4.BÖLÜM "Dondurma ve Asansör"

502 25 4
                                    

    SELAM! YİNE BEN! ÖNCELİKLE FARK ETTİĞİNİZ ÜZERE,HİKAYENİN ADINI DEĞİŞTİRDİM.. "UNLAWFUL" BENİM SİLDİĞİM HİKAYEMİN ADI.O HİKAYEM ÇOK BEĞENİ TOPLAMIŞTI AMA MALESEF KALDIRMAK ZORUNDA KALDIM.

      OKUYUCU SAYISININ FAZLA OLUP OLMAMASI UMRUMDA DEĞİL.BEN YAZMAYI SEVİYORUM VE ANCAK BU ŞEKİLDE RAHATLIYORUM.VOTE SAYISI ÖNEMSİZ...ANCAK YORUM YAPARSANIZ SEVİNİRİM..BİRKAÇ CÜMLE DAHİ OLSA...  -ImagineTheAuthor

     Gözlerimi açıp dirseklerime dayanarak doğruldum.İlk önce odaya göz attım.Immm kral dairesi olduğu belliydi.Kocaman -cidden kocaman- bir yatak,tam karşıda camdan bir duvar ve görüntüyü kapamak içinde aşağı sarkan büyük mor perdeler vardı.Sağa doğru dönüldüğünde büyük bir masa -ne işe yarayacak bilmiyorum- büyük L koltuk ve dev ekran plazma TV gözünüze çarpıyordu.Solda ise büyük iki kapı vardı.Tahminlerim üzerine biri balkona diğeri,ise banyoya gidiyordu.

       Kafamı O'na çevirdiğimde  tek kaşı havada,bana alaycı bir ifadeyle baktığını gördüm.Üzerinde gömleği yoktu.Çıplaktı.Vücuduna göz gezdirince boğazım kurudu.Bir sürü dövmesi vardı  ve ben onları yeni görüyordum.Açıkçası beklemiyordum.Karnındaki kelebek dövmesine görünce kaşlarım havalandı.Karın kaslarının üzerinde,ilahi bir işaret gibi duruyordu.Boğazımı ıslatmak adına yutkundum.Kıkırdamasını duyunca kızarmadan kafamı aksi yöne çevirdim ve yatakta oturur pozisyona geçtim.Sırtıma kadar gelen saçlarımı omuzumun arkasına itip yataktan kalktım.Islah olmaz bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.Kafamı kaşıyıp,devasa cama doğru yürüdüm.Perdeyi ya da tülü herneyse hafif aralayıp dışarıya baktım.Masmavi deniz önümüze uzanıyordu.Aşağı baktım ama hemen bundan vazgeçtim.Fazla...Yüksek.

      Bana seslenince O'na döndüm. "On dört saatlik yolun,yedi saatini uyuyarak geçirdin.Tebrik ederim.Araba da ne kadar sıkıldım haberin var mı? Yol boyunca bacaklarını seyrettim Cheri" dedi yüzünde adi bir sırıtışla.Yüzümü buruşturup homurdandım.Üzerimdeki elbiseye baktım.Dizimde bir elbiseydi.Kısa denemez. "Bunları beni sinir etmek için uyduruyorsun." . Kafasını iki yana sallayıp geri geri giderek kendini yatağa attı. "Sağa sola dönerken frikik bile verdin." . "Terbiyesiz laflarını kendine sakla. Karşında bir bayan var ve sen bu şekilde konuşamassın!". Başını usulca kaldırıp,aynı sırıtışla beni süzdü. "O bayan,ımm resmi olarak karım.Ama sadece resmi.Bunu manevi olarak da yapmalıyız biliyorsun değil mi?".Gözlerimi kısıp düşündüğünü tarttım.Ne demek istediğini anladığımda yüzüm kırmızıya boyanmaya yeni başlamıştı.Arkamı dönüp koltuğa ilerledim. "Bunu yapmak zorunda olduğumu sanmıyorum.Arabada da dediğim gibi.Git kiminle ne yapıyorsan yap umrumda değil" dedim kendimi koltuğa bırakırken.Hırıltıya benzer sesi aklıma tuhaf şeylerin gelmesine neden olmuştu.

        Ayak ucuma oturup bacaklarımı kucağına aldı.Çıkışacağım sırada ellerini bacaklarımda gezdirmeye başladı.Nefesim boğazıma takılı kalırken ona baktım. Kaşları çatık bir şekilde bacaklarıma bakıyordu. "Bende sana ilişkime sadık bir adamımdır demiştim.Hatırlıyorsun değil mi?".Gözleri gözlerimi bulunca aceleyle gözlerimi kırpıştırdım. "B-bana zorla sahip olamazsın.Bu çok,kötü".Eli eteğimin altından kalçama doğru tırmanıyordu.Ve ben itiraz edemiyordum.Yanımda üstsüz oturuyordu.Kıkırkadı. "Sana zorla sahip olmayacağım.Zamanla bana ve içinde bulunduğumuz bu duruma alışacak ve bunu kabulleneceksin.Bak şimdiden alışmaya başladın.Sana elliyorum ama sesin çıkmıyor,memnun gibi duruyorsun".Gırtlaktan gelen kahkası ile irkilip eline vurarak bacaklarımı topladım.Koltuktan kalkıp,geçmek için bacaklarının üzerinden atladım.Dirseğimi yakalayıp beni döndürünce ayağına takılıp üstüne düştüm ve kafamı koltuğun sert yerine vurdum. Acıyla inlerken o gülüyordu.Üzerinde kıpırdanıp kafamı tuttum.Elimi omuzuna koyup doğruldum. Kafam acıyordu ve bu hala gülüyordu.Tek gözümü kapayıp ona baktım.Gülmeyi kesip,dudaklarını birbirine bastırarak bana bakmaya başladı.İçimdeki öfke birikimini durdurmaya çalışıp kafasına bi tane patlattım. "Kafamı vurdum ve acıyor.Sans cervelle! (beyinsiz)". Donuk yüz ifadesine anlamsızca bakıp kafa salladım. "Ne? Kanıyor mu?". Dudakları aralanmış bir şekilde yüzüme saf saf bakıyordu. "Harry? Kanıyor değil mi? Şişti mi?".Üzerinden -kucağında oturduğumu yeni fark ettim- kalkmaya yeltendiğimde kollarımı tutup bunu önledi. "Bırak beni banyoya gidip başıma bakmam gerek". "D-dur ben bakarım.Sadece.Kıpırdama". Tam nedenini soracaktım ki anlayıp sustum.Kendimi o bölgeden geri çekmek için kıpırdandım.Boğuk bir inlemeyle ellerini başımdan çekti. "Tanrım! Rahat dur".Omuz silkip bakışlarımı kucağıma indirdim. "Nereye vurdun?". "Senin yüzünden vurdum!". "Tamam.." dedi nefesini yüzüme doğru verip. "...başını benim yüzümden nereye vurdun?". Boynumu uzatıp koltuğun metal süsüne baktım. "Oraya" dedim çenemle süsü gösterip. "Çok sert mi vurdun?". "Neden bana böyle saçma sorular soruyorsun.Sen beni çektin ve bende kafamı vurdum işte". Sırıttı. "Sadece kucağımda oturman için salakça şeyler uyduruyorum". Ve yine kızardım.Saçımda dolanan ellerini itip kucağından kalktım.Bavulumu alıp banyoya doğru adımladım.

UNLAWFUL(Türkçe/Harry Styles Fanfic.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin