"Bugün o kızı gördüm. En son okulda görmüştüm ve mezun olduktan sonra tekrar göremeyeceğim için çok üzülmüştüm." Genç adam ilk defa birinden etkilenmişti. Gördüğü kız öyle güzeldi ki unutması mümkün değildi. İki ay önce okuldan mezun olurken görmüştü. Koskoca 4 yıl aynı üniversiteye gitmişlerdi fakat daha önce hiç görmemişti ya da dikkatini çekmemişti. İki aydır aklından çıkmamıştı ve bugün tekrar görünce çok mutlu olmuştu.
" Sinan iki kez gördüğün kızdan gözlerin gülerek bahsediyorsun. Seni ilk defa böyle görüyorum."
"Sanırım ona fena tutuldum kuzen bu bana bir işaret , iki ay sonra tekrar görmem benim için bir mucize."
"Ee?"
"Derken kuzen."
"Yani tamam, ikinci kez gördün. Peki, bu sefer konuştun mu? "
"Hayır."
"Aptal kuzenim neden konuşmadın? Bir daha ne zaman göreceksin Sinan?"Genç adam yaptığı aptallıkla avuç içini alnına vurdu.
"Ali Ben o heyecanla bunu düşünemedim, kahretsin! Kuzen ben bir daha nasıl bulacağım onu?"
"Dediğim gibi kuzen sen bu ailenin zeka seviyesini aşağılara çekiyorsun. Hadi gel yengem yemeği hazırlamıştır. Dua et Rabbim yine karşına çıkarsın. Çıkarsın ama yine aptallık edip uzaktan aval aval seyretme." Sinan söylenen kuzeninin ensesine yavaşça vurdu "saygılı ol senden büyüğüm ben."
"Aman ne büyük sadede bir yaş, senden daha olgunum bir kere bunu kabul et." Sinan kuzeninin haklı olduğunu bildiği için sesini çıkarmadı.
Yemek masasında oldukça düşünceliydi Sinan. Annesi oğlunun bu halini görünce dayanamadı. "Oğlum neyin var?" Sinan gelen soruyla aniden irkildi. "Bir şey yok anne sadece dersleri düşünüyorum. Ben doydum odama gidiyorum." Sinan masadan kalktığında kuzeni Ali düşünceli bir şekilde arkasından baktı. Farkındaydı kuzeni bu kıza tutulmuştu ama ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Biraz düşündükten sonra kendisine kızdı. Neden daha önce aklına gelmemişti ki? Bir zamanlar Sinan'ın üniversitesinden bir kızla konuşmuştu ve kız okulda herkesi tanıyan tiplerdendi. Ona sormakta fayda var diye düşündü ancak aradığında alacağı tepkiden korkuyordu. Sonuçta çokta güzel bir şekilde ayrılmamışlardı. Gerçi hangi ayrılık güzel olurdu ki? Daha fazla düşünmemeye karar verdi çünkü biraz daha düşünürse aramaktan vazgeçecekti. Telefon çalarken içinden dua ediyordu kızın çok fazla çemkirmemesi için.
''Ali?''
''Selin nasılsın?''
''İyiyim de neden aradın? En son çok konuştuğumdan şikayet ediyordun. Daha konuşalı bir hafta olmuşken devam edemeyeceğini söyledin ve beni o masada bırakıp gittin.'' Ali başına geleceğini biliyordu. Her ne kadar haklı olsa da kendisinin de haklı olduğu kısımlar vardı. Mesela ciddi anlamda çok konuşmasıyla ilgili kısım.!
''Haklısın ama benimde haklı olduğum yerler var. Bunu sende biliyorsun.''
''Her neyse, neden aradın?''
''Birini soracaktım sana, sizin okuldan bir kız.''
''Dalga mı geçiyorsun, başka bir kızla aranı yapmamı falan istemeyeceksin herhalde''
''Tabi ki öyle bir şey istemeyeceğim Selin, kuzenim Sinan için yardım istiyorum senden. Seninle tanışmamıza vesile olan kişi.''
''Peki nasıl yardım edebilirim kuzenin Sinan'a?''
''Kız sizin okuldan ama ne adını biliyoruz ne de kendisiyle ilgili başka bir bilgi, aslında senin de nasıl yardım edebileceğini bilmiyorum. Sonuçta elimizde her hangi bir bilgi yok. Senin okuldaki bir çok kişiyi tanıdığın aklıma gelince düşünmeden seni aradım.''
''Ali gerçekten bu söylediklerinle ha evet şu kız diyeceğimi falan mı düşündün?'' Ali sıkıntılı bir nefes verdi.
''Haklısın kusura bakma rahatsız ettim seni de.''
''Dur dur kapatma, eğer yarın müsaitseniz Sinan'ı da al beni terk ettiğin kafeye gel bende bizim okulun yıllığını kapıp geleyim. Resimlerden buluruz kim olduğunu eğer tanıyorsam yardımcı olurum.''
''Allah razı olsun yardım edeceğin için ama terk ettiğin yer falan biraz ağır oldu sanki.''
''Neyse ben çok konuşup da sıkmayayım seni malum çenemden rahatsızdın.''
''Selin gerçekten bu şekilde konuşman beni üzüyor.''
''Yarın görüşürüz Ali.''
''İnşallah Selin, Allah'a emanet ol.'' Ali telefonu kapattığında kalbine ağrı girdi. Bir kızın kendisi yüzünden üzülmesine ciddi anlamda üzülmüştü. Dalgınca Sinan'ın odasına çıkarken bir ara Selin'in gönlünü alması gerektiğini aklına yazdı. Odanın kapısını çalarken içinde azda olsa bir umut vardı kuzeni için.
''Sinan sana bir müjdem var.''
Merhabalar okuyan olur mu bilmiyorum ama yayınlamak istedim. Eğer okuyan olursa kendilerini belli etmelerini isteyeceğim :)