Alpha

16 1 0
                                    

Nüfusun her geçen gün hızla artmasından kaynaklanan sıkıntılar gelişmiş ülkeleri kaynak arayışına yöneltmişti. Gelişmiş devletlerin kullandığı ileri düzey teknolojinin giderleri ve mevcut geçim sıkıntısı her geçen gün önemini arttırıyor ve bir çıkış yolu bulunması gerekiyordu. Bu sebeplerden dolayı gelişmiş devletler gelişmemiş devletleri sömürmeye ve binlerce insanı umarsızca katletmeye başlamışlardı. Bunun üzerine aynı sıkıntıyı yaşayan diğer ülkelerde bunun tek yol olduğunu düşünüp sömürge arayışına girişti. Tüm dünyaya yayılan sömürge arayışı gelişmemiş devletlerin isyanı ile büyük bir savaşa dönüştü. Ve savaş kısa sürede tüm dünyaya yayıldı. 3. Dünya savaşı her geçen gün ardında milyonlarca ölü ve yıkımla devam etti. Dünya büyük kayıplara uğradı ve çokça ülke tarihe gömüldü.

Savaş arkasında yok olmuş Afrika kıtası ve Hindistan bırakmış, 4 milyar ölü ve geri dönülemez derecedeki kirlilik ve yıkımla dünyayı mahvetmişti. Bu süreden sonra savaşı kazanan devletlerin en büyük çabası hasarı telafi etme ve kalan az miktardaki temiz toprağı yeniden düzenleme çalışmaları oldu. Bununla paralel olarak da insanlık artık uyanmış ve yorulmuştu. Kimse bir daha savaş istemiyordu.Bu nedenle herkes yardım çalışmalarına katıldı. Dünya tekrar tek bir vücut olmuş, eski huzurlu ortamın tekrar sağlanması ve dünyayı yaşanabilir kılmak içn çabalıyorlardı. Her gün yıkıntılar arasından çıkartılan cesetler, yok olmuş şehirler ve radyasyon artık bilindik bir hal almıştı.

Çalışmaların sürdüğü sırada Praetoria devleti dünyadan geriye kalanlara dair bir bildiri yayımladı. Savaşın bir daha olmaması, dünyanın huzurlu olması için çalışma başlattıklarını ve tüm bilim adamlarının bu çalışmaya katılmalarını istedi. Yaklaşık 5 aylık bir araştırma sonrasında dünya hala harap bir halde iken bilim adamları çalışmalarının sonuçlarını halk ile paylaşmak için global bir yayın yaptı. Elektriğe sahip olan herkesin yayını izlemesi için daha önceden tanıtım çalışmaları yapılmıştı. Praetoria devletinin NAVA Enstitüsü başkanı Victor Nikola Legatius yayına çıktı ve konuşmasına şu sözler ile başladı:

"Merhaba dostlarım.

Yanmış bir dünyanın küllerinden tekrar doğmaya çalışan ve bu uğurda elinden geleni ardına koymayan insanlık. Sizleri fazla oyalamadan çalışmalarımıza hız verecek ve artık dünyada huzurun hüküm sürmesini sağlayacak son buluşumuzu sunmak istiyorum." dedi. Bu sözleri sırasında insanlar hem merak içerisindelerdi hemde korkuyorlardı. Çünkü yapılan savaşta onların geçimlerinin sağlanması ve huzuru için yapılmıştı. Dünya yayını izlerken Victor sözlerine devam etti.

"Projemiz bir yapay zeka. Bu bir yazılımdan fazlası. O robotik beyin. Sınırsız bilgi ve düşünce sistemi olan insansı ama kodları çerçevesinde ilerleyen bir beyin. Biz ona 'Alpha' adını verdik. Alpha insanlığın huzurunu ve mutluluğunu sağlamak için yaratıldı." dedi. Bu sözler sonrasında bir anda NAVA Enstitüsünün labrotuvarlarından biri gösterildi ve üzerinde alpha işareti olan bir makine insanlığın son buluşu olarak global bir yayında sunulmuştu. İnsanlar büyük bir heyecan içerisindeydi. Bilim adamları dünyanın savaş sonrasında elinde kalan teknolojiyi sonuna kadar kullanarak barışın ve huzurun sağlanması için yapay zekaya sahip bir robot beyin üretmişlerdi. Enstitü başkanı şu sözleri ile yayını sonlandırdı:

'En kısa sürede Alpha'nın çalışmaları dünyamıza yansıyacak."

Alpha NAVA Enstitüsünün içerisinde korunuyordu. Güvenlik önlemleri üst düzeydeydi. Çünkü bilim adamları herkesin bir robot tarafından idare edilmeyi kabul etmeyeceklerini biliyorlardı. Üstelik dış dünya hala hayatta kalmaya çabalayan vahşilerle kaynıyordu. Alpha kırılgandı, devreye henüz sokulmadan kapatılabilir ve projeleri daha başlamadan tehlikeye girebilirdi. Alpha için elektrik, internet ve bakım çalışmaları her gün düzenli olarak kontrol altında yapılıyordu. Alpha dünyanın kalbi olması istendiğinden o şekilde tasarlanmıştı. Enstitünün en üst katında bir kürenin içerisinde korunuyordu. Yüksek olmalıydı çünkü hem bir beyin hemde dünyanın kalbiydi. Alpha'nın iletişim sistemi hem bilim adamları ile çağrı cihazlarıyla ulaşabiliyordu, hemde enstitünin ses sitemlerine erişip oradan gerekli bilgiyi verebiliyordu. Alpha enstitüde bir anda bir çok sorunla aynı anda ilgileniyor ve bilim adamlarının çalışmalarına daha doğumunun ilk aylarından yardımcı oluyordu. Bilim adamlarının güvenini yaratılışından kısa bir sürede kazanmıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AlphaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin