#12#
So-yun: Nasıl yani?
Lafımı bitirdim ve dudaklarımda vanilya tadı gelince anladım ki Jungkook beni öpüyordu ya da dudaklarımı sömürüyor diyebilirim. O kadar ateşli öpüyordu ki bende karşılık vermeye başladım ve beni ateşli öperken kucağına alıp ilerlemeye başladı. Kapıyı açıp hemen aynı hızla kapıyı kapatıp ceketini çıkardı ve tekrar kucağına aldı. Bir odaya gelmiştik loş ışık ve bizim iniltilerimizin olduğu bir oda.
Jungkook: Seni istiyorum. Benim ol.
So-yun: Her zaman seninim beni al Jungkookie.
Jungkook: Tamam o zaman adımla inle birazda bebeğim.
Jungkook ayakkabılarımı çıkarıp bir köşeye attı ve bacaklarımı elleyerek yukarı çıktı ve tek kelime ile anlatılamayacak dudaklarını bana yapıştırdı. Ve ben şoktan şimdi çıkmaya başlamıştım çok geç artık. Ama o istese bile durdurmazdım onu devam etsin. Dudaklarımı emdiği sırada dudağımı ısırdı ve ben hiç olmadık bir sesle inledim metalik tat geliyordu. Isırdığı ye kanıyordu ve Jungkook o kanı emiyordu vampir gibi.
Jungkook: Karşılık ver hayatım vermezsen canın yanar.
Jungkook lafını bitirir bitirmez ben onun dudaklarına yapmıştım ve Jungkook'da karşılık veriyordu.
Jungkook üstünü çıkardı ve benimde üstümü çıkarıp işine devam etti. Evet bu ilkim ve ilkimi sevdiğim adama veriyorum şuan. Jungkook hiç beklemden patlayacak olan aletini içime soktu ve ilkimi aldı ve. Acıyla ve zevkle karış inledim.
So-yun: Kookie acıdı ahmmğğ
Jungkook: Bu daha ilk sen daha sonra gör beni.
So-yun: Bunun sonrası evlendikten sonra Kookie.
Jungkook: Olmaz tabikide.
So-yun: Şansını zorlama istersen ~ahmmğğ~
Sözümü dinlemedigi apaçık ortada ve hızlı git geller yapıyordu içimde çok acımıştı seni acımasız Tavşan. İlkim olduğu için heralde ondan çok acımıştır.
Sonunda işini bitirip yanıma uzanmıştı ve her yer kan içinde kalmıştı ve çok yorgun olduğum için Jungkook kucağına alıp banyoya götürdü. Ben banyomu yapmıştım. Ben hala yorgun olduğum için sağolsun Jungkook kanlı çarşafı değiştirip temiz çarşaf sermişti yatağa. Ben sadece sütyen ve kilot dolaşıyordum Jungkook'un yanında.
Huriye (So-yun'un iç sesi)
'Kızım ne yaptın sen'
"Onun oldum"
'Bravo sana birde çok iyi bir şey yapmış gibi konuşuyor yağğ'.
"Amaan zaten Yun'dan sonra evlenicez"
'Sen cidden! Off ben kime anlatıyorum ki'.
Jungkook: İlkin olmasına rağmen muhteşemdin aşkım.
Huriye
'Bir şey sorucam dağğ?'
"Sor".
'Siz korundunuz mu?'
"H-hayırr".
'Oh canıma deysin ben ne dedim.'
"Off Ne olacak şimdi."
Jungkook: Şeyyy.......birşey unutmuş olabiliriz.
So-yun: Evet.
Jungkook ve So-yun: Sıçtık o zaman.
So-yun: Evlenme teklifi yakında gelsin
Jungkook: Hayır! Direk Nikah.
So-yun: Ben hayalimdeki gibi evlenemeyecekmiyim yani?
Jungkook: Tabi de ya çocuk olursa Ne olacak?
So-yun: Babalık ve Annelik yapıcaz ne olacak.
Jungkook: Olmaz!!
So-yun: Ne yani çocuk olursa istemiyor musun?
Jungkook: İstemez olurmuyum Bebeğim ama Yun, So-young, Jimin, Tae Ne olacak ya öğrenirlerse.
So-yun: Onları da bilmeye hakları var bence.
Jungkook: Olmaz. Çünkü Tae ve Jimin anneme ispiklerler.
So-yun: O zaman ben sadece kızlara söylerim.
Jungkook: Olur ama nasıl oldu falan derlerse sakın söyleme.
So-yun: Tamam.
So-young'un ağzından
Ben sarhoş değildim ama Taehyung kendini tutamayıp çok içti ve arabayı ben kullanıyorum otele sürüyorum. İçkili olduğu için Taehyung mırıltıyla konuşurdu.
Taehyung: Seni çok seviyorumğğ.
So-young: Tamamda bağırma. Bende seni çok seviyorum.
Taehyung: O zaman sana bir soru. Benimle olur musun?
So-young: Ne bakımdan?
Taehyung: Seni istiyorum benimle ol.
Ani bir tepki yüzüne frene Ne zaman bastığımı hatırlamıyorum. Tae yavaşça üzerime eğiliyor ve gözlerinin sexy kahvesini dudaklarıma dikip gelmeye devam ediyordu.
So-young: Ne yapıyorsun hayatım.
Lafımı bitirir bitirmez dudaklarıma yapıştı ve o kadar narin öpüyordu ki sanki kırılacak bir eşyaymışım gibir davranıyor ve dudaklarımı çok değil morartacak gibi emiyordu.
Sonunda dudaklarımı dudaklarından ayırdı ve önüne döndü ve hemen otele arabayı büyük bir hızla sürmeye başladım. Otele geldiğimizde Tae'yi taşırken yorulmuştum ve hemen odaya girdik. Girdiğimizde Tae beni vücudu ve duvar arasına almıştı dudaklarımı kanatırcasına öpüyordu. Şuan Taehyung'un erkekliğinin patlayacak kadar şiştiğini anlayınca hemen ondan ayrıldım ve
So-young: Olmaz Taehyung evlenmeden olmaz yapma..
Taehyung: Ama beni böyle şiş şiş bırakmazsın.
So-young: Gir bakalım lavaboya hallet işini kendin hadiğğ.
Taehyung: Tamam. Şimdi beni 1 saat rahatsız etme.
Göz devirip onayladım ve cidden 1 saat olmuştu.
So-young: Taehyung Napıyorsun hadi altıma yapıcam çık şuradan.
Ses gelmiyordu.
Nuriye (So-young'un iç sesi.)
'Bence gir ve ne olduğuna bak.'
"Ya işini hallediyorsa?"
'Sen gir, belki öldü! '
Kapıyı bir hızla açıp ortalığa baktım ve Taehyung yoktu. Telaş edip kapının arkasına baktım ve Tae mışıl mışıl uyuyordu.
So-young: Taehyung çok ağrısın Kalk yatağa gidelim hadi aşkım kalk.
Uzun çaba sonucu kalkmıştı ve yatağa yatmıştı, yatağa yatarken benide yanına çekti. Şuan Taehyung'un yumuşak kollarında uyuyorum ve o uyurken Nasıl hu kadar Tatlı olur ki?
Taehyung: Aşkım sana Benimle evlenir misin desem ne dersin?
So-young: Hayır derim.
Taehyung yataktan fırlamıştı adeta.
Taehyung: Nasıl yani beni sevmiyor musun ve benim Karım olmak istemiyor musun?
So-young: Aişhh yanlış anladın dimi. Bana yatakta yatarken teklif edersen senin teklifini kabul etmem. Teklif edeceksen güzel teklif et değil mi yani.
Taehyung: O da doğru. Çok yorgunun hadi uyuyalım.