ᴀʟᴛıɴ ᴠᴜʀᴜş || ᴍʏɢ

Yedinci Bölüm

Multi Medya: Min Yoongi

#BtSMinYoongi ~ Agust D

25. 03. 2018 💫

●●●

Gözlerimi, gözlerinden ayırmadan hala cevap vermesini bekliyordum.

Çünkü artık sıkmıştı. Bakışları rahatsız ediciydi. Önceden gözleri beni bile görmezken sürekli üzerimde olması canımı sıkıyordu.

Dudaklarını aralayıp cevap verecekken, müdürün kapısı açılması ile hızlıca ondan uzaklaştım.

Zaten her ne bok klişesi varsa bizi bulurdu.

Müdür kaşlarını kaldırarak bizi süzdü. "Siz hala burda mısınız? Bu gidişle temizlik işini yarına kadar bitiremeyeceksiniz."

Sinirle dişlerimi gıcırdatarak, arkamı dönerek en alt kata inerek basketbol sahasına doğru ilerledim.

Şerefsiz, basketbol sahasını tamamiyle temizlememizi söylemişti.

Onun ayak seslerini de arkamda hissediyordum. Büyük geniş kapıyı açarak bomboş ve gerçek bir futbol sahası derece de büyük olan basketbol sahasının içine girdim.

Bu adam bizimle dalga mı geçiyordu? Temizlik malzemelerini bile koydurtmuş.

"O temizlik malzemelerine zerre dokunmam." Kaşlarımı kaldırarak ona döndüm. Tribünlere doğru ilerleyerek rahatça bir tanesine oturarak yayılıp ayaklarını uzattı.

Sırıttım. "Ne o, yoksa yoongi hazretlerinin olmayan karizması mı bozulur?" O yapmıyorsa, ben asla yapmazdım.

Kafasını yavaşça onaylarmışcasına salladı. "Eminim ki bu tür şeylere alışıksındır bensiz de yaparsın, ha?" Sinirle güldüm.

Beni zorluyordu.

Yerde içi şu dolu kovayı alarak ona doğru ilerledim. Ne yapacağımı anlamış olacak ki hızlıca ayağa kalkarak uzaklaştı. "Sakın ama sakın deniyeyim deme!" yüzünde endişe ile daha da keyfim yerine geldi.

Olduğum yerde durarak kaşımı kaldırdım. "Ne yani ıslanmaktan mı korkuyorsun? Imm sevdim bunu" kovayı elime aldım.

Çokta uzakda sayılmazdı.

Hiç beklemediği bir anda sertçe, kovanın içindeki suyu üzerine firlattım.

"Şimdi bundan üç sene önce bana yaptıklarını hisset..." baştan aşağı bütün heryeri ıslanırken sinirle ellerini saçlarına daldırarak geri itikledi. "Ve sinirden kudur." Şuan o kadar rahatlamıştım ki.

Ilk önce yumruk atmış ardından ise bana yaptığının aynısını ona yapmıştım.

En azından bu benim için bir zevkti.

"Sen... seni öldürmemem için bir sebep söyle?" Hah, Şimdi de beni öldürmekle mi tehtit ediyordu.

Rahatlıkla boş kovayı diğer temizlik malzemelerinin yanına firlattım. "Çünkü sende zaten bunun aynısını bana yapmıştın. Bu yüzden elinde öldürme gibi bir gerekçen yok" arkamı dönerek tribünden inerek temizlik malzemelerinin yanına doğru ilerledim.

Üzerimdeki deri ceketi çıkartıp yere koydum. Içimde zaten, sıfır kol geniş tişörtüm vardı. Bileğimdeki lastiği alarak saçlarımı rastgele dağınık bir topuz yaptım.

Ensemde hissetiğim nefes ile yerime sıçrarken irkilerek geri çekildim. Arkamı döndüğümde tekrar ve tekrar yoong ile yüz yüze gelmiştim.