1- Şizofren değilim
Oldukça ağır olan ve açmaya takatinin olmadığı göz kapaklarının biri tarafından açıldığını gözlerine tutulan ışık ile farketti Seokjin..
Gözünden zihnine işleyen ışık onu uyandırırken birkaç kere kırptı gözlerini
"Jin? İyisin değil mi?"
"Y-yoongi? Sen misin?" birkaç kağıt ve yazı seslerinin ardından bedenine dolanan kollar ile yatakta oturtturuldu
"Benim.. Duyabiliyorsun beni değil mi?"
"Evet. Evet oldukça.." gözlerini kırpıştırdı ve görüşünü netleştirdi
"Jimin, serumu alalım.." ailesi tarafından tutulan görevli doktorun emrine uydu ve serumu çıkardı
Acıyla sızlandı biraz
"Ah acıttım mı? Özür dilerim hyung.." sorun olmadığını belirtip gülerek doktoru Yoongiye döndü
"Eee Yoongi, ölecek miyim?" o da sade bir gülüş sundu ona, Jiminin iç çektiğine şahit olmuştu
"Maalesef Jin, gayet sağlıklısın,sonuçlarında oldukça olumlu ölmeyeceksin.."
"Tüh ya!"
"Neyse.. Uyandığına göre ben gideyim.. Görüşürüz.." odadan dışarı adımını attığında Jimin, Jinin yanındaki iskemlesine bedenini bıraktı
"Bu adam beni fena etkiliyor.. Çok yakışıklı değil mi hyung?" histerik şekilde güldü
"O bir deli doktoru.."
"Biz ona psikiyatrist diyoruz, kibarca.." omuz silkti
15 Mart geçeli olmuştu ama Namjoon hâlâ ortalıkta yoktu.. Morali bozuktu..
"Hâlâ gelmedi mi.?" tekrar omuz silkti sitemle
Jimin ona inanan, onu dinleyen tek kişiydi.. Belkide yanında oturmak için para alıyordu ama bu onu dinlemekle zorunlu kılmıyordu o buna rağmen Jini dinliyordu ayrıca sevgisine sevdiğinin varlığına inanan tek kişiydide..
"Neyse hyung, ben gidip yemeğini getireyim.. Dinlen sen.."
Tavana gözlerini dikti ve boş boş izlemeye başladı
"Hey!"
"Meleğim!" yerinde doğruldu "Geldin!"
"Özür dilerim güzelim.. Geç kaldım biraz.." birden kollarının arasına girdiğinde soğuk ve hissiz teni sardı içini
Biraz fazla sıktığında kıpırdandı Jin.. Namjoon'un his yeteneği yoktu bu yüzden fazla sıkabiliyordu..
"Ah pardon! Yine mi sıktım.."
"Sorun değil, geldin ya.." ellerini yanaklarına koydu, alnını alnına dayadı
İçeri giren Jimin korkuyla sendeledi biraz, boşluğa sarılan bir insan görmek ürkütücü olmalıydı..
Tepsiyi masaya bıraktı ve boşluğa döndü ama Namjoon orada değildi
"Merhaba, hoşgeldin hyung!"
"Ee şey.. Jimin.. Bu tarafta.." bu sefer Namjoon'a döndü
"Özür dilerim.. Hoşgeldin.."
"Sorun olmadığını ve hoşbulduğunu söylüyor Jimin!" diyerek Namjoon'a dikti gözlerini
Aslında birşey dediği yoktu gözlerini dikmiş sevgilisine bakıyordu
"Ben çıkayım o zaman.." dışarı çıktığında yanına oturdu Namjoon
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rebirth ·NamJin·
FanfictionRüzgardı Namjoon.. Her saniye Jinin kirpiklerini yaran geçen,dudaklarına küçük buseler bırakan soğuk ama koruyucu bir rüzgardı.. Rebirth.. ·NamJin·