[don't leave me'bts]
❝uyuku❞__
"Bu olmaz, kesinlikle!"
"Huh?"
"Bence elbiseler açık tonlarda olabilir?"
"Bunu demedem önce ben siyah giyiniriz diye düşünüyordum! Sanırm yas tutmakla - kutlamayı karıştırdım."
Bayan Jeon ve annemin evin içini saran anlamsız kargaşasına Jungkook'la tepkisiz kaldığımız; başını bacaklarıma yaslayıp televizyonda oynayan saçma showu pür dikkat izlerken ağzına tere yağlı patlamış mısır tıkıştırdığımdan belliydi. Dudağını şapırdatarak bittiğini belli eden tepkisiyle döngü tekrarlanıyordu.
Bir gün doğru dürüst evde kalacaklar derken kaos alanına düşmüştük remsen!
"Jeon Jungkook ve Kim Taehyung!" Yukarı katan gelen tırmalayıcı sese aynı anda yüzümüzü buruşturduk. Gürültüyü sevmeyen iki insan olarak bazen kafa ağrıtcı olabiliyorlardı. "Sizin davette ne giyeceğiniz belirlediniz mi?!"
Jungkook yerinde doğrulurken bağırdı, böylelikle; kafasının mayıştırıcı sıcaklığı şortumun açıkta bıraktığı yasaklı bölgelere sayısız kıpırtılar göndermesine son vermişti. "E-evet, belirledik!"
"Harika!"
"Onları anlamak çok zor," Kendi kendine mırıldanmasına tebessüm edip sırnaşık kediden farksız hafif yapılı kollarının altına sokuldum. "Adı üstünde; bir bez parçası." Duraksadı. Uyuku akan gözleriyle kolunun altındaki bana baktı. "Sen ne g-iyeceksin Taehyung?"
"Dolabımda bir sürü takım elbise var," Omuzuna yaslanıp dudağımı boyuna bastırdım. Dakika başı kadifemsi parlak tenine dokunmaktan alı koyamıyordum kendimi. Zararlı aşıkanlıklardan daha beterdi. "Eminim bulurum birşeyler."
"Tamam," İşaret parmağım Tanrı'nın, yanağında ve onun tam tersi yönünde alt dudağına serpiştirdiği küçük bene baktım. Tuvalin önemsiz sıradan küçük noktaları olarak gözüksede fark ettiğiniz an can alıcı özelliğe bürünüyordu. "Dün a-akşam bir tü-türlü uyuyamadım."
"Nasıl?" Anından kaşlarımı çatıldı. "Neden uyuymadın?"
"Sa-sanırım seninle uyumaya iyice alıştım," Alt dudağını tümüyle içine çekip, büyük gözlerinin önüne düşen siyah düz kahkülleri paslı nefesimin havaya karışmasına izin vermedi. "Tatlı kokun uykumu getiriyordu. Yanına gelmek istedim ama gece yarısıydı ve en önemlisi Bayan Kim evdeydi."
"Emin ol bunu taktığı yok," Jungkook'la uyurken üşümememiz için üzerimizi örten bir yapıya sahipti. Annemin hayatımda birçok şeye karışan role uygun kaftan biçmesine rağmen Jungkook konusunda çıtı çıkmıyordu. Bunu anlamlandıramıyordum. "Bunu dert edeceğini pek zannetmiyorum. Rahatsız olsaydı bana söylerdi."
"Gerçekten mi?"
Başımı salladım, o ise tebessüm edip kollarını iyice etrafıma sarmıştı. Bana ne oluyordu en ufak bir fikre sahip değildim doğrusu. Bildiğim tek şey Jungkook'un çekim alanına her geçen gün daha çok kapıldığımdı. İlk gördüğüm günden itibaren değişik aurasına alı konurken bulu vermiştim kendimi.
Saçını okşarken iri gözlerini kapamasıyla, "Hala uykun var mı?"diye şevkâtle sordum. Bazen mızmızlanmaya müsait küçük erkek çocuğa sahip bir ebeveyn kadar düşünceli olmamdan hoşlanmasa dahi buna şimdilik göz yumabilirdi. "Odama çıkıp orada uyuyabilirsin, yarın akşam davette setten fırlamış amatör zombi gibi gözükmek isteyeceğini pek sanmıyorum Kook."
İtiraz etmeden başını salladı. Peşinden ezbere adımlarla artık benimsediği odamdaki dağınık yatağın içine girip yanında açık kalan yere eliyle vurdu. Bu kısacası yanım gel beraber uyuyalım işaretiydi -ki zaten baygın bakışları ona direnme kat sayımı eksilere çekmişti
Yanına yatmamla belime sarılan bir çift kol ve boyunuma gömülen kahverengi dalgalı saçlar sayesinde ikimizide tatlı sabah uykusununun esiri olmuştuk. Ondan farksız dün akşam, bedenimi kavurucu sıcaklığıyla alı koyan bedeni aramaktan kendimi alamamıştım.
__
Holla!
Her neyse bu bölüm baya bir kısa oldu ama diğer bölüm yeni bir karater girecek üstelik sürprizim var :))) {Taehyung'un şu saçlarına hayranım ya}
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aspergers' taekook
Fanfiction❝Jeon Jungkook, doğuştan lanet diye nitelendirdiği aspergers hastalığından muzdaripti. Taehyung ise üniversiteye yeni başlayan, insanlarla haşır neşir olmayı sevemeyen yan komşuydu. Nerden bilebilirdi ki Jeon Jungkook ile iyi anlaşacağını ve bunun s...