Percabeth (DÜZENLENİYOR)

Bölüm 8

DÜZENLENMİŞTİR

#Piper#

Karanlık bir sokaktaydım. Issız sokağı aydınlatan üç beş sokak lambası vardı. Dalgaların sahile vurduğunda çıkan ses ve yağmur sesinden başka hiçbir ses duyulmuyor. Yağmur yağmasına rağmen ıslanmıyordum.

Şu an farkediyorum. İstemsizce yürüyordum. Sanki bacak kaslarım kendi kendini kontrol ediyordu.

İleride iki adam, bu yağmurun altında bir bankta oturmuş konuşuyordu. Durmak istedim. Olmadı. Bacaklarım yanlarına doğru yürü. Buradan konuşmalarını rahatça duyabiliyordum.

"O iki kızı istiyorum." dedi sağdaki adam.

"Norveçli bu işi zorlar. Sana daha kaç kere söyleyeceğim!" dedi soldaki.

"Umrumda değil. Her şeyin kilit noktası olduğunu bilmiyor musun? Hem çok zeki hem de iki mitolojinin de tanrılarının kanını taşıyor." dedi sağdaki.

"Onu kaçırmak için elimden geleni yapacağım. Ya diğeri?"

"O kolay. Sadece kulak tıpası gerekecek." dedi sağdaki sinsice. Hafif soluna döndü fakat yüzünü göremedim. Siluet şeklinde görünüyordu.

"Kalkın artık sizi uyuşuk kualalar!" Rüyamdan Drew'ün lanet sesiyle uyandım.

"Kes sesini!" dedi ciyakladım.

"Kahvaltıya geç kalacaksın kokarca!"

"Sen çeneni kapatmayı bilmiyor musun? Yoksa gelip benim mi kapatmamı istiyorsun?" dedim. Yüzünü buruşturup yanına birkaç Afrodit kızı alıp çıktı.

Yataktan kalkıp lavaboya gittim. Dolapta havlularımı alıp kısa bir duşa
girdim.

"Haydi Piper! Umarım Kahvaltıya geç kaldığının farkındasındır." diye seslendi Kheiron.

"Evet farkındayım." diye mırıldandım.

"Oo uyuyan güzel nihayet uyanabilmiş." dedi Drew. Ağzımdan yalnızca iki sözcük çıktı. "KES SESİNİ!" Sanırım bugün pek kibar değildim. Klübedeki kardeşleriyle muhabbet eden melezler bağırmamla sus pus oldular.

"Sorun nedir Bayan McLair?" diye sordu Bay D. Tanrılarım bu adam hiç mi doğru konuşamıyor?

"Sorun Drew. Drew Tanaka!" dedim.

"Bu konuyu Büyük Ev'de konuşalım Piper." dedi Kheiron.

"Konuşmamız gereken daha önemli bir konu var Kheiron." dedim sertçe.

Kahvaltım bittikten sonra Jason'ı da alıp Büyük Ev'e gittim.

"Evet Piper seni dinliyorum." dedi Kheiron.

"Ben bir rüya gördüm." dedim.

"Pekala. Buraya gel de öyle anlat." dedi. Şöminenin karşısındaki koltuğa geçip oturdum. "Seni dinliyorum." dedi.

"Karanlık bir sokaktaydım. İstemsizce yürüyordum. İki adam bankta oturmuş konuşuyorlardı. Biri 'O iki kızı istiyorum' dedi. Diğeri 'Norveçli bu işi zorlar. Sana daha kaç kere söyleyeceğim!' dedi. Diğeri 'Umrumda değil. Her şeyin kilit noktası olduğunu bilmiyor musun? Hem çok zeki hem de iki mitolojinin de tanrılarının kanını taşıyor.' dedi. 'Onu kaçırmak için elimden geleni yapacağım. Ya diğeri?' dedi diğer adam. 'O kolay. Sadece kulak tıpası gerekecek' dedi. Sonra ise Drew beni uyandırdı." dedim.

Kheiron başını öne eğmiş düşünüyordu. "Etrafındaki şeyleri bana tam olarak tanımlar mısın?" dedi.

"Detaylı değil. Deniz kenarında bir sokaktaydım. Gece ne kadar detaylı görebilirim ki?" dedim.