Sevgimiydi, nefret mi, iki arada bir derede kalmış gibi hissediyordum. Neydi bu şimdi... bana her yaklaşan insanlara şiddet oygulamak zorundamıydı. Ama neden bana bunu yapıyordu, odada onca insan varken neden o, hem suskunluğunu neden şiddet uygulayarak sonlandırmıştı.
Ama bu benim için hiç bir şey ifade etmiyordu çünkü ben onu aramıştım, bir başkasını değilde onu, peki o ne yaptı, sadece boş gözlerle beni izliyordu. Sanki suçlu benmişim gibi, ama şimdi neden adamı öldüresiye dövüyordu.
Belkide tek kelime etmiş olsaydı adam beni dövmeye yeltenmezdi ama çok bilmişin artık kafasında ne gibi bir şey kurduysa......
Sadece ben değil herkes hayretler içerisindeydi.
Adamı Rüzgar beyin elinden aldıktan sonra odada bir kaç dakika ölüm sessizliğine dönüştü. Ben daha şoku atlatmadan
Kemal beyin sarılmasıyla kendime gele bilmiştim.
Tüm olanlar bir rüya gibiydi saniye içinde her şey olup bitmiş gibiydi.
Kemal bey benden ayrılıp. Her iki elini omuzlarıma atarken gözlerimin içine bakarak.
"İyiki varsın, iyiki seni işe aldım,
eğer sen olmasaydın az önce adamlara tam beş milyon dolar verecektim. Ama senin sayende
vermedik onun için eğer kabul edersen beni çok mutlu edersin"
Dediğinde.
Zihnim bahçenin orta yerinde yakılan ateşin üstünde duran boş bir kazan gibiydi.
Alevler git gide çoğalırken bende öylece boş gözlerle
Kemal beye bakıyordum ki tekrar sesi kazanın ateşten kavrulupta su koyduğu gibi ses yankılamıştı .
"Onlara vermediğim parayı sana hediye etmek istiyorum " deyince .
Nasıl yani yannış duymuş olamam
Benim böyle bir şeyi nasıl kabul edeceğimi düşünürlerdi .
Konuşmak için yeltendiğim sırada şirket müdürü yanıma gelerek ellerini uzattığı gibi sırıtmaya başladı.
Onun sırıtmasıyla midem bulanmaya başladı. Bir insan nasıl bu kadar iğrenç gülümseye bilirdiki .
İçimden ateda onun kulaklarının zarını batlatacak bir haykırışla
"Bir sen eksiktin" sesli söylemek isterdim ama maalesef içimden söylemiştim.
"Tebrik ederim gerçekten çok akıllı bir asistansınız. O parayı hak etmeseydiniz Kemal bey kesinlikle hediye etmezdi.?" Dedi.
Değil senin elini sıkmak senin yanından bile geçmek istenezdim ama Kemal beye ayıp olmasın diye elimi tam uzatacağım esnada gözlerim Rüzgar beyi bulduğunda o da gözlerini müdürün uzattığı eline dikmişti .
Gözlerim benden bağımsız onun ellerine kaydığında ellerini yumruk yapmış gözlerini hiç bir şekilde müdürün uzattığı elinden ayırmıyordu. Onun bu haline elimi ani bir şekilde arkamdan bağlamam sebep olduğu için müdürün uzattığı eline karşılık baş selamı vermek zorunda kaldım.
Adam için bu hareketimden dolayı elini yavaşça indirdiği gibi bir adım gerileyince bakışımı tekrar Rüzgar beye çevirdiğimde.
Benim bu yaptığım hareketten dolayı müdür
hoşlanmamış olabilirdi ama
bu durumda Rüzgar beyden çarpık bir tebessüm ettiği gözden kaçmamıştı.
Kalbim onun tebessümüyle durdu sandım .
Rüzgar beyin bakışlarıyla ya kalbim duruyordu, yada hızlanıyordu. Hayatımda abimden sonra ilk defa bir erkeği yakışıklı buluyordum. Ve bunu bir türlü itiraf edemiyordum. Abime sen dünyanın en yakışıklı adamısın diye biliyordum ama bunu Rüzgar beye asla söylemeye cesaret edemiyordum.
Kendimi biraz toparlayıp
İstemesemde bakışımı Rüzgar beyden ayırıp Kemal beye çevirdim.
"Ben o parayı hak edecek bir şey yaptığımı düşünüyorum.
Benim yerimde kim olsaydı eminim benim yaptığımı yapardı. O parayı alabileceğimi nasıl düşünürsünüz.? "Dediğimde
