Sabah uyandım ve mutfağa gidip kendime kaşarlı tost hazırladım.Tostumun yanına 1 tanede ayran.Televizyonun karşına geçip yemeğimi yedim.Daha saatim vardı 2 saat boyunca ne yapsam diye düşündüm.Daha sonra hayal ettim Jung-Hee ile ben onun tek sevdiği ben olmak istiyordum.Galiba hayal ederken uyuyakalmışım.Uyandigimda 30 dakika vardı bir çırpıda giyinip makyajımı yapıp hemen okula gittim.Secmelerdeki hocalar bana tuhaf tuhaf bakıyordu benim ise heryerin titriyordu.Ve hocanın bir tanesi bana dönüp.
-çikabilirsin.
dedi ama ben bunu reddedip yere kapanıp yalvardım. Onlarda bu hareketime dayanamadılar ve beni Jejuya göndereceklerini söylediler.Cok mutluydum.cunku b3ni seçtiler ve jejuya gönderiyorlardı. Yola ciktim ve jeju adasına vardım.Ama dışarıda çok yağmur yağıyordu ve ben çok şakar bir kızdım.Taksiyi yakalayim derken ayağım kaydı ve düştüm neyseki sadece dizim kanıyordu.O sırada yağmur şiddetlendi.Sinirden dort köşe oldum ayrıca buralarida hiç bilmiyordum.Telefonumda islanmisti ve bu yuzden bozulmustu.Neyseki bazı kişilere sirketin nerede olduğunu sorunca yolu buldum.Sirkete girdim ve bir kız sekreter midir yoksa çalışan mi bilemedim ama beni ikide bir süzüyordu.bende dayanamadım ve ona
- Ben yeniyimde bazı aksiliklere kapıldım acaba siz kimsiniz?
Kız bana bakıp güldü.
-Ben Chin-Hwa'nin asistaniyim.Benimle nazik konuşmanı öneririm.Sende yeni calisansin değil mi ?Neden seni seçtiklerini düşünemiyorum?Cabuk üstünü değiştir.Ve derhal yerini al.Senle uğraşamam.
-Sey Chin-Hwa kim?
-Ahh sana hiçbirşey öğretmediler mi!Chin-Hwa buranın müdürü!Cabuk ol yoksa kovulursun.
-Tamam.
Bu kızı gözüm tutmamıştı.Cok kabaydı.Biraz merhametli olsa ölücek sanki.Ustumu değiştirip ortalığa bakindim nereye gideceğini bilmiyordum o sırada Jung-Hee'yi gördüm.Aman Allah'ım bu O! Gördüğüme çok sevindim ve koşarak onun yanına gittim.O ise beni gördüğü an ağızı açık kaldı.
-Sen neden burdasın Min-Jung!
-Secmelerde seçildim nasıl ıyi olmuş değil mi sırf seni görebilmek için geldim hem sen burda tek başına yanlız hissedersin sana arkadaş olurum.
Jung-Hee beni kenara çekti.Mesainin bitmesine az kalmıştı.Ve jung-hee
-Min-Jung sana ihtiyacım yok.Seni sevmiyorum.Ne zaman anlamayı düşünüyorsun benim için bir hiçsin tamam mı lütfen benimle uğraşmayı kes!Beni anca küçük duruma sokuyorsun!
Dedikleriyle yikilmistim.Ve ona ancak
-Peki t-tamam.
Diyebildim ve oradan uzaklaştım.
Yolda tek başıma yürüyordum yine o lanet yağmur başlamıştı.Her agladigim zaman neden yağmur yağıyor.Neyseki bir ev kiralamıştım ve oraya doğru gittim ama yanımdan hızla bir araba geçti ve tüm çamurlar üstüme geldi.O sırada dengemi kaybedip düştüm.Artik kalkmak bile istemiyordum.Orada ağladım.Daha sonra evin yolunu tuttum.Eve geldim ve ne göreyim evin resimlerdeki halinden çok farklı.Kendime saydırdım ve evin içinde bagirdim.-NEDEN TÜM BUNLAR BENIM BAŞIMA GELIYO!
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angels in Love || Im Jaebum ||
FanfictionKişiliğini kaybetmiş bir kız ve yaşamasının sebebi olan bir adam peki bu adam o kızı seviyor mu? Bir gece çok içtenlikli bir dilek sayesinde kızın yanı başında olan bir koruyucu melek peki bu sayede dilek gerçekleşecek mi?Yoksa herşey günyüzüne çık...