra Batu'yu benim arabama doğru götürmeye başladı. Batu'yu bindirip kendi arabasına geçti. Bu sırada Çağrı abi Nazlı'nın Nazlı ise abisinin arabasına binmişti. Yani herkes geldiği gibi geri gidiyordu. Yeni yerleştirdiğimiz eve gittik ve bu sefer de biz yerleştik. Emre abi de babası Haluk amcayla kavga ettiği için bizimle kalacaktı. Çağrı abiyse bir işi olduğunu söyleyip gitmişti. Eve girdiğimiz de kızlarında burda olduğunu gördüm. Film izliyorlardı. Batu'yu alıp odasına götürüp yatırdım ve kendi odama geçip üzerimi değiştirdim. Gri bir eşofman, beyaz bir tişört ve siyah bir hırka giyerek aşağı indim. Kızlarla oturup filmi izlerken Nazlı da ayağından dolayı dinlenmek istediğini söyledi ve odasına çıktı. Emre abi zaten uyumuştu. Film bitince herkes toparlandı ve odalarına gittiler. Ben de Batu'nun odasına giderek ona sarılarak uyumaya başladım..

Her Şeyin Başladığı AnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin