BÖLÜM 17:SUSKUN KUM SAATİ

11 2 2
                                    

Ölüm nedir? Çaresiz kalındığında kaçış olarak görülen, uğruna şarkılar yazılan şey, sadece birkaç karış toprağın altında sonsuz bir uyku hali midir?

Farkına varılsın. Aslında ölüm, suskunluğun bir başka halidir. Suskunluğu fırsat olarak görebiliriz aslında. Düşünsene, senin varlığından herkes bir haber. Kafana göre araştırma yapabiliyorsun. İşin güzel tarafı kimse seni dahi bilmediği için bir beklenti içinde bile olmaz. Bu nedenle kaybedeceğin hiçbir şey yoktur. Sadece yapabildiklerinden kazanacakların vardır.

Şimdi düşünelim. Bir buluş peşindesin. Ama daha önce yapılmamış bir şey. Ve bunu yaparken bir ırkın kralı olduğunu düşünelim. Beklentiyi düşünebiliyor musun? Çevrendeki istemeyenlerin tüm engellerine rağmen uğraşmak çok yorucu değil midir? Üstelik yapmaya çalıştığın şey zaten yeterince zorken.

Bir de şöyle bakalım şimdi. Kafanızın içinde hem bütün dengeleri değiştirecek bir buluş var hem de başınıza gerçekten ölüm geldiğinde sizden sonra ne olabileceğini görme fırsatı var. Üstelik de iç- dış düşmanların hepsinden izole olmuş bir alan var önünüzde. Tek sorun şu. Nasıl o suskunluğu sağlayacaksın?

Aynen öyle... Ölümle... Şimdi gereken şey bir ölüm. Çok zor gibi mi duruyor? Aslında yükseklerde biriyseniz, hiç de o kadar zor değil. Kraldan daha yüksek bir yerde olabilir misiniz? Tabiki hayır... İşte o yüzden en ufak açıkta ölmek pek de işten değil.

--------------

Kralım, ulaklarımızdan biri geldi. Isen köpeği gelmiş. bir zehir yaptığını duymuş. Üstelik de kardeşinizle konuşurken.

Kafasını kesmeliydin Balamir. Sancar'ın o hain kafasını gövdesinden ayırmalıydın.

Bunu hala yapabilirim kralım. İsteyin yeter.

Hayır gerek yok! Bu benim aradığım fırsat. Demek ki kardeşim beni bu akşam baloda öldürecek ha! Ölelim o zaman!

Sen geri görev yerine dön. Kimseye görülme diye uyarmama gerek yok sanırım...

Emredersiniz kralım.

Vakit yavaş yavaş geliyordu. Tıpkı kum saatinin içinde akan kumlar gibi. Zerre zerre akıyordu. Zaman Kral 1. Ayhan için ölümü çalmıyordu. Ona kardeşinin yapacağı en büyük iyiliği bekletiyordu. O yüzden içi içine sığmıyordu.

Balo salonunda başlıklı birin arkasında Santiago belirdi. Kralla göz göze geldiler. Ve kral içti.

Baş muhafız Santiago yine gözüktü. Şimdi ise yapması gereken kralının mezarını yaptırmaktı. Kralın gömülmesi gerekiyordu. Mumyalandı. Ve tören düzenlendi.

Oysa kral çoktan Landinya'ya doğru yola çıkmıştı. Elbette gömülen eski bir mahkumdu ve bu sabah ölmüştü. Santiago kesinlikle harika bir iş çıkartmıştı.

ÇAKARALMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin