Jungkook

1K 31 34
                                    

Hayat çoğumuz için birçok durumda zorlaşabilir. Sınavı için bütün bir sene deliler gibi çalışan genç birisi, iki üniversite bitirip iş bulamayınca para için sürünen birisi...

Veya benim gibi bu sıkıntıların hiç birini çekmemiş, zengin bir soydan gelen, eşcinsel olduğunu defalarca dile getirse de aile şirketinin çıkarları amacı ile şirkete ortak olan zengin ailenin kızıyla evlendirilmiş ve cinsel hayatı yerle bir olan birisi.

Evet bu noktada hayat benim için de zorlaşıyor...

----------

"Jungkook."

Kaslı ve aşırı seksi iki erkek ile üçlü seks yaptığım, dünyanın belki de en güzel rüyasından  titrek ve nazik bir kız sesi ile uyandırıldığımda hayatıma ve şu an üzerimdeki çarşafı bir çadıra dönüştüren sertliğime korkakça bakan karım olacak şu lanet kıza tekrar içimden küfürler savurdum.

Gözlerimi hafifçe ovuşturdum.

"Ş-şey ben ş-şey diyecektim."

"Ne diyecektin Hana?!"

"B-bugün yurda gidecektik. S-saat iki old-"
Gözlerinin sürekli yatakta aşağılara doğru kayması sinirimi bozmuştu.
Kekeleyerek cümle kurması ise ayrı sinirimi bozuyordu. Daha fazla dayanamayıp sözünü kestim.

"Tamam sen aşağı in. Ben birazdan geliyorum."

"T-tamam." Deyip yataktan kalktı ve titrek adımlarla uzun bir süredir benim tek olarak kullandığım yatak odasından çıktı. O kapıyı arkasında  çeker çekmez kalktım ve yatak odasının banyosuna girdim. Kapıyı arkamdan kilitledim. Yaklaşık iki haftadır her sabah olduğu gibi üzerimdeki tek parça çamaşırımı çıkarttım ve duş kabinine girdim.

Evlenmeden önce her gece farklı bir barda her gece farklı bir yakışıklı erkekle seks yapan bir tiptim. Yani bu hayata oldukça alışmıştım. Ama sonra zorla bu lanet olası kızla evlendirildim ve evlendiğimizden beri, yaklaşık bir senedir lanet olası bir sakso bile çektirtmemiştim. İlk başlarda en büyük sorunun bu olabileceğini asla düşünmezdim fakat son zamanlarda her sabah o kadar büyük bir sertlikle uyanıyordum ki artık sağ elimle birlikte penisim de çekmekten tahriş olmaya başlamıştı.

Aslında o kızı bir geceliğine aldatabilirdim. Sonuçta bana hiçbir şey veremiyordu ve bunu bile bile benimle evlenmişti. O da çok meraklı değildi fakat benim kadar direnmemiş, kısa bir süre sonra kabul etmişti. Gerçi bunu yapacak kadar da vurdumduymaz ve gaddar değildim. Sonuçta bana isteyerek bir zararı dokunmamıştı. Saygılı ve zarif bir kızdı. Tam bir aile annesi oluşunda  bahsetmiyorum bile. En büyük isteği tatlı bir erkek çocuğunun olmasıydı. Ben ona bunu veremediğimden son iki ay boyunca uygun olan çocuk yurtlarını gezmiş, ve artık sonuncusuna gelmiştik. Şimdi ise Hana aşağıda evlat edineceğimiz çocuğumuzu seçmeye gitmek için beni bekliyordu.

Her sabah ki gibi malum işlerimi halledip kısa bir duş aldım.

Islak ayaklarımla banyo zeminine bastığımda içimi saran ürpertiyi görmezden gelerek çıplak bedenimin sadece alt kısmına bir havlu bağladım ve saç havlum ile ilk önce boynumdan aşağı süzülen damlaları ardında da siyah saçlarımı kuruladım.
Havluyu tek omzuma atıp banyodan çıktığımda hemen üzerime özensizce birşeyler geçirdim ve aşağı indim.


Koltukta oturmuş beni bekleyen Hana, adım seslerimi duyunca bana doğru döndü.

"Hazır mısın?"

"Evet. Hadi gidelim."

Montlarımızı giyip arabanın anahtarını aldıktan sonra garaja gidip arabaya bindik ve yola çıktık.

----------

Yola çıkalı yaklaşık yarım saat olmuştu. Yolu yarılamıştık. Ben oldukça rahat birşekilde müzik dinleyip arabayı sürerken yan koltukta oturan Hana da bir o kadar stresli gibi duruyordu. Sanırım fazlasıyla heyecanlıydı.

"Rahat ol biraz Hana. Neden bu kadar heyecanlısın ki?"

"Sen nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun Jungkook? Yani o çocuk bizim yaşamımızı tamamen değiştirecek. Sürekli 'acaba uyum sağlayabilecek mi, nasıl bir çocuk olacak, eğer oradaki çocukların da hiçbiri bize uymazsa ne yapacağız, bu büyük bir soruna dönüşebilir mi' diye düşmeden duramıyorum." Oldukça stresli duruşu beni de germişti.

Işıklarda durduğumuzda hafifçe sağa döndüm ve elimi dostça, titreyen elinin üzerine koydum.
"Merak etme herşey düzgün ilerleyecek."

Onun bugün için ne kadar büyük bir heyecanla beklediğini biliyordum ve büyük ihtimalle şuan herşeyin boka batmasından korkuyordu.

Boştaki elini benim elimin üzerine bir saniyeliğine koydu ve hemen utangaçça geri çekti.
Yüzüme bakıp samimi bir gülümseme bıraktı.

"Umarım öyle olur. Bana yardımcı olduğun için ve karşı çıkmadığın için teşekkür ederim."















Umarım yeni kitabımı beğenirsiniz. İyi okumalar😘😘😘

Yaşlar:

Jungkook- 28
Taehyung- 13

Eheheh bundan rahatsız olan lütfen bu kitabı okumasın.

Don't Call Me DADDY  // vkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin