"Sana veda edeli 100 gün oldu değil mi sevgilim
Artık fırtınalar kopmuyor bak
Bizi birbirimize yaklaştıran fırtınalat yok
Bu bana ihtiyacın olmadığını da gösterir
Bana ihtiyacın olup olmadığını gülüşünden bile anlayabiliyorum zaten
O aşık olduğum gülüşünden..
Sen başkalarına gülerken canım yanabilir sanmıştım kırışan göz kenarlarını, ince üst dudağının kayboluşu, ön tavşan dişlerinin çıkışı ve burnunun kırışması her bir detayına, her bir zerrene aşığım ben bilmiyorsun.
Gülüşünü bana saklasan da, her gördüğünde yavaş yavaş solsa da insan uğrun ölebileceği şeyden vazgeçemiyor
Kendinden vazgeçiyor
Gülüşüne ve her bir hücrene hala aşığım, gittiğimde de aşık olarak gideceğim.O gece olanları hatırlıyor musun
Bendeydik
Beni çağırmıştın yanına
Diğerleri vardı Hoseok'lar
Salak saçma bir oyunun kurbanı olmuştumBunu biliyorsun
İçim titremişti
Farkettin
Sana ilkimi saklamıştım ama
Gitti
Yine fark ettin
Beni çağırdın
Geldim
Ağlayarak bana söyledin
Oysa sadece aşık olduğum dudaklarını tatmak isteyen benliğim hüsrana uğramıştı, hüsranın sonucunda bir yıkım olduğunu fark edemediniz
Aslında farkında olsaydınız ben orada sizinle olmazdım..Beni sevemediğini, incilerini aydınlatan ay ışını kıskandım sevgilim, bilmedin
Yıldızlar söndü
O gece hava bulutluydu zaten
Siyahların arasında sisler dolaşıyordu
O sisleri sana benzettim, ama çok sonradan fark ettin
Fark etmiştin yine de
Uzaklaştım senden, fark etmemen gerekirdi
Beni sevmiyordun
Beni sevip içimdeki karanlığa kapatmak da istemedim seniŞuan karanlıklarımda boğulan ben yalnızım
Bir banyo fayansında soğuktan ve ağlamaktan titreyerek duruyordum
Her zamanki gibi yarık ellerim, yaraları bacaklarımı sarmış ağrılı başımı yaslıyordum beni hapseden fayanslaraHiçbir soğuk dindiremiyor yokluğunu
Ve ben zaten sıcakları sevmemSiyah akıyordu kanım bileğimden, seni içime katamamıştım ya sisler yoktu hiç;
Katran siyahıydı,
Ben soyutlanmıştım
Herhangi bir tuvale sıçrayan rengarenklerin arasında sadece bir lekeydim
Şapkamı kapatıp iyice yok sayardım kendimi; olması gereken buydu.Beni kurtaracak tek kişiyken beni öldürecek de tek kişiydin
Ben bir su gölüydüm; ya eritip bulutlara dönüşecektim, sislere ya da şuan olduğu gibi çamur olup insanları pisletecektim.
Ama bir fark ben buz tutmuştum, katranlaşmıştım, gelip içimdeki siyahları açmanı bekledim amaOlmayacağını söyledin
O günü hatırlıyor musun Jeogguk,
Çok fena dayak yemiştim, sebebi yoktu okula yakın herhangi bir bardan yarı sarhoş bir şekilde çıkmıştım. Yemin ederim tek yaptığım eve yürümekti. Ama 2 3 serseri bana laf atıp cevap vermeyince de sinirlenip ölesiye dövmüşlerdi beni. Canımın acısında bile tek aklımda olan sendin Jeongguk.
Sonra noldu biliyor musun, o okula yakın bara doğru ilerlerken seni gördüm, bana nerdesin diye mesaj atmıştın 2 saat önce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tempête amère | oneshottaekook
Fanfiction"Neden" dedin, daha çok kendinle konuşuyordun, "Neden tanrım o, neden en çok o ağlıyor?"