Tanımadığım adamlar Murat'ımın üstüne toprak atarken artık ağlamıyordum. İki gün önce ona söz vermiştim. Beni hala seviyordu. Ben de onu hala seviyordum. Zaten ben istesem de onu unutamazdım ki. O benim ilk aşkım, ilk öpücüğümün sahibi, ilk adamımdı.
Toprak atma sırası Serhat'a geldiğinde dün bana anlattıklarını hatırladım.
"O daha çok gençti Serhat. Bu çok büyük haksızlık!"
"Kimin ne zaman öleceğini biz seçemiyoruz ki. Belki böylesi onun için daha iyi olmuştur bilemeyiz. Belki yaşasaydı çok zor dönemler geçirecekti. Daha da kötü hallere düşecekti."
"Haklısın ama ben şimdi kendimi hiç affedemeyeceğim."
"Neden ki? Senin bir suçun yok!"
"Ne demek suçum yok. O bana beni sevdiğini söylerken ben seninle öpüştüm. Aynı gün içinde iki farklı kişiyi öptüm. Ve bunları ona itiraf edemeden o gitti. Kendimi çok kötü hissediyorum."
"Bak Buse, demek ki sana anlatmamın vakti gelmiş."
"Neyi?"
"Murat'ın bunlardan haberi vardı zaten."
"Nasıl yani?"
"Bütün bunların olmasını o istedi."
"Anlayamıyorum."
"Murat gideceğinden emin olduğu zamanlarda benimle konuştu. Seni kendime aşık etmemi istedi. İlk başta kabul etmedim tabi ama çok ısrar etti. Senin ondan sonra hayata küsmeni istemediği için birileriyle birlikte hayata tutunman gerektiğini düşünüyordu. Bunun yabancı biriyle değil de gerçekten sana değer veren, seni çok seven biriyle olmasını istedi. Bu yüzden bana bu görevi verdi. Benim aklımdan böyle bir düşünce daha önce hiç geçmemişti inan bana. Murat ölsün de sevgilisi benim olsun diye hiç bir zaman düşünmedim. Sadece kardeşimin mutlu olmasını istedim. Ona aramızda geçenleri anlattığımda kendine rağmen çok seviniyordu. İşte bu yüzden sakın kendini suçlama olur mu?"
Ben ne kadar koca yürekli bir adam sevmiştim böyle. Benim mutlu olabilmem için kendinden vazgeçmişti.
Ve ben de onun gözünün arkada kalmaması için hayata tutunacaktım. Şu an bana doğru gelen Serhat'la birlikte.
~~4 YIL SONRA~~
"Serhat! Çok koşturma şu çocuğu sonra terliyor."
Gülümseyerek arkamdaki ağaca tekrar yaslandım. Çok mutlu bir evliliğimiz vardı. Ara sıra yapılan küçük tartışmalar elbette ki evliliğin tuzu biberiydi.
Genelde Serhat beni hep alttan almak zorunda kalıyordu. Beni kardeşinin emaneti olarak görüyor ve zarar gelmesine asla müsaade etmiyordu.
1 yaşındaki minik oğlumuz hayatımıza biraz daha neşe katmıştı. Onunla yatıyor onunla kalkıyorduk. Hayata erken atılmamızda onun büyük katkısı vardı.
Biz de hala birer çocuktuk ve oğlumuzla birlikte büyüyorduk.
Paytak paytak koşarak kollarımın arasına giren ufacık beden bana huzuru bir kez daha hissettirmişti. Elimi sırtına götürdüğümde ıpıslak olduğunu görünce yanıma yatıp başını dizlerime koymuş koca bebeğe kızgın bakışlar attım.
Elimi bu sefer onun tişörtüne koyunca bebeğimizden daha fazla terlediğini görünce daha da sinirlendim. Ama tabi ki buna kızgınlık denemezdi. Ufak bir sitemdi sadece. İstesem de bebeklerime kızamazdım çünkü onlar benim hayatımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Şehir, Yeni Hayat
Novela Juvenilİki kişi arasında kalmak...Nasıl bir duygudur az çok bilirsiniz. Peki bu iki kişi kardeş olursa... ### "Geç kaldık galiba. Zaten ben öylesine söylemiştim.Sen ciddiye alıp buraya geldin." dedim. Tam arkamı dönüyordum ki Murat'ın sesiyle i...