ŞARKIYI BELİRTİLEN YERDE AÇALIM...
MATEM
Farah , önüne yığılan adamdan akan kana bakakaldı. İşte bu kadardı, kötü tarafa geçmek bu kadar kolaydı. Bazen umut etmek varken , güzel günlerin gelmesini dilemek varken her şeyi daha da berbat ederiz. İşte o zaman anlarız ki bizim için yapılabilecek bir şey kalmamıştır.
Boran , Sinanın nabzını kontrol etti. Hazer ise titreyen karısına yaklaştı, elini uzattı. Onu göğsüne bastırdı.
-Öldü mü , öldürdüm mü onu
-Hayır Farah, ölmedi
Hazer karısının arkasına aldı yerde yatan Sinanı daha fazla görmesini istemiyordu. Farah midesinden giren ve tüm vücuduna yayılan acıya direnemedi, Hazerin kollarında bayıldı. Şimdi Hazeri kaybetme korkusu sarmıştı.
Avluya koşan konak ahalisi ne olduğunu şaşırmıştı. Avluya peş peşe gelen ambulanslara Sinan ve Farah bindirilip hastaneye götürüldüler. Farah sedyeyle acil müdahaleye alınırken Hazer elini tutuyordu. O elden ayrıldığında duvara yaslandı. Karısı neredeyse katil oluyordu ki belkide olmuştu, Sinanın durumundan haberi yoktu. Hazerin yanına gelen Boran kardeşine sarıldı, perişan hali onu da kahretmişti.
-Abi , nolur öldü deme
-Farahın sıktığı altı kurşundan ikisi Sinana isabet etmiş karın boşluğuna , doktor korkulacak bir şey olmadığını söyledi merak etme. Annemlerde gelir birazdan. Farah nasıl
-Bilmiyorum doktorlar ilgileniyorlar , şoka girdi heralde.
-Silah görmeye dayanamayan kız altı tane nerdeyse bir şarjörün yarısını boşalttı.Bu derece gözü nasıl döndü.
-Bir laf vardır bilir misin abi? İnsanın sevdiği biri öldüğü zaman ciğerinde kırk tane mum yanarmış sonra kırk gün içinde o mumlar teker teker söner gidermiş. Farahın mumları sönmedi abi daha. Ciğeri hala cayır cayır yanıyor.
-O mumları söndürmek sana düşüyor aslanım.
-Merak etme abi Farahı iyi edeceğim , tekrar mutlu günlerine geri dönecek.
İçeriden hemşirenin çıkmasıyla Hazer kapıya yaklaştı.
-Karım iyi mi, görebilir miyim.
-Buyrun yanına girebilirsiniz doktorumuz az sonra size bilgi vermeye gelecek.
Hazer sürgülü kapıdan içeri girdi. Farah yatakta oturuyordu. Hazeri görür görmez Sinanı sordu. Aldığı sevindirici haberle biraz olsun rahatladı, en azından katil olmamıştı. Doktor elinde dosyayla gelince Hazer konuşmak üzereyken sustu.
-Nasılsınız Farah Hanım
-İyiyim doktor bey zaten bir anlık bir şeydi, üzüntüden sanırım.
-Evet üzüntü tetiklemiş olabilir ama asıl sebebi bu değil.
-Anlamadım , başka ne sebebi var
-Muhtemelen sizinde haberiniz yok, hamilesiniz Farah hanım 2 aylık.
Farah duyduğuna inanamazken Hazerin yüzünde güller açmıştı. Baba oluyordu. Sevdiği kadın ondan bir parça taşıyordu. Bunun mutluluğu tarif edilemezdi. Hazer heyecanla doktora sordu;
-Peki nasıl durumları üzücü bir olay yaşadılar
-Merak etmeyin ikisi de iyi ama sarsılmışlar Farah hanımı genel bir muayeneye almak iyi olur. Müsait bir vaktinizde gelin halledelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I BERDEL (Tamamlandı)
Ficción General"Bazı anlar vardır zaman dışarda ,dünya dışarda. Sanki kendimizi dünyaya kapatmışız gibi. Sanki bütün kötü anılarım silinmiş sadece sen varmışsın gibi.." "Bir gün sana doğru yola çıktım hava karlıymış , buzluymuş. Yürümeye başladım. Sadece gelip san...