İnsan uyanır uyanmaz telefona bakıyprsa mesaj atmış mı diye en büyük mutluluktur. O şeye aşk denir. Cem'in mesajıyla sabaha gözlerimi açmak bambaşka bir şey. -Prensesim kahvaltınız hazır buyurmaz mısınız?. Binanızdaki öbür prenseside getirmeyi unutmayın. Lann Cem ve Can ben ve Eylül'ü kahvaltıya davet ediyordu. O güzel elleriyle kim bilir ne hazırlamıştır şapşikim. Eylül'le hazırlanıp çıktıktan sonra oraya uçmuş kadar hızlı gittik. Kapıyı gayet sakin bir şekilde çaldık. İçeri girdiğimkizde erkek evi olmasına rağmen bizim evden dadah toplu. Eylül'le evi kısa bir inceledikten sonra kahvaltı masasına oturduk. Omletler, patatez kızartmalar, zeytinler,peynirler daha neler neler. Can'la Cem sandalyelerimizi çektikten sonra gayet sakin bir şekilde yemeğe başladık. Evdeki gibi yemek yesem Cem benden ayrılır galiba aS:d. Azıcık yedim. Çok yesem hayvan biri olduğumu öğrencekti. Biraz daha yesene aşkım azıcık yedin dedi. Lann senin ağzını yerim niye bu kadar tatlısın olummmm diye bir iç geçirdikten sonra "aşkım seni izlemekten kahvaltıma bakamıyorum ama şikayetçi değilim" dedim. Zaman dursun. Gene mi ya gene olmadı. Büyüyünce zzamanı durduran bir makine yapacağım. Güldü ama ya. Oyuncağı alınmış bebekler gibi zaman durmadı gülüşünü bir daha izlemek için ağlayacağım resmen. Hemen kendimi toplarlayıp "aşkım lovobo nerde " diye sordum. İŞaret ettikten sonra duşakabini orayı burayı her yeri kurcaladım. bir tane bile saç teli yok. Aferin onlara ;) Neyse hiçbir şey olamamış gibi çıktım zaten onlarda kahvaltı masasını toplamış oturuyorlardı. Cem'imin yanına oturduktan sonra sarıldık öptü falan. Çok tatlıyız kıskanın bizi. :) Kapı çaldı. Cem'e bakarken öyle bir dalmışım ki kapı sesine irkilip "tövbe bismillah" dedim. Off gene mi rezillik ya. 3 oldu :( Can kapıyı açmaya gittiğinde hepimiz pür dikkat kapıya yöneldik. Postacı gelmişti. Can "abi faturalar 2 gün önce geldi" dedi. Postacı zaten fatura değil bir mektup var. Can ve Cem'e dedi. can "tamam abi ben Can'ım alıyım dedi ve kapattı kapıyı. Hepimiz bu gizemli mektubun içinde ne olduğunu çok merak ediyorduk. Kimsenin en ufak bir fikri yoktu. Can dıp dıp sesi vererek mektubu açtı. Mektup başka bir şehirdendii. İçinden bir telefon numarası ve bir not çıktı. hemen bu numarayı ara. Yoksa ölürsün yazıyordu. Eylül'le kısa bir süre bakıştıktan sonra Cem'ın koluna girip sarıldım. Can numarayı arayıp aramamak konusunda kararsızdı. Oy birliğiyle telefon numarasının aranacağı kararlaştırıldı. Can telefonu sakince alıp numarayı aradı. Lann keriz inandın mı yoksa. Bir de korkmuşsundur sen dedi telefonu açan kişi sonra güldü. olum konuşsana dilin mi tutuldu ben Tunç dedi. Can'la Cem'in suratını kocaman bir gülümseme kapladı. Can hemen vayy karşimmm napıyon ya dedi. Tunç öyle İzmirdeyim özleidm sizi arayım dedim dedi. Tunç da kim diye Eylül'le birbirimize baktık. Bir yandan da konuşmayı dinliyorduk. Can "çok iyi yapmışsın bizde numaran yoktu arayamadık. Ödümüzüde patlattın misafirlerimiz vardı dedi. Tunç alışıksınız siz benim şakalrıma kimmiş o misafirler dedi. Eylül'le Ada dedi Can. Tunçç vayy karşimm eve kız atmışsınız neyse işiniz vardır sizin ben tutmayım dedi. Can saçma sapan konuşma Tunç oturuyoruz öyle dedi. Haa iyi dedi tunç. Bir süre onlar böyle konştu. Bizde Eylül'le evi kurcaladık. Baya iyimiş evleri. 10 üzerinden 50 yani :D Neyse gelecekteki evini sevmesi güzel bir şey insanın. Ayy Allah söyletti herhalde :)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN ONA RESMEN AŞIĞIM
RomanceAşk dolu iki gencin başına gelen en güzel, en zevkli en heyecanlı ve bir o kadar da muhteşem olaylar. Ada ve Cem. Aşklarını en güzel şekilde yaşayan iki genç <3