Kız o küf kokan odadan bıkmıştı. Lanet etmişti bir kere daha hayata. Her hafta aynı acıyı çekmekten bıkmıştı. Vücudundaki yaralar geçerdi lakin ruhundaki acılar peşini bırakmayacaktı genç kızın. Daha 17 yaşındaydı. Bunu hak etmiyordu. O gün vazgeçti...
Kız elindeki kumaş parçasına bıçağını sildikten sonra yere atmış ve çıkışa yürümüştü.
Her zamanki kilişeye devam ederek arabasına binmiş ve evine geri dönmüştü.
Eve girer girmez Sun Hee üzerine atlamıştı kızın.
"UNNİ!!"
Soğuk ve umursamaz yüz ifadesi 3 yıldır hiç değişmemişti. Hâlâ kutupları andıracak bir sesi ve bakışı vardı.
Sonunda Sun Hee'den kurtulmuş ve odasına çıkmıştı. Kendini yatağa atıp derin bir iç çekmiş ve yanaklarını şişirmişti.
Çok yorgundu. Banyoya ilerlemiş ve kısa bir duş faslından sonra üzerini değiştirip uyumuştu.
Ertesi gün: 07:00
Kız alarmı kapatmış ve banyoya ilerlemişti. Rutin haline gelmiş monoton hayatının tuzu biberi olan el yüz yıkama gibi işlerini bitirmiş ve mutfağa ilerlemişti.
Eline aldığı mısır gevreği ve sütü kaba boşaltmış ve yemişti. Tekrardan üst kata, odasına çıkıp üzerini değiştirmeye başlamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şapkasını düzeltikten sonra beyaz ayakkabılarını da giyip evden çıkmıştı. Telefonundan CL Hello Bitches'ı açmıştı. Şarkının ritmine uyarak koşmaya başlamıştı genç kız.
Yaklaşık 1 saatlik koşusunun ardından bir markete girmiş ve enerji içeceği almıştı. Marketin çıkışına ilerlerken içeriye giren -dalan diyelim biz- adam bir süre etrafı süzmüş ve silah çıkarmıştı.
Herkes çığlık çığlığa marketi terk etmeye çalışırken ağzından bir 'Hah' nidası yükselmişti.
Silahlı adam kafasını bana döndürüp kısa bir süzme işleminden sonra yanıma doğru yürümüştü.
Benden 3-4 santim uzun olan adam saçlarımı geriye atmış ve kulağıma yaklaşmıştı.
"Bu gece benimle eğlenmeye ne dersin?"
Kız bir 'hah' nidası daha yükseltirken bu sefer o adamın kulağına yaklaşmış ve konuşmuştu.
" Patronun kim senin? Kime güveniyorsun?"
" Patronumu tanıyacağını düşünmüyorum prenses"
"Kim olduğumu bilmeden konuşma kaşında ki prenses değil mafya çıkmasın."
" Kimsin sen? Benimle kafa mı buluyorsun?!"
Elindeki silahı genç kızın kafasına dayamıştı adam. Tae Min'in çantasına zorla koyduğu silahı bölmesinden çıkarmıştı genç kız.
Adam kafasına doğrultulan silaha şaşkın bir şekilde bakarken köprücük kemiğinin üstünü açıp adamın dikkatini oraya çekmişti.
Köprücük kemiğimin üzerindeki ay şeklindeki dövmesi kim olduğunu gösteriyordu. Adam dehşet içinde bakışlarını kıza çevirip titreyen sesiyle konuştu.
