Bölüm 2 - Kimim ben ?

692 53 10
                                    

'' Tamam geleceğim."
Nereden gideceğimizi soracakken kolumu tuttu ve 1 2 saniyelik sanırım göz kararması olarak nitelendirebileceğim şeyden sonra bambaşka bir mekana geldik.Bunlar çok fazlaydı.Az önce ışınlanmıştım.

Sanırım kimsenin fazla uğramadığı bir kütüphanedeydik.Gözlerimi kapatarak yere çöktüm.
"Eve gitmek istiyorum.Eve götür beni." diye bağırdım.Şu an büyük ihtimalle bir şok geçiriyordum.
Rüyaydı.Evet, her şey saçma sapan hastalığıma uydurduğum bir fantastik rüyaydı.
"
Adının Peter olduğunu söyleyen çocuk yere eğildi.
"Samantha iyi misin ?"
Gerçek değilsin sen diye mırıldandım.
"Anlamadım." dedi.

"Gerçek değilsin sen." sesim bütün kütüphane de yankılanmıştı.
Kendimi cimciklemeye başladım.Rüyaydı,canım acımayacaktı.
"Samantha ne yapıyorsun, kendine gel." Peter ne kadar kolumu tutsa da kendimi cimciklemeye devam ediyordum.Canımın acıyıp acımadığını anlayamıyordum.Beynimde yaratıklar ışıklar bir film şeridi gibi ordan oraya ilerliyordu.En son hatırladığım şey boynuma batırılan bir iğneyle gözlerim kararırken Peter'ın suratıydı.

Gözlerimi açtığımda kafamda tarif edilemez bir acı hissettim.
"Uyandı."diye bir ses duydum.Bu annemin sesiydi.

"Anne." diye haykırdım henüz yattığım yerden doğrulamamışken.Olduğum koltukta doğruldum.Evimizin koltuğuydu.
"Anne çok korkunç bir rüya gördüm."dedim gülümseyerek.

Annem endişeli bir şekilde bana bakarken sağımdaki tekli koltuğa çevirdi bakışlarını.Gözlerim o tarafa doğru döndüğünde bütün kabuslarımla yüzleştim.

"Sen!" dedim.Sesim titremişti.Kollarımı inceledim hemen.Mosmordu.

"Şok geçirmiştin ne yapacağımı bilemedim seni annene getirdim."

Annemin kim olduğunu nereden biliyordu,evimi nereden biliyordu?
"Anne bu adam..."derken annem sözümü kesti

"Kızım sana daha erken anlatamadığım için özür dilerim."
Kapıdan büyük bir vurulma sesi geldi.Biri kapıyı kırmaya çalışıyor gibiydi.
"Zaman yok.Kalkın gidiyosunuz."
Annem aceleyle ayağa kalktı.
"Anne..." dedim gözlerim yaşlarla dolarken."Bunlar çok fazla."

"Ne öğrenirsen öğren.Kim olursan ol.Ben seni hep çok seviyorum."dedi yüzümü ellerinin arasına alarak.Kapıda bir kez daha büyük bir gürültü koptu.
"Sammy sadece Peter'a güven tamam mı ? Sadece ona.Gidin şimdi.Benim burada kalmam gerekiyor. "

Peter yine kolumu tuttu.Anneme son kez bakarken kendimi yine kütüphane gibi yerde buldum.

"Ona ne yapacaklar ? Kimdi onlar ? Ne istiyolar bizden ?"
dedim sinirle Peter'a dönerek.Sanırım yine çıldıracaktım.

"Bak, sakinleşmessen hiçbir şey öğrenemessin.Bunun ne annene bir faydası olur ne sana hiçbir şeye,anladın mı ? Ufak bir kız çocuğu gibi sürüklenmeyi bırak.Sana söyleyeceklerime odaklan sadece ya da delir ve hepimiz ölelim.Sana kalmış."

Diyerek kütüphanenin sonuna doğru ilerledi.Bir kaç saniyeliğine delirmek mantıklı gelmişti.Sonra gözyaşlarımı silerek peşinden gittim.En azından şu süreç geçene kadar ve annemi kurtarana kadar hiçbir tepki vermeyecektim.Tabi bir ejderha gelip beni yemeye çalışmassa.O zaman kesinlikle sakin kalamazdım.

"Ne yapacağız ?"dedim onu bir kaç kitap araştırırken bulduğumda.

'' Kim olduğunu öğrenmek istiyormusun ? '' dedi.

''Kim olduğumu bildiğimi sanıyordum."
Gözlerini devirerek bana baktı ve kitaplara tekrar döndü.
"Sandığının yüzde ikisi kadar bile değilsin."

"Evet,ben bir büyücüyüm."dedim sıkılarak.Dünyanın dengesini sağlar,boş zamanlarımda insan kurtarırım.Olanlar hakkında dalga geçmessem burada duramazdım sanırım.

"Büyücü olmak için yeterince zeki değilsin." dedi.Kitaplar arasında oradan oraya ilerliyodu.Ben de peşinden gidiyordum.

"Demek büyücüler de var.Ne olur ejderha felan göreceğimizi de söyleme." dedim dalga geçerek.

"İstemessen söylemem."
Suratını ciddi olup olmadığına dair inceledim.Suratını okumak çok zordu.Kafa silkerek ejderhaların dert etmem gereken son şey olduğuna inandırdım kendimi.
Canım sıkılmıştı.Annemi merak ediyordum.Onlarla savaşabilir miydi ? Kalması gerektiğini söylediğinde ne söylemeye çalışıyordu ?
Böyle sorular sormayı erteledim.Şu an sadece cevaplara odaklanacaktım.Gözlerimi etrafta gezdirdim.

"Bu kütüphaneyi daha önce hiç görmemiştim."

"Jailon Kütüphanesi."dedi Peter.Adını hiç duymamıştım.

"Başka bir kasabada olmalı."dedim ama buna yürekten inanmıyordum.Kesinlikle kimse yoktu, bir görevli bile.

"Başka bir gezegen aslında. Jailon."

"Uzaylılar gerçekmiş."dedim gülerek."Ama jailon diye bir gezegen duymamıştım."

"Sizi isminizle Mars."
Hala kitaplardan bir şeyler arıyordu.Az önce bir kaç tanesini okumaya çalışmıştım ama sanki çinceydi.

"Bu imkansız,Mars'a gittik biz kimse yok."

Sanki misafirliğe gittiğimizi söyler gibi kurmuştum cümleyi.Oturmaya geldik ya neredeydiniz ?

"İnsanlar bazı şeylere hep yanlış taraftan bakar zaten."
Başka bir gezegendeydim.Harika.Gülmeye başladım.Gerçekten akıl sağlığımı yitiriyor olabilirdim.Peter kitaptan kafasını kaldırıp bana baktı.Gülmeyi kestim.

"Bir şeyler buldum." dedi ani ruh hali değişikliğime takılmayarak.Bir kaç kitap aldı ve orada bulunan büyük masalarsan birine oturdu.Arkasından gidip yanına oturdum.
Bir kitabı açtı ve bana bir sayfayı gösterdi ama okuyamıyordum.Sadece resimler vardı.Onları da anlayabildiğim söylenemezdi.Peter da bunu görmüş olmalı ki açıklamaya başladı.

"Sen son koruyucusun.Dalga yapabiliyorsun.Yani böyle savaşıyorsun ama asıl olarak zırh oluşturabiliyorsun,çok güçlü ve kimsenin kırıp geçemeyeceği.Kendini ve başka insanları koruyorsun."
Bunu sanki anlamam gereken bir şeymiş gibi anlatmıştı.

"Süper kahraman gibiyim yani."dedim kendi beynimde basite indirgeyerek.

"Evet.Nasıl diyorsan..."duraksadı.

"Burada çok güçlü olduğundan ve nadir olduğundan bahsediliyor anladığım kadarıyla ve koruyucuların türlerinden bahsetmiş."
Bunlar dinlemek istemediğim tarih dersleri gibiydi.Annemi kurtaracaktım evime dönecektim ve bunların hepsini geride bırakacaktım.Planım buydu.
"Bunları hiçbir zaman geride bırakamaycaksın.En azından önümüzdeki yüzyıl boyunca."
dedi Peter.Şaşkınlıkla suratına bakarken.
"Sen sormadan söyleyeyim.Evet,düşünce okuyabiliyorum." dedi.

Düşünce okuyabilmesini umursamadan dediklerine odaklandım
"Neden geride bırakayamayacağım ?"

"Bizi kurtaracaksın.Bunu sonra konuşalım.Lütfen şu an sadece kim olduğuna odaklan."

Peter'a güven.

"Koruyucuların türü var dedin ben hangi türdenim ?"
Başka bir soru sormuştum ama aklım başka bir yerdeydi.Biz dediği de kimdi ?

"Mistik olabilirsin bunu ben bilemem ama umarım tanıdığım diğer koruyucunun türünden değilsindir."
Cümlesinden nefret akıyordu.
"Tandığın diğer koruyucu mu o da kim ?"
Gözlerini kaçırdı.

"Efsane 3 güç diye bir güçten bahsediyor.Hiçbir koruyucu kazanamamış."
Konuyu değiştirmişti ama merak ettiğim o kadar çok şey vardı ki.

"Annemi onunla kurtarabilir miyim ?"dedim.

"Sadece aşık olan bir koruyucu kazanabilirmiş."
Peter kitabı kapattı.Ayağa kalktı bir süre dönüp durdu.Sanki bana anlatmak istediği bir şey varmış gibiydi.
"Samantha bilmen gereken bir şey var.Eğer bana güveneceksen karşı karşıya olduğun tehlikeleri bilmelisin."

BÖLÜMLERİ DAHA İYİ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜM ANLATIMIMLA YENİDEN YAZIYORUM.

Koruyucu (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin