Merhaba. Kısa da olsa bölümü yayınlamak istedim. Ard arda bu şekilde daha çok bölüm yayınlarsam sizde beklememiş olursunuz hem diye düşündüm.
Iyi okumalar dilerim. :))
Hastaneden taburcu olduğumda iyileşmiş sayılırdım. Yaralarım kapanmıştı en azından. Scott koluma girmiş hastane kapısından çıktığımızda karşımda Leo'yu görünce şaşırmıştım.
Gülümseyerek yanıma geldiğinde "Geçmiş olsun tekrar." dedi.
"Teşekkür ederim." dedim bende gülümseyip.
"Scott. istersen ben yardımcı olayım bundan sonrasında." dedi Leo Scott'a anlamlı bir bakış atarak.
Dönüp Scott'a baktığımda sanki bu durumdan memnun olmamış gibiydi. Ama yine de taşıdığı çantamı Leo'ya verince bana gülümseyip sarıldı. Yanımızdan ayrılınca Leo beni arabaya bindirdi.
"Nasıl hissediyorsun?" diye sordu arabayı çalıştırınca.
"Iyileşiyor gibi." dedim kafamı kaldırmadan yorgun bir şekilde.
Hafifçe gülüp yola odaklandı. "Bana ne olduğunu sormayacak mısın?" dedim.
"Hayır, biliyorum." dedi.
"Tam olarak ne biliyorsun?" diye sordum çekinerek.
Cevap vermemişti. Ne olduğunu anlamamıştım. Eve vardığımızda arabayı park edip inmeme yardımcı olurken, Leo'da bi farklılık hissetmiştim. Eve girince kendimi direk koltuğa bıraktım.
"Bir buçuk haftadır hastanede yata yata popomu hissetmez oldum." diye yakındım Leo da kendini koltuğa bırakınca.
Bana bakıp gülümsemekle yetinince bir şeylerin normal olmadığını anladım. "Neden beni eve bırakmak istedin?" diye sordum Leo'ya bakıp.
"Öyle olması gerekiyordu." dedi sanki çok normalmiş gibi.
"Ne demek bu?" diye sordum kaşlarımı çatarken.
"Deaton sana her şeyi anlatmamış anlaşılan.." dedi Leo.
"Bir dakika, sen onu nerden tanıyorsun ve de anlatması gereken şey neydi?" diye sordum korkarak.
"Anlamıyorsun hala değil mi?" dedi Leo iğneleyici bir şekilde.
"Komadan çıkalı bir gün oldu. Hastaneden yeni taburcu oldum. Neyi anlamam gerek?" dedim sinirle.
"Aramızda bir bağ hissetmen gerekir." dedi Leo.
"Ne bağı?" dedim afallayarak. "Bir dakika, sen olamazsın heralde."
"Neden? O çok değer verdiğin ama seni terkeden Derek'in mi, yoksa onun yokluğunu birlikte doldurduğun Isaac'in mi olmasını isterdin?" dedi Leo öfkelenerek.
"Bunları bildiğini ve benim için kendini feda edeceğini beklememem gayet normal. Nasıl yaptığını bile bilmiyorum. Şu an gelmiş beni suçlar gibi konuşuyorsun." dedim şaşırmış bir şekilde.
"Ne mi yaptım? Bilmek istediğine emin misin? Sana seni sevdiğini söyleyen insanların yapmadığı bir şey yaptım. Bir kan bağı kurdum. Acını emdim. Iyileşmen için! Sana karşı olan hislerimi anlamadın hiç! Yanına gelemedim çünkü korkuyordum. Sen mutluyken.. Mutluluğunu bozmak istemedim. Bir şansım varken bunu kullandım. Sen… Yanında olmam seni rahatsız ediyor gibi davranıyorsun ama."
Leo gözleri dolarken tüm bunları kızgın bir şekilde dile getirince kalbimde bir ağırlık oluşmuştu.
"Rahatsız etmiyor, sadece şaşırtıyor." diye mırıldandım ona bakmadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teen wolf: a new story
FanfictionBiyolojik babasını ararken, geldiği kasabada onu bulabileceğini düşünmüştü. Bulmuştu da. Ama daha bilmediği onlarca şey olduğunu ve hayatının normalken bir anda dibe çökmesini, onu bulunca engelleyememişti. Burada ilginç olan bir şeyler vardı, ve z...