Arkadaşlar öncelikle şunu belirtmek isterim İntikam kımını 3. ya da 4. partta sonlandırmayı planlıyorum. Sonrasında işkencenin yanında psikolojiyi de katmayı planlıyorum. Bu bölümde de bundan önceki bölüm gibi işkence ve cinsellik var. İyi okumalar.
Sabah kalktığımda bodrumda ki iğrenç koku üst kata da iyice yayılmıştı. Bütün pencereleri açtığımda çıplak vücuduma vuran temiz hava dalgasıyla kendime gelmiştim. Üstüme siyah t-shirt ve siyah pantolonumu giydikten sonra kolunun kaynağı olan bodruma indim. Kurumuş kan , is ve yırtık kumaş parçalarından nasıl kurtulabileceğimi planladıktan sonra işe koyuldum. Bezleri, klorağı deterjanı hazırladıktan sonra her şeyi iyice temizledim. Her güzelliğin sonunda bir iş çıkmak zorundaydı. Hayatın başlıca kuralı da buydu zaten. Kurumuş kan ve is izlerinden kurtulduktan sonra kullandığım bezleri ve o sürtükten kalma paçavraları siyah bir poşete koyup ilerdeki çöpe attım. Yukarıya çıkıp yattığıöda öldürmem gereken bir karı koca olduğunu hatırladım. Matematikten ve Geometriden beni soğutan süper ikiliyle görüşmem ve onlarla da biraz oyun oynamam lazımdı diye sırıtırken kapının çalmasıyla eski halime döndüm. Gelecek kimsem yoktu diyerek kapıyı açtığımda yanımızda ki ev de oturan yaşlı William gelmişti.Saygımı bozmadan "Sizi buraya getiren ne efendim?" diye sorduğumda hiç duraksamadan "Dün bu evden kısa süreli bir duman çıkışı gördüm. Sonrasında da seni çöp dökerken gördüm. Bir şey mi oldu acaba?" diye sorduğunda iç sesim Seni gerizekalı her şeyi planladın ama çıkan duman aklının ucundan bile geçmedi. diye bağırırken iç sesimi bir kenara öteleyerek "Ev de yalnız kalan birinin evini dikizlemeye utanmıyor musunuz? Ev de yaktığım yemeğin hesabını size vericek değilim." diye terslediğimde utançla "Kusura bakmayın. Ev de yalnız kalan genç bir erkeğin evinden duman çıkmasının başka ne gibi bir anlamı olabilirdi?" diyerek gitti. Şimdi bu adamdan kurtulmak zorundaydım yaşlı bir adamdan kurtulmak kolaydı. Bu yüzden onu şimdilik ertelemeliydim.
İçeriye girdiğimde üstümdekileri kirli sepetine atıktan sonra üzerime sinen bu iğrenç kokudan kurtulmak için duşa girdim. Soğuk suyun verdiği dinçlikle her şeyi yapabilirmişim gibi geliyordu. Duştan çıkınca da bu his devam ediyordu ve artık yanık ceset kokmuyordum. Dolabımı tekrar açtığımda bu sefer biraz daha efendi bir şekilde giyinebilmek için dolabı biraz karıştırdım. Siyah üzerine lacivert çizgili bir gömlek ile siyah kot bir pantolon giyip çıkıcaktım ki bahçedeki Baileys'in açlıkla bakan gözlerini ve sarı tüylerinin karardığını gördüm. Şu sıralar onu çok fazla ihmal etmeye başlamıştım ama yarım son olacaktı. Her şeye üşenen ben eve geri dönüp Baileys'e yemeğini ve suyunu verdim. Durağa kadar yürüdüm ve otobüsün gelmesini bekledim. Bütün hocaların merkezindeyken bunlara nedem bu kadar uzaktım ki diye isyan etsem de otobüsü beklemeye devam ettim. En sonunda otobüse geldi. Otobüse bindikten yarım saat sonra inebilniştim. Miğdem alt üst olmuş olsa da yürüyerek süper ikilinin evine vardım. Kapıyı çaldığımda Bayan Alden açmıştı. Beni gördüğüne fazlasıyla şaşırmıştı ki bu yüzünden fazlasıyla belşi oluyordu. "İyi günler efendim. Sizden bir yardım isteyebilir miyim?" diye söze direk girdiğimde şaşkınlığı daha da artmıştı ama bu seferki şaşkınlığı daha çok kibar konuşmamdan kaynaklıydı. İçeri girmem için kapıyı tamamen aralayarak eliyle içeriyi işaret etti. İçeri girdiğimde Bay Alden kıçını yaymış film izliyordu. İçimden son kez rahatına bak diye geçirdikten sonra, Bay Alden ın yanına oturdum. Beni oturana kadar fark etmemişti ki beni fark ettiğinde yerinde sıçradı. Bayan Alden da sandelye çekip karşımıza oturunca konuşmaya başladım. "Biliyorsunuz ki ailemi yeni kaybettim. Bu yüzden kendimi derslere verdim. Geçen seneki eksiklerimi kapatıp gelecek seneye hazırlanmak için de sizden yardım alabilir miyim?" diye sordum. Birbirleriyle uzun bir süre bakıştıktan sonra Bayan Alden olumlu yönde kafasını sallarken Bay Alden da "Ailen için çok üzgünüm evlat ne gerekirse yaparız." dedi. Anne ve baba dediğim iğrenç varlıkların ölümünden üzüldüğüme nasıl inandıklarını anlamıyordum ama işime geliyordu. "O zaman ben size adres versem yarın size uygunsa istediğiniz bir saatte buluşsak olur mu? " dediğimde çok şey istediğimin farkındaydım ama yine de onların gözünde zavallı bir çocultum ve yardıma ihtiyacım vardı. "Yarın akşam 8 gibi geliriz." dediklerinde aklıma şimdiden bütün işkenceler geliyordu. Lafı daha fazla uzatmadan teşekkür edip eve gitmek için izin aldım.
&&&
Eve vardığımda bodrumun bütün duvarlarını straforla kapladım. Neyse ki eve alınan beyaz eşyalardan kalan straforları çöpe atmıyorlardı. Artık burda olan her şey burda kalacak diye iç geçirdim. Tek sorun bu straforları düzenli olarak değiştirmem lazımdı. Kanlı straforlar iyi bir görünüm verdiğini söyleyemem. İşimi bitirdiğimde gece olmuştu. Günler çok çabuk bitiyordu. Bu saatte açık olan tek eczane olan nöbetçi eczane iye gittim. "Dietil Eter var mı?" dediğimde kadın bana dik dik bakmaya başlamıştı. "Yaz ödevim kimyadan. Var mı? Yok mu? " diye üstelediğimde bana inanmıştı. Arkasındaki dolabın en rafından küçük bir şişe verdi. Teşekkür edip parasını ödedim. Ne kadar şanslıyım devlet bana insan öldürmem için para veriyordu. Eve gittiğimde üstümü değiştirmeden kafamı vurduğum gibi yattım. Sabah kalktığım da Baileys'i uzun zamandır ektiğimi düşünerek parkın yanındaki ormana götürdüm. Sabahtan akşama kadar beraber oynadık. Kendimi affetirdiğime seviniyordum. Baileys hayatımdaki tek masum taraf denilebilirdi ve bu masum tarafa ara vermeliydim. Akşam saat 7 gibi eve varmıştık. Baileys'e bu son diyerek kulübesine bıraktım. Evi toplayıp kendime pizza söyledim. Umarım pizza erken gelir ya da kurbanlar geç gelir diye iç geçirdikten sonra beklemeye başladım. Kapı çaldığında pizza için dua ediyordum. Kapıyı açtığımda mutlu bir finalle karşılatım pizzayı alıp parasını ödedikten sonra mutfağa geçip hızlı bir şekilde pizzamı yedim. Yediklerimi sindirmeden kapı bir daha çaldı bu sefer kapıda süper ikili vardı. İçeri buyur ettikten sonra salonu gösterdim oturduklarında "Hoş geldiniz. İçecek bir şey ister misiniz?" dediğimde senkronize bir şekilde "Kahve alabiliriz." dediler. "Hemen" diyerek mutfağa geçtim. Kahveyi 5dakika da yaptıktan sonra kahvelerin içine bir kaç damla attım.Bu büyük ihtimal onları bayıltacaktı. Kullandığım eter hava yoluyla daha etkiliydi ama iki kişiyi aynı anda kontrol edemeyebilirdim. Kahveleri götürdüğümde kendiminkine hiç dokunmadan "Soru bankamı alıp geliyorum" dedim." giderken baktığımda kahvelerini yıdum yudum içiyorlardı. Bu yudumlar ölüme giden yudumlardı. Odam da 5dakika civarı oyalandıktan sonra yanlarına döndüm. İkiside oldukları yerde yığılmışdı. Önce ağır olandan yani Bay Alden dan başladım. Bay Alden ı aşağı indirdiğimde bodrumdaki eski sandalyeye bağladım. Sırada Bayan Alden vardı onuda indirip yatağa bağladım. Fazla eter kullanmadığım için yarım saate ayıldılar. İkiside korku dolu gözlerle bana bakarken Rose Alden ı soymaya başladım. Sandalyede oturan Jack Alden ağzına gelen bütün küfürleri sayıyordu. Karısının üstünden çıkarttığım kıyafetleri paçavra haline getirip Jack in ağzına tıktım. "Formumdan düşüyorsun Jack" diyerek karısına yöneldim Jackin gözü önümde karısını becericektim. Karısının üzerine çıktığımda "Süper ikilinizi Muhteşem üçlü yapmama ne dersiniz?"diyerek Jack e alaylı bir bakış attım. Rose altımda ses çıkarmadan dişlerini sıkıyordu kocasının önünde düzülmek eminim ki ona daha çok acı veriyordu. Rose'u uzun zaman becerdikten sonra bayıldı. Jack'in yanına gidip "Seninle de planlarım var sadece bekle" dedim. Rose uyandığında ağlamaya başladı. Rose'un yüzüni kocasına doğru çevirdikten sonra Raftan tornavida alıp Jack in kasıklarına sapladım. Jack acıyla sızlanırken bahçe makasını tekrar aldım. Bu sefer amacım farklıydı. Makası açıp göğüslerini vücutundan ayırdım. Kanlı iki et parçasını kocasının önüne attım. Rose acıyla bağırmaya devam ediyordu. Çok sıkıcılaşmaya başlamıştı daha farklı şeyleri denemeliydim. Jack'e dönüp "İyi izle şimdi karının ölüsünü nasıl düzdüğüme şahit olacaksın" dedim. Bahçe makasını alıp Rose'un boynunu kestim. Rose'un kanlı kafasınıda Jack'in kucağına koyup Rose'u tekrar düzmeye başladım. Vajinasında az önceki sıcaklık yerini soğuğa bırakmaya başlamıştı. Farklı bir şeyler istiyordum ve bu soğukluk en tatmin edici farklılıktı. Sırada Jack vardı. Tornavidayı elime tekrar alıp Jack'in gözlerine sapladım. Jack'ten de canım sıkılmıştı. Son hamlemi tornavidayı Jack'in kafasına sokarak yaptım ve eğlenceme Rose'a geri döndüm. Sabaha kadar Rose'un üstünden hiç inmedim.
Unutmadan eklemek isterim ki bu bölümü, bana hikayenin gidişatı konusunda yardım eden LainAkaal a hediye ediyorum ve teşekkürlerimi sunuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Tatil
HorrorKahrolsun psikolojisi düzgün olan insanlar, Yaşasın tam bağımsız özgür ruhlu psikopat insanlar.