Sadece Biraz AyTol❤ Tamamlandı

SEVİYORUM LEN SENİ!

20. Bölüm vatana millete hayırlı olsun. Öyle uzunca teşekkür konuşması yapmayacağım. Hadi okuyun gari.🌸(multinin mükemmelliği)

" Tolga beni öpüyor
Öpüyor Tolga beni
Beni öpüyor Tolga
Öpüyor beni Tolga "

"Aman Allahım didim!!!"

Balık gibi pörtlemiş gözlerimi yumdum. Ve bir an olsun düşünmeme kararı aldım. O öpmeye devam ediyordu. Bense kütük gibi kaldım. Ne kütüğü canım? Erik gibi kızım kütür kütür.

Mütevazılıkta sınır tanımayanlar da bu gün: Aybüke Pusat.

Tövbe tövbe ne diyorum ben ya?

/&/&/&/&/&/&/&/

Oha! Galiba iki saniye hiçbir şey düşünmedim. Dudakları hala üstümdeydi. Ama artık öpmüyordu. Gözlerimi açmaya korkuyorum. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Allah'ım ne yapcam ben?

Bian annemin sözleri geldi aklıma:
"Herkesin kalbi atar. Mühim olan ritmi değiştirebilen de"
Kalbim ne alemdesin?

Tolga dudaklarını çekmişti. İlk defa duygularını net bir şekilde sevebiliyordum... aman seçebiliyordum. Korkuyordu...
Bir iki saniye bekledi. Benden tepki alamayınca arkasını döndü. Gitmeden iki elini kavradım.

Tabi iki elinden çekince ve çocuğu döndüremeyince diğer elini bıraktım. Bugün de ne kadar malım ya... Maşallah bağa!

Bana şaşkınca bakarken avazım çıktığı kadar bağırdım:
-Seviyorum len seni!.
O küçük çaplı şok geçirirken ben hemen boynuna atladım. Nihahha buldum tabi gül gibi çocuğu... Artık yan gözle bakan kendine Zincirlikuyu dan yer beğensin.

O da beni sıkıca sardı ve ayaklarımı yerden kesti. Ciddi manada . Beni döndürmeye başladı. Şey gibi olmadı mı? Sanki ben hamilelik haberimi veriyormuş Tolga da bu yüzden sevinçten beni döndürüyormuş.

Iyyk! Ama biz daha ilk dakikadan romantizme bağladık. Heh heh he! Tabiki hoşuma gidiyor şapşik şeyler... Ama çaktırmak yok (!)(deli gibi gülen ebem zaten)

Ya romantizm konusunda erken konuştum ya da hamilelik olayını fazla abarttım. Bunlar ne derseniz: çoçuğun ve  kendimin üstüne kustum.(😒)

Hemen Tolganın gözlerini kapamaya çalıştım. Öfff daha ilk günden. Reva mı Allah'ım?

-Tolga bakma bakma! Ya lütfen. Ben temizleyeceğim şimdi heryeri. Özür dilerim... Ben böyle söylenirken o gözlerindeki ellerimi çekti. Mavişlerini bende sabitledi. Beni utandırmamak için etrafa bakmıyor biliyorum. Ama bu daha çok utanmama sebep oluyor.

-Gülüm sakin ol. Asıl ben özür dilerim. Böyle sonuçlanacağını tahmin etmemiştim dedi tatlı tatlı. Ve dayanamadı sırıtmaya başladı. Omzuna vurdum.
-Gülmesene ya. Bakmayın böyle dediğime en az onun kadar ben de gülüyorum halimize .

-Hem ben seni her halinle kabul ettim. Etmesem ne olur sevdim...dedi ve belimi kavradı.

İnan bana Tolga başka bir durumda olsak çok farklı şeyler yaşayabilirdik ama o sırtından görünen şeyler dikkatimi fena halde dağıtıyor. Ben ne yedim bu kadar ya?

-Hadi temizlenmemiz lazım dedim ve ondan ayrıldım. Beni takip et dedi ve yürümeye başladı. Bir kapıdan girdik . Banyo. İkimizde banyonun ortasında durduk ve bakışmaya başladık. Ne oldu gibisinden kafasını sallamaya başladı.

-E hadi!
-Ne hadi?
-Çık bir zahmet Tolgacım.
-Seninleyse elbette çıkarım Aybükecim.

Dönüp dolaşıp konu nasıl bize geliyor anlamıyorum.