39

1.2K 79 15
                                    

Yoongi'nin Ağzından;

İçimi Eun Hee'ye dökmek beni hiç olmadığı kadar rahatlatmıştı. Onu o kadar çok seviyordum ki beni her zaman anlaması, Her zaman yanımda olması.
İlham Perim'di işte o benim.
Başıma daha önce onun kadar güzel bir şey hiç gelmemişti.
Hiçbir şey onun kadar güzel olmamıştı.
O benim herşeyimdi.
Sadece onunla huzurluydum, Sadece onunla mutlu, sadece onunla yaşıyordum.
Daha önce hiç bir insanı nefes alıp veriş sebebim olacak kadar sevmemiştim.
Bu kadın farklıydı.
Eun Hee, çok farklıydı.
Hiç kimseye benzemiyordu.
Kendi gibiydi, hiç kimse olmaya çalışmıyordu.
Onun aşık olduğum huylarından biriydi bu.
O çok değerliydi kimseye vermediğim değeri ona vermiştim.
1 yılımız dolacaktı, biz bu bir yıl boyunca bir çok şey yaşamıştık ve ben tam birinci yıl, dönümü gününde Eun Hee için özel şeyler yapacaktım.
O her zaman her şeyin en ama en güzelini haketmişti.
Güzel yüzü hep gülmeliydi, bunu sağlayan kişi de bendim. Mutlulukla yapacaktım bunu. Meleğimi her daim mutlu etmek için çabalayacaktım, ama şuna da emindim ki biz birbirimize yeterdik. Diğer sevgililerin birbirlerine yaptığı bazı saçma şeyleri yapmasam da Eun Hee mutluydu. Ama sonuçta bir kadını mutlu edebilecek şeyleri de yapmanın gerek olduğunu düşünüyordum.
-
Otele geri döndüğümde içimden büyük bir yük kalkmış gibi hafiflemiştim. Eun Hee'ye ne zaman baksam yüzünde güller açıyordu, gerçekten her şey güzeldi.
Bu an hiç ama hiç bozulmamalıydı.
O dalgın dalgın etrafa bakarken elinden tuttum, gözlerini hemen bana çevirdi ve ufak bir öpücük sahnesi gerçekleşti.
Asansöre bindiğimizde odamız otelin en üst katında olduğundan asansörün içinde ki diğer insanları umursamayarak Eun Hee'ye sıkıca sarıldım. Aynısını yaptığında birbirimize kenetlenmiş duruyorduk.

 Aynısını yaptığında birbirimize kenetlenmiş duruyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu anı çok sevdiğim doğruydu.
Belki de hiç olmadığı kadar seviyordum bu anı.
Odamıza ulaşabildiğimizde Eun Hee, üzerini değiştirmeye gitti onu beklerken otelin bütün Amerika'yı kapsayan manzarası ile büyülendim. Gerçekten çok güzeldi.
Eun Hee kadar olmasa da, diye düşünürken aynı zamanda kendi kendime sırıtmakla meşguldüm.
Bir süre sonra Eun Hee odadan çıktı, ve bu sefer giyinmek üzere ben odaya girdim. Aynı zamanda Eun Hee'nin kalpli pijamalarını görüp onu sıkıca öptükten bir süre sonra.
Bende üzerime rahat bir şeyler geçirdikten sonra, içeri gittim. Eun Hee uzanmış tavana bakıyordu.
Yavaşça yanına yaklaştım;
"Ne düşünüyorsun?"

"Hiç." Dedi ve bana döndü.
Hiç bir şey düşünmüyor gibi durmuyordu, ama kurcalamayacaktım.
"Peki o zaman, film izlemeye ne dersin?"
Mutlulukla ellerini çırptı.
"Mükemmel olur derim." Dedi ve yatakta toparlandı.
"Sevgilim sen filmi seç, ben aşağıdan atıştırmalık şeyler alacağım." Dedim ve odadan çıktım.
-
Film bir aşk hikayesini anlatıyordu. Ben ne kadar sıkılsam da Eun Hee, büyülenmişçesine filmi izlerken, sıkıldığımı belli etmemeye çalışıyordum.
Filmi o kadar dikkatli ve odaklanarak izliyordu ki çok tatlı gözüküyordu. Onu öpmemek için zorlandığım doğruydu.
Filmin bazı sahnelerinde, nefes alışverişleri hızlanıyordu, ve filmdeki oyuncular, alt tarafı öpüşüyordu.
Bunu ben ona yaptığımda da, heyecanlandığını biliyordum ama gerçekten bu kadar olduğunu tahmin etmemiştim. Sadece oyuncuların bu sahnesini izlerken, ben ona bunu yaparken nasıl hissediyordu acaba?
Elini tuttuğum da bile kalp atışları hızlanırken, bu normaldi aslında.
Utandığını biliyordum, bazen yüzüme bakamıyordu hatta. Bu yüzden beni uyurken beni izlemeyi çok seviyordu, tabii uyuduğum söylenebilirse.
O bana bakarken ben de ona bakmak için uyumuyordum. Uyumuş taklidi, yapıyordum sadece.
İşe yarıyordu. Anlamıyordu.
-
Film bitmiyordu ve ben iyice sıkılmaya başlamıştım. Eun Hee ise hala filmi delirmiş gibi izliyordu.
"Sakin ol." Diye fısıldadığım da bana baktı.

"Ne oldu?"

"Çok heyecanlısın."

"Evet ama baksana, ne kadar güzel." Dedi ve eli ile televizyonu işaret etti.
"Güzel evet." Yalan söylemeyi, beceriyordum.

"Sıkıldın dimi?"

Beceremiyordum.

"Hayır, Eun Hee."

"Sıkıldın."

"Çok keyifli."

"Hadi uyuyalım çok sıkıldın, belli oluyor."

"Eun Hee hayır sevgilim, önce film bitmeli." Dedim ve gözlerimle televizyonu gösterdim. Başını salladı, ikna olmuş gibiydi, inatçı sevgilim...

Bir süre daha filme katlandım ve en sonunda film bitti. Derin bir nefes aldım.
Eun Hee'nin gözleri dolmuştu. Böyle aptalca bir şeye gözleri dolduğunda sinirlenmiştim.
"Eun Hee ağlama." Dedim ve yüzünü, Ellerim arasına aldım.
Gözyaşlarını baş parmağımla silerken, gülümsedi.
"Tamam ağlamıyorum." Dedi ve sırıttı.,
Bende yumuşacık yanağına, ufak ve uzun bir öpücük bıraktım.
"Uyuyalım mı?" Diye sorduğunda, başımı salladım. Buna gerçekten ihtiyacım vardı.
Beraber uyumak üzere uzandığımızda, Eun Hee bana sıkıca sarıldı.
Aynı şekilde ona sarıldım.
-
Gece uyandığımda yanımda Eun Hee'yi görememiştim.
Heyecan içinde kafamı sağa sola çevirdim, neredeydi?
Banyodan sesler geldiğinde, o yöne, doğru gittim.
Eun Hee acı içerisinde öksürüyordu.
Ne olmuştu birden?
Gittiğimiz uçurum yüksekteydi, soğuk mu almıştı acaba?
Kafamda bir sürü şey düşündükten sonra, yavaşça kapıyı tıkladım.
"Eun Hee? Bebeğim iyi misin?" Bir süre boyunca cevap gelmesini bekledim. Cevap alamayınca korkmaya başlamıştım kapıya tekrar vurdum tekrar ve tekrar.
Bu sefer duyduğum şey sessizlik yerine kapı kilidinin açılması sesiydi.
Eun Hee yüzü mosmor bir şekilde kapıyı açmıştı.
Yüzme bakmıştı, yeşil gözleri simsiyahtı sanki.
"Eun Hee?"
Dediğim anda kollarıma yığıldı.

"Eun Hee?" Dediğim anda kollarıma yığıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
First Love  /  M Y GHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin