First Love / M Y G

48

Yoongi'nin ağzından:
Eun Hee ile herşey mükemmel ötesinde gidiyordu.
Konu Eun Hee olunca o durumun kötü gitme ihtimali de yoktu benim için.
Onun olduğu her her huzur ve mutluluk demekti benim için.
Şimdi de meleğim ıslak saçları ile birlikte uzanmış dizimde uyuyordu.
Havuzdan çıktıktan sonra sıra sıra duş işini halledip yemek yediğimiz de çoktan akşam olmuştu bile.
Eun Hee uyumak istediğini söylediğinde saçlarını biraz kurutup bacaklarıma kafasını koydu. Elleri ile beni kendine hapsetti ve güzelce uyudu.
Ve ben geride kalmıştım. Onun bu güzel halini izliyordum. Ama uykum buna engel oluyordu. Sanırım pes etmek üzereydim.
Eun Hee'nin koyu sarı saçlarına uzun bir öpücük bıraktım ve uyurken az da olsa belli olan gamzesini öptüm.
Ben bunları yaparken mırıldanıyordu.

Sanırım uyku sırası bendeydi.
-
Sabah Eun Hee'nin elleri karnımda bacakları göğsümde uyandım.
Biz bu saçma pozisyona ne zaman gelmiştik ki?
Eun Hee'nin tam bir deli gibi yattığını biliyordum aslında.
Şaşırtıcı olarak ondan önce bu sefer uyanan ben olmuştum.
Eun Hee güzellik uykusunu gerçekleştirirken ben de ufak bu koşuya çıkmayan karar vermiştim ardından da şirkete gidip grup için görüşmeler, yapacaktık.
Eun Hee'yi uyandırmak gibi bir niyetim yoktu.
Eun Hee'ye ufak bir not not bıraktım;

"Meleğim, ilk önce koşuya çıkacağım, ardından şirkete gideceğim hani şu grup işi biliyorsun. Seni çok seviyorum çok güzel olduğun için uyandırmaya da kıyamadım. Güzelce uyu. Bir şey olursa hemen ara! Seni seviyorum bebek."

-
Rüzgar, tenime çarparken, terlediğimi hissetmeye başlamıştım uzun süredir koşuyordum.
Derin nefes alarak gördüğüm bir banka oturdum. Elimde ki su şişesini nerdeyse bitirdikten sonra bir kenara attım.
Koşmaya devam ederken aklıma Eun Hee geldi ve bir an duraksadım.
Onu aramamıştım. Telefonumu elime aldığında onun da beni aramadığını görmemle yüzüm düştü.
Bir şey olmuş olabilir miydi? Bıraktığım notu görmüş olsa bile beni illa ki arardım. Bu sefer terlemem koşmamdan değil Eun Hee'nin başına bir şey gelme ihtimalinden olmuştu.
Endişe ile Eun Hee'nin numarasını tuşlarken aynı zamanda tekrar açmasını umuyordum.
İçim rahat etmeyecekti.
Telefon bir süre daha çaldıktan sonra, açıldığında derin bir nefes aldım.
"Sevgilim?"
"Efendim!?" Dediğinde tekrar bir nefes alırken, uykusundan yeni kalktığını sesinden anlamıştım.
"Yeni mi uyandın?"
"Evet, sen neredesin?"
"Bir not bıraktım tatlım. Oku, seni seviyorum. Kendine iyi bak."
Bir şey demeden kapattım bunu yapma sebebim ise şirkette ki görüşmeye geç kalacak olmamdı.
Hızlı adımlarla arabama doğru ilerlerken aynı zamanda hala koşma çabası içerisindeydim.
-
Şirketin önünde indiğimde görevli kişiden arabayı park etmesini istedim ve hızlı adımlarla şirkete girdim.
Beni karşılayan Namjoon'a gülümserken, birbirimize doğru yürümeye başladık.
"Hey seni bekliyorduk." Demesi ile birlikte mahçup olup başımı öne eğdim
Gülümsedi ve sırtımı sıvazladı.
"Hepimiz yeni alışıyoruz, hadi gidelim." Dedi ve yürümeye devam ettik.
-
Toplantı odasında geldiğimizde diğer üyeler ile selamlaşıp menajere özrümü ilettim. Şirketin sahibi, menajerler ve çalışanlar ve biz üyeler olarak toplandıktan sonra çıkış yapacak grubumuz hakkında uzunca konuşuldu. Ne kadar sıkılsam da belli etmemeye çalıştım.
Rap yapmak benim için çok özeldi ve bunu göstersem yeterdi, fazlasında gözüm yoktu. Diğerleri de benim ile aynı fikirdeydi herkes yapacağı işe odaklıydı. Grubun en büyüklerinden olduğum için bana duydukları ekstra saygı hoşuma gidiyordu.

Herkes toplantı sonrası memnunca odadan çıktı. Herşey hallolmuştu.
Grup ile ilgili en ufak açık kalmamıştı. Herşey tamamdı. 13 Haziran çıkış tarihimiz olarak belirlendi ve o zamana kadar hazırlanmamızı istediler. Herkes mutluydu, umarım hep böyle devam ederdi.