886

108 4 4
                                    

Buğra: Lan yanındaki o sünmüş kaşara söyle eli kolu rahat dursun.

Cenk: Ne diyosun oğlum sen?

Cenk: O sünmüş kaşar dediğin benim sevgilim.Kendine gel

Buğra: Görüyoruz "sevgilini"

Buğra: Sen kimi kandırıyorsun ya

Buğra: Kız sana dokununca geri çekiliyor,öpmeye kalkınca yüzünü buruşturuyorsun

Buğra: Neyin sevgilisinden ,neyin sevgisinden bahsediyorsun amınakoyayım

Buğra: Ne Selin seni seviyor ne de sen Selin'i.

Buğra: Çıkar ilişkisi sizinki.

Cenk: Sen aşktan sevgiden ne anlarsın be

Cenk: Sen bırak yanında sevgili bulundurmayı daha arkadaş bile edinemiyorsun

Cenk: Kalkmış bana saçma sapan şeyler söyleme

Buğra: Ben sevgiden,aşktan ne anlarım öyle mi?

Buğra: Benim senin o kalın kafana bir şeyleri sokmam için daha kaç kere senin için ölüyorum demem lazım

Buğra: Sırf sen kahve içmeden uyanamıyorsun diye masana kahve bırakıp gidiyorum her gün,gizli gizli arakladığım ders notlarını beni görmeden çantana koymak için ne kadar çaba harcıyorum haberin var mı senin

Buğra: Hazırlıktan birinin 3.sınıf notlarını alması nasıl zor biliyor musun sen

Buğra: Benim aşkım da arkadaşım da sensin.

Buğra: GÖR BENİ, BENİ GÖRMÜYORSAN SANA OLAN AŞKIMI GÖR. ÇABAMI GÖR.

               (Görüldü)

Buğra: Anca kaç Cenk, bakalım nereye kadar kaçacaksın.

Buğra /Çevrimdışı/

Cenk /Çevrimdışı/
........

Sabah o kadar ruhsuz ve mutsuzdum ki Cenk'i görmek bile beni mutlu etmeyecekti.

Son konuşmamızdan sonra ona olan sevgim zerre azalmamıştı ancak birlikte olma ihtimalimize olan inancım zedelenmişti.( Biliyorum,biliyorum az da olsa vardı işte)

Hayvan herif ne yapsam beni görmüyor,duymuyordu.İlla elimize megafon alıp "Cenk Türkölmez sana deliler gibi aşığım,gör beni" dememiz mi gerekiyordu.

Aslında şöyle bi düşününce neden yapmayayım mk?

Valla bal gibi de olurdu lakin plansız olmayaydı iyiydi.

Dersliğe girecekken asla ilgilenilmeyen ama her daim hizmete açık kulüp standlarının birinde gözüme çarpan megafonumsu şeyi sarışın minyon bi kızın elinden tüm itirazlarına rağmen kapıp bulabildiğim en yüksek tepeye çıktım.

Cenk'in buralarda bi yerlerde olduğunu bildiğimden beni duyacağına emindim gerçi burda olmasa bile elbet bu olanlar kulağına gidecekti.O yüzden pekte dert etmemiştim.

Bir kaç boğaz temizlemesinden sonra tüm cesaretimi toplayıp konuşmaya başladım.

"Öhö-h...Ben mimarlıktan Buğra Ataoğlu....Sesimi duyurmak istediğim biri var ve birazdan yapacağım şey için umarım bana kızmaz.... Bu yeşil gözlü vicdansız benim ilk ve tek aşkım.Onu tanıyana kadar her şey o kadar anlamsız ve boşmuş ki bu zamana kadar onsuz nasıl yaşayabildim inanın bilmiyorum.Gülüşünü ve kokusunu saymıyorum bile.(Fakülteden Fangirl çığlıkları yükselir) o kadar güzel ki...
Ona bakmaya kıyamıyorum,gözleri gözlerime değdiği an kendimi unutuyorum,zaman duruyor..sadece o ve ben kalıyoruz, bir tek onu hissediyor onu görüyor ve onu işitiyorum ama o bunları görmüyor beni duymuyor ve sevgimi hissetmiyor...
Sana tüm fakültenin ortasında tekrar söylüyorum.
Artık bana inan ve sana olan aşkımı gör.Sensiz yapamadığımı ve yapamayacağımı anla.Seni seviyorum Cenk Türkölmez.Hemde deliler gibi seviyorum."

Konuşmamı tamamladığımda insanların yüzündeki o şirin, aşk dolu ifadenin yerini şaşkın donuk bakışlar almıştı.

Herkes " Oha amınakoyayım methiyeler düzdüğü kişi bir erkek miymiş,tüm bunları iki ibnenin aşkı için mi dinledim ben, ayy keşke erkek olsam da beni sevse vs vs vs."gibi fısıltılara başlamıştı.

Ancak bunların hiçbiri önemli değildi çünkü Cenk gözlerinde anlamlandıramadığım bi ifadeyle bana bakıyordu.Kısa bir süre sonra ne yaptığımı anlamış olacak ki kendini toparlayıp hızla beni çıktığım taşın üstünden bildiğin çekmiş,kolumdan tuttuğu gibi kalabalığın arasından çekip çıkarmıştı.

Sessiz bir yere gittiğimiz de beklediğim şözlerle karşılaşmam uzun sürmemişti.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen amcık hoşafı.Beni herkese rezil ettin."

"Rezil olan biri varsa o da benim kodumun malı.Resmen senden aşk dilendim.Neyin reziliğinden bahsediyorsun?"

Sertçe alkışlayarak konuşmasına devam etti.

"Bravo showunu yaptın Buğra artık gerçek seni görebiliyorum rahatça uyuyabilirsin"

"Aslına bakarsan showumu tam olarak bitirmemiştim.Son bir şey daha var."

Ne var dercesine bana bakarken battı balık yan gider hesabı tişörtünün yakasından tuttuğum gibi dudaklarına kapandım.

Ilk başta beni iter gibi olsa da dudaklarının üstüne "Yalnızca izin ver" diye fısıldamamdan sonra öylece durdu.Dudakları hareket etmiyordu ancak bu bile tüm bedenimin titremesine neden olmuştu

Yavaşça dudaklarını emdiğimde nefes almak için araladığı ağzının içine dilimi gönderdim.Tepkisini ölçmek için gözlerimi açtığımda gözlerini açarak "Yalnızca bir defa " diyip beni köşeye çekti.

Dudaklarımı sertçe kavrayarak
öpüşüme karşılık verdiğinde yumuşak dudaklarına sanki kırılgan bir şeymiş gibi nazik davranıyordum.

O ne kadar duygusuz ve sert öpüyorsa ben o kadar şefkatli ve duygulu öpüyordum.Son bir defa dudaklarımı emip çekildiğinde gözlerimin içine bakarak,

"Üzgünüm benimki kalkmadı Buğra" diyip hızlıca yanımdan ayrıldı ve arkasında bok gibi bir ben bıraktı.

HELLO YINE BEN VE OKUNMAYAN KITABIM.KARAKTERLERI COK SEVDIM BU YUZDEN YAZCAM BANANE.

GİZLİ ANTLAŞMA //TEXTINGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin