on altı (m)

5.8K 292 247
                                    


Son olmadı tabii ki.

Sonraki hafta gecenin bir vakti beni arayan Yoongi'ydi. Yatağımda dönenip telefonu telaşla açtığımda Yoongi'nin derin sesiyle karşılaşmıştım.

"T-Taehyung..."

"Yoongi?" İçimdeki telaş daha da arttığında yerimde hızla doğruldum. Sonrasında bu telaş, yerini bambaşka bir hisse bıraktı Yoongi'nin söyledikleriyle.

"S-seni istiyorum. Dayanamıyorum..."

Yoongi'nin sözleri kalbimi anında hızlandırırken alt dudağımı ısırdım. Kendini bana teslim ettiğindeki ses tonuydu. Farklı, diye düşündüm. Farklı olan hali.

Hemen ne demek istediğini anlamıştım tabii ki. Rolüme de girmiştim. Konu Yoongi olduğunda, her şeyi hızla yapabilirdim.

"Öyle mi bebeğim? Beni mi düşünüyorsun?"

Telefonun ucundan onaylama ve inleme sesi duyulduğunda neredeyse tüylerim diken diken olmuştu.

"Kendine mi dokunuyorsun?" Soru ağzımdan anında çıkmıştı.

"H-hayır Taehyung... Sesin. Tanrım, sesin... S-sana daha önce sesinin ne kadar seksi olduğundan bahsetmiş miydim?"

Dudaklarımdan dökülen kıkırdamaya engel olamadım. Kendimi toparlayıp yutkundum. "Sen bir de kendi sesini duy bebeğim, neden inliyorsun öyle, hm?"

"Tae... Lütfen..."

"Sözlerini kullan. Seni duymadan nasıl ne olduğunu bilebilirim bebeğim?"

"Yapamadım..." Sesinde utangaç bir ton yakaladığımda kalbim daha da hızlandı. "Seni düşündüm, s-sertleştim... Ama... Kendime dokunmadım, i... Siktir..." Çarşaf sesleri kulağıma dolunca ne olduğunu anlamasam da bekledim. "İznini... İznini almak istedim. K-kendime dokunmak için..."

Sözleri bedenime şok etkisi gibi yayılırken yutkundum. Şu anda tüm kontrolü elimde miydi yani? Sevişmek için bana para ödeyen adam, kendine dokunmak için benden izin mi alıyordu? Bu beni olması gerektiğinden çok daha fazla etkilerken nefesime karışık bir küfür ağzımdan döküldü. Evet, az önceki inleme sesleri olmasa bile, sözleri sertleşmeme neden oluyordu.

"Ne kadar tatlısın bebeğim, ne kadar iyisin benim için, baksana... Resmen iznim olmadan kendine bile dokunmuyorsun. Sen iyi bir çocuksun değil mi?"

"S-senin için..." Sözler sanki ondan gelmiyordu artık. Yoongi, tanıdığım Yoongi değildi sanki. Hangi tarafı tercih ettiğimi düşünmüyordum bile. Çünkü Tanrım, bu hali de fazla seksiydi. Onun için bu cümleleri söylemenin ne kadar zor olduğunu düşündüm. Hayatı boyunca, kontrolü elinden bırakmayan bir adamın, tüm ipleri elime verirken ne kadar zorlanacağı kalbimi sızlatıyordu. Ona istediğini tabii ki verecektim. Her zaman.

"Söyle bakalım, ne düşünüyorsun?"

"Seni, her şeyini. Karamel tenini, uzun parmaklarının tenimdeki hissini. Parmaklarının beni kavramasını... L-lütfen..."

"Evet? Lütfen ne?" Destekleyici bir tonla sordum.

"Kendime dokunmama izin ver."

Sevimliliği kalbimi tuhaf bir hisle doldururken alt dudağımı ısırdım. "Dokun bebeğim."

Derin bir rahatlama sesi telefonun diğer ucundan geldi kulaklarıma. Dudaklarımı yaladım. "Anlat bana, ne yapıyorsun?" Soruma karşılık bir süre cevap gelmedi. İnleme sesinden sonra titreyen bir ses tonuyla sözleri kulağıma ulaştı.

"Kendimi okşuyorum..."

"Güzel... Benim için ıslandın mı Yoongi, hm?"

"Ah, Tanrım..." Bir inleme daha duyuldu. "B-bir görsen."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 16, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

boys like u | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin