3 ~ Hıçkırıklar

130 19 0
                                    

3- Hıçkırıklar

"Jimin! İyi misin!? Neler oluyor!" Jin hızla yerinden kalktı ve odaya daldı

Jimin bir duvar kenarına sinmiş biri tarafından boğazlanıyormuş gibi duruyordu, ama etrafında kimse yoktu..

Eşyalar yere dağılmış herşey birbirine girmişti, büyük bir boğuşma yaşandığı hem etraftan hemde Jiminin halinden belliydi.. Saçları,üzeri dağılmış alnı terle kaplanmıştı..

"N-nefes alamıyorum! H-hyung.." göz bebekleri kaydığında endişeyle yanına koştu Jin

"Jimin! Kendine gel! Jimin uyan, ne oluyor! Jimin!" onu sarstığında boğazına ellerini koyup öksürmeye başladı

Yere oturdu sırtını duvara verdi, derin derin almaya çalıştığı nefesi ile birbirine giren öksürükleriyle yığılmış görünüyordu

"H-hyung.. N-namjoon," öksürmeye başladı "Namjoon, hyung.. Konuş o-onunla.."

"Namjoon mu? O mu yaptı bunu sana?"

"Konuş sadece hyung.." öksürüklerinin izin verdiği kadar konuşmaya devam etti "Bana sorma, ne olduğunu bende bilmiyorum.."

"Tae! Kook! Yardım edin! Tae!" etrafı inceleyen çift hızla Jiminin yanına eğildiler

"J-jimini alın ve doktora falan götürün birşey yapın çabuk!"

"G-gerek yok hyung.. Biraz yüzümü yıkayayım geçer.." çift, genç çocuğu yavaşça kaldırıp hastanenin lavabosuna götürmek üzere odadan çıkardıklarında Jin ayağa kalktı ve birkaç saat sonra sesinin kısılmasına sebebiyet vereceğinden emin olduğu gürlükte bağırdı

"Namjoon!" odanın içinden serinliği Jinin vücudunu kesen bir rüzgar geçti,tekrarlayarak, birçok kez..

"Ne yaptın Namjoon! Niye yaptın!?" etrafında bir yerde olduğunda adı kadar emindi

"Cevap ver bana! İçimdeki güveni sarsmadın Namjoon! Aklımda senin yapmadığına yormak istiyorum ama olmuyor! Yalvarıyorum,Namjoon.. Yalvarırım bana bir cevap ver!" sessiz sessiz ağlayışlar doldurdu odayı.. Belli belirsiz hıçkırıklar.. Namjoon.. Ağlıyordu..

"Meleğim.. Ağlama.. Lütfen, canın yanıyormuş gibi davranma.. Eğer yanıyorsa bana gel iyileştireyim seni ama uzak durma benden, zarar verme kimseye.." Jinde yere oturup gözyaşlarını serbest bıraktığında köşede bir süliet belirdi..

Namjoon köşeye sinmiş, bacaklarını kendine çekip sarılmış bir bir siyah gözyaşlarını döküyordu..

Siyah damlalar yanağını kaplamış,hıçkırıkları bir bir daha da büyümüştü..

Jin oturduğu yerde yavaşça ilerledi sevdiğinin yanına.. Yavaşça soğuk ve soluk tenine elini bastırdı

"Sevdiğim.." hıçkırıklar daha da büyüyüp Jinin boynuna dolanan kolların ardından odayı inlettiğinde kahverengi saçlı gencin elinden tek gelen omzundaki siyah saçları okşamaktı sadece

"J-jin.. Ben özür dilerim.. Kendimde değildim. Ne oldu bilmiyorum.. Ne yaptım bilmiyorum.. Çok özür dilerim,Jin.." siyah gözyaşları yere damlayıp yok oldu birer birer "J-jimin.. Canı çok yandı mı? Çok acıttım canını değil mi?"

"Hayır meleğim.. Jimin iyi.." belli belirsiz bir buse koydu yanağına "Sen iyi misin? İyisin değil mi?"

Jinin asıl amacı Namjoona kızmaktı. Çünkü Jin etrafındakilere zarar verilmesinden nefret ederdi.. Özellikle bunu yapan sevdiğiyse deli dönebilirdi ama şimdi bütün bu düşünceler uçup gitmişti aklından.. Namjoon o kadar korkmuş o kadar çaresizdi ki karşısında.. Adeta küçülüp yok olacak gibiydi.. Bu Jinin içinde bir yerlerin sızlamasına sebep oldu.. Gözleri doldu tekrar.. Onu böyle gördükçe yitip bitiyordu..

"Neler oldu Namjoon? Anlatmak ister misin?" Namjoon geriye çekildi ve titreyen elleriyle saçlarını tuttu hıçkırıklarına yenilerini eklerken

"Ben bunu istemedim.. Ben böyle olmasını istemedim.. Nasıl yaptım bunu, ne yaptım.." aynı kelimeleri tekrarlayarak yavaş yavaş yok olmaya başladı

Bu sefer Jin bağırdı

"Hayır! Gitme!" onu tutmaya çalışsada nafileydi Namjoon yok olmuştu bile "Gitme! Yalvarırım geri gel Namjoon! Beni bilinmezliklerle bırakma! Tanrım! Lütfen! Lütfen ona ihtiyacım var!" açık balkon kapısından gelen rüzgar Jin'in zayıf bedenini savurdu ve arkasında kalan duvara sırtını vurmasına sebep oldu

Jin hayatında hiçbir zaman Namjoon'un rüzgarını bu kadar sert hissetmemişti.. Namjoon rüzgarda yaşar, her hareketinde her gelişinde ve gidişinde rüzgarı hissettirirdi ama bu seferki çok farklıydı, çok fazlaydı..

Jin acıyan sırtıyla inlemek zorunda kaldı.. Yere yığıldığında balkonun kapısıda sertçe kapanmış odayı güneşin içinde karanlığa boğmuştu..

Gözbebekleri kayan Jinin direnci düştüğünde vücuduna siper ettiği kolu zemine çarptı

"Namjoon.. Geri gel.. Lütfen.."

****

Rebirth ·NamJin·Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin