Vin gözlerini açtığında Foku karşısında oturuyordu. Önce korksa da sesini çıkarmadı.
Foku: "깨어 있니?" (ge-o inni)
Vin: "Sana Korece bilmediğimi söylemiştim. Konuşma artık."
Foku: "Uyandın mı onu sordum"
Vin: "Şu an konuştuğumuza göre?"
Foku: "Tamam."
Vin: "Senin burada ne işin var?"
Foku: "Burası benim alanım, güzellik."
Vin: "O zaman benim ne işim var? Sahiden neredeyiz biz? Hiçbir şey hatırlamıyorum. Ne kadar zamandır uyuyorum?"
Foku: "Bir yıldır. Dönüşüm hala tamamlanmadı, hatta sen erken uyandın. Şimdi hazırsan aynanın karşısına geçip gerçeklerle yüzleşme vakti."
Vin: "Bana noldu ki????? Ne yaptın bana seni adi pislik!?!?!?!?"
Foku Vin'i kaslı kollarıyla tek hamlede yataktan kucağına alarak kaldırdığı gibi boy aynasının önüne götürdü. Vin uzun süredir banyo yapmamıştı, saçları keçe gibiydi. Hatta biraz kokuyordu ama Foku ona mühürlendiği için kokusu cezbediciydi.
Aynanın karşısına geçtiklerinde gördükleri hatta göremedikleri yüzünden ikisi de şok oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Life Kiss
SpiritualBu kitabı okumaya başlamadan önce odada tek başınıza olduğunuzdan emin olun. Başınıza geleceklerden biz sorumlu değiliz..