Abrakadabra (M)

9.2K 335 110
                                    

İçeri girmeden önce arkamı dönüp parmağımı Chanyeol'e doğru uzattım. Göğsüne değip onu geriletmişti ve bu benim söyleyeceklerim için gaz almamı sağlamıştı.

"Bana bak. Bu benim hayatım ve ne yapmam gerektiğine yalnızca ben karar veririm."

"Sikeyim Jongin! Bu bir maskeli parti, ne olduğu bilinmez biriyle yatamazsın. Bu sefer olmaz!"

"Oh, öyle mi?" Bunu yapacağıma dair bir sırıtma ile arkamı döndüm ve bar tezgahlarına yürümeye başladım. Maskeli bir bar mekanında en iyi tercih yüzünü tam kapatan maskelere sahip olandı. Yüzünü görmek istemiyordum.

Bu nedenle önümden geçen, simli maskeli oğlanı tutup kendime çektim. O an bana tokat atabilirdi, beni rezil etmek uğruna bağırabilirdi ya da yanında biri varsa -sevgili gibi- canıma okuyabilirdi. Fakat hiçbiri olmadı. Bir müddet onu inceledim.

Siyah dar bir kot giymişti. Üzerinde pembe bir kapşonlu vardı ve maskesi yalnızca gözlerinin altına kadardı. Bembeyaz bir ten, makul incelikte bir vücut ve aralık dudaklar...

Chanyeol'ün gittiğini anladığımda hiç konuşmadan onu çektim ve karşıma oturttum. O da konuşmadı. Belki birkaç şey mırıldandı ama duymadım. Eh bu işime geldi. Adını bile bilmiyordum fakat bilmek istediğim de söylenemezdi.

Havada uçuşan renkli içki bardakları, kırmızı dudaklar, pembeye çalan yanaklar, birbirlerine çarpan göğüsler ve beyaz bir kalça; hepsi ve daha fazlası onu çektiğim bar odasında vizyonuma girdi. Dudaklarını tattım. Onu soydum ve yatağa yatırdım. Genelde oldukça seçiciydim ve her seksimi detaylı incelerdim. Çok sarhoşken seks yapmazdım fakat şu an gözlerimi açamayacak kadar sarhoştum. Hatırlayamayacak kadar gözlerim kördü. Maskesini bile çıkartmaya gerek duymadım.

Kulağıma birkaç söz söylediğini hatırlıyorum fakat ne söyledi, neden söyledi hiç bilmiyorum. Biraz uzun bir konuşmaydı. Sadece o konuştu, ben ise o konuşurken bazen alt dudağını ısırıp kendime çektim. Dudakları güzel bir his verdiği için durmadım. Dediklerini ise duymak istemedim ya da fırsat vermedim. Tanrı aşkına oğlana adımı bile söylemedim.

Üzerimi çıkartıp birkaç benin süslediği göğsüne uzanırken, kendini bana bastırıp inlediğini hatırlıyorum. Her şey hızlı olmadan önce aklımda bunlar var.

Her şey disko topu gibi dönüyor ve ben onun içine önce birkaç parmağımı ekliyorum. İnlemesi büyüleyici. Beli yay gibi geriliyor ve daha fazlası için elime kendini bastırıyor. Bir onu izliyorum ve o zevkle bütünleşirken kendimi çekiyorum. Sonra içine girmeden önce maskesini çıkartıyorum. Kenara fırlatıp yüzünü incelemeden dudaklarına tekrar ve tekrar kapanıyorum. Sonra hatırlamadığım yüzüne eğiliyorum ve boynundan çenesine dilimle ince bir çizgi çekerek zevkle dudaklarının aralanmasını izliyorum. Bir kez daha hoşuma gidiyor ve içine girmeden önce karnıma boşalmasını sağlıyorum.

Yorgun nefes sesleri ve birbirine çarpan terli bedenler vizyona tekrar giriyor. Her şey sanki flash hızıyla oluyor ve yoğun inleme sesleri kulağıma bir melodi gibi geliyor. Zevkten yorgunlukla tekrar boşaldıktan sonra boynunu öpüyorum ve kulağına eğiliyorum.

"Abrakadabra bebeğim." Hatırladığım kadarıyla bir de bunu söylüyorum.

Setepa-i || SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin