~Ben Onu Seviyorum Baba~

5.5K 313 91
                                    

#15#

Hoseok: JİMİN! JİMİN!

Yun: Jimin Hoseok bağrıyor.

Hoseok: Jimin! Baban.

Jimin&Yun: Ne oldu babama?

Jimin'le uzun süre birbirimize baktıktan sonra Hoseok'un bağırmasıyla son bulmuştu bakışmamız.

Hoseok: Baban ameliyattan çıktı.

Jimin: Koşun!

Jimin benim elimi sıkıca kavrayınca koşmaya başladık ve hemen babamın ee şey yani Jimin'in babasının odasına ilerledik ama hemşire odaya almamıştı.

Hemşire: Giremezsiniz efendim.

Yun: Neden Babamızı görücez dimi *dişlerimi sıkarak* aşkım.

Aşkım demiştim çünkü hemşire çok taştı ve Jimin ona ağzı açık bakıyordu.

Yun: *kısık sesle* Ağzını kapat suyu akıyor.

Jimin: Heh! Anladım gel aşkım şuraya oturalım.

Yun: Bir zahmet kızın içine düştün.

Jimin: Yoksa sen beni mi kıskandın?

Yun: Bu parmağımdaki ve senin parmağındaki bizim 'sözlü' olduğumuzun kanıtı.

Jimin: Kıskandın seen.

Yun: Evet be evet kıskandım var mı?

Jimin: Tamam ya kızma.

Hemşire konuşmamızı bölüp direk şöyle dedi

Hemşire: Burada Bay park'ın gelini Yun kim?

Neden şimdi böyle dedi ki

Yun: Buyrun Benim.

Hemşire: Bay park sizi çağırdı.

Jimin gözlerini Git anlamında kapatınca hemen odaya Babam yani Babamız amaan neyse girdim ve babam yatakta oturmuş bana bakıyor.

Bay Park: Ah benim güzel gelinim mi gelmiş.

Yun: Buyrun Babacığım bir sorun mu var?

Bay Park: Gel yanıma seninle konuşmam gerek.

Yun: Tabi babacığım.

Bay Park: Bak kızım seni Jimin bana çok anlattı seninle yaşadıklarını anlattı ve ben Jimin'e o kadar kızdım ki anlatamam. Biliyorum onu sevmiyorsun ama o sana o kadar Bağlı ki Rüyasında senin adını sayıklıyor ve gece oturup ağlıyor Sen onu sevmediğin için ve sevmeyeceğin için. Sana o kadar aşkla bakıyor ki tarifi anlatılmaz. Şunu bilmelisin ki onu en iyi tanıyan benim. Jimin yerine göre asabi, kıskanç, sinirli, huysuz olur o yüzden bence Jimin'i sevmelisin kızım.

Yun: Anlıyorum. Jimin'in Bana sevgiliyken yaşattıkları yenilir yutulur değil. Ben Jimin'in aşkına inanmak ve güvenmek istiyorum ve şunu bilin Ben Onu seviyorum.

Bay Park: Sen gerçekten onu seviyor musun?

Yun: Ben onu hiçbir zaman sevmeyi bırakmadım ki ta ki düşman olana kadar.

Bay Park: Jimin bunu duyunca çok sevinecek.

Yun: Baba şey uzun süre yani evlenene kadar ona soğuk davranıcam ve onun bana sevgisini anlicam olur mu?

Bay Park: Olur kızım sen nasıl istersen ama üzme hep kâbus görüyor.

Yun: Ne gibi?

Bay Park: Evlenince söyler

Yun: Peki. Üstelemiyeceğim.

Jimin İçeriye Pat diye girince önüme düştü. Büyük kahkaha atmıştım tabi bu olaya babamda gülüyordu.

Jimin üstünü sirkeleyip kalkınca hemen karşıma dikilip şöyle dedi.

Jimin: Ne konuştunuz bu kadar önemli çok merak ettim.

Bay Park: Gelinimle aramda.

Jimin: Öyle mi? Neyse nasıl oldun baba?

Bay Park: İyiyim oğlum gelinimi görünce daha iyi oldum.

Biraz utanmıştım beni gelini olarak görmesi gerçekten gurur verici ve Havalı.

Jimin'in Egosu: Evet benim sözlüm yani.

Yun: Ha Ha Ha Jimin. Tamam ego çekil Aşkımı göremiyorum.

Jimin: Tama- Neğğ! Sen bana Aşkım mı dedin yoksa Rüya mı rüya ise uyandıranın canını okurum.

Yun: Normal değil mi sence sonuçta evleneceğiz.

Jimin: Evet. Ah pardon telefonum çalıyor.

Kim arıyordu bilmiyorum ama telefondan kız sesi geliyordu ben şuan Jimin'i öldürebilirim..

Jimin: 7 No'lu oda bekliyorum.

*.................*

Jimin: Tamam.

Yun: Kimdi o Jimin?

Jimin: Sürpriz.

Jiminle konuşmam bitince bu sefer benim telefonum çaldı.

Yun: Babacığım izninle.

Bay Park: Tabi kızım konuş sen.

Cam kenarına geçip So-yun'la konuşurken kapı açıldı ve bir kız sesi gelmişti kulağıma.

Yun: So-yun kanki ben seni sonra arasam müsait değilim de.

*..............*

Şuan burada boşa oksijen harcayan bu kız benim sevgilime sarılıp onu öpüyor. Sinirlerim bozulmuştu ve gözümden bir yaşın akışını sadece Bay Park yani babam görmüştü.

Yun: Ben gidiyorum babacığım buranın havası bozdu.

Jimin lafına başlamadan odanın kapısını çarpıp çıkmıştım. Arkamda, ayak sesi işitince

Yun: Jimin sakın gelme!!

Dedim ve lavaboya koştum.

Şuan hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Neden o kız Jimin'e sarılırken içim bu kadar acıdı kalbim sıkışıyor ve gerisi karanlık.

2 SAAT SONRA

Şuan burnuma keskin dezenfektan kokusu geliyordu ki uyandım. O kız ve Jimin koltukta uyuyor ve uyuyuş pozisyonları Jimin dik uyumuş o kız daha doğrusu sürtük onun omzuna yatmış ve eli Jimin'in göğüsünde şimdi ben bu kızı yolmaz mıyım? Biraz mırıltı sesleri yaptım ki uyansınlar yoksa bu kız benim elimde kalır. Jimin gözlerini açtı ve kızı üstünden kaldırdı. Kız saçma saçma sayıklıyordu. Kız*seni özledim* gibi bir şey mırıldandı ve Jimin'in Kaşları çatılmıştı. Acaba aralarındaki bağlantı neydi ki bu kadar rahat oluyordu bu kız.

Jimin: Yun hayatım nasıl oldun?

Yun: Ordan bakınca çılgınca dans edermiş gibi bir halim mi var. Hem sen benimle konuşma.

Jimin: Hayatım o benim sadece sıradan bir kuzenim yani fazla alakam yok.

Yun: Bana bak bu kız iyi bir tipe benzemiyor onun olduğu ortamda olma ve konuşma tamam mı?

Jimin: Tamam ballı piskevitim.
(vay canına amen tonrim)

Yun: Adı ne bu değişiğin?

Jimin: Adı Lisa. (Blackpink'deki Lisa) Aşkım şey......... Eee benin sana anlatmam gerekenler var içimde saklarsam olmaz sana söylemem lazım doğruları. Ben......... şey.

Yun: Ne oldu Jimin?




Arkadaşlar uzun zamandır yoktum ama geri döndüm buralara hadi size iyi okumalar bakalım tatlı Armyler oy verin bastırın genç kurguda yükseliyor hikaye

Evet olaya Lisa da girdi ama or*spu rolünde Blackpink'i sevenler için Üzgünüm

ZORAKİ EVLİLİK (PJM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin